Gümüşkum için gözler yargıda | Güney Gazetesi Mersin

Gümüşkum için gözler yargıda

Davultepe Gümüşkum 100. Yıl Tabiat Parkının turizm amacıyla özel bir şirkete kiralanmasına karşı açılan idari davanın ilk duruşması yapıldı. Davacı Avukat Derya Demir, 100. Yıl Tabiat Parkının deniz kaplumbağalarının üreme alanı olduğuna dair bilimsel raporları mahkemeye sunduklarını belirterek  “İdare mahkemesinden bilime, doğaya, akla uygun bir karar bekliyoruz” dedi. Davacı taraf avukatı Muammer Can Korkor da mahkemede yaptığı savunmada “Üç beş zenginin cebi dolsun diye, deniz kaplumbağalarının soykırımına sessiz kalamayız” dedi.

Gümüşkum için gözler yargıda


ABİDİN YAĞMUR
Tarım ve Orman Bakanlığı, 2017 yılında açtığı ihale kapsamında Davultepe Gümüşkum 100. Yıl Tabiat Parkının işletmesini Mersin merkezli Kervan adlı bir şirkete devretti. Bakanlık ile şirket arasında, tabiat parkında yapılacak turizm işletmesi ve alanın korunmasına dair bir sözleşme de imzalandı.

Mersin Barosu Kent ve Çevre Komisyonu Başkanı Avukat Derya Demir, tabiat parkının deniz kaplumbağalarının yumurta bırakma alanı olduğunu, işletme hakkını alan şirketin bu gerçeği göz ardı ederek tabiat parkında yapılaşmaya gittiğini belirterek hem bakanlığın kiralama işlemine hem de şirket ile yapılan sözleşmeye karşı Mersin 1. İdare Mahkemesinde dava açtı.

 

“ÜLKEMİZ CEHENNEME DÖNÜŞTÜ”

 

Dava kapsamında dosya Mersin 1. İdare Mahkemesinde duruşmalı olarak ele alındı. Duruşmada mahkemeye dava gerekçelerini anlatan Av. Muammer Can Korkor, “Ülkemizde yıllardır süregelen çevre yıkımı, hızını kesmeden hatta artarak devam etmektedir. Sayın heyet, ben sözlerime çevreye düşman bu düzenin, sermaye düzeninin, patronlar ve onlara özenen doğa düşmanı insanların niçin kaplumbağalara ait sahili kiralayıp üstünde tepinmek istemelerini anlatarak başlamak istiyorum. Sermaye düzeni ve destekçileri, doğaya düşman olmak zorundadırlar. Çünkü gözleri para ve kardan başka hiçbir şey görmez. Ne doğa ne insan ne yaşamın kendisi onlar için önemli değildir. Marks kapitalizmi cehennemden çağırdığı güçlere artık hükmedemeyen bir büyücüye benzetir. Doğrudur. Özellikle Türkiye'de büyücü, doğa katliamında sınırı çoktan aşmıştır. Ülkemiz cehenneme dönmüştür” dedi.

 

“KAPLUMBAĞALARIN YAŞAM ALANLARI YOK EDİLİYOR”

 

Türkiye’nin varlıklarının özelleştirme adı altında sermayeye verilmesinin ardından kıyıların da sermayeye verilmek istendiğine işaret eden Korkor, “Özellikle 23 yıldır beton balonu ile ülkemiz delik deşik edildi. Son olarak depremzedelerin olduğu Samandağ’da ağaçlar hiçbir gerekçe gösterilmeksizin kesilmeye başlandı. Doğa katliamı Türkiye'de normalleştirilmeye çalışılmaktadır. Türkiye'de yaşanan doğa talanını burada anlatmaya kalksam duruşma sabaha kadar süreceğinden, konumuza geri dönmek istiyorum. Karşımıza koyduğumuz problem, çocuklarımıza bırakacağımız geleceğimizdir. İşletmenin fotoğraflarını gösterdik, dosyaya videolar sunduk. Nesli tükenmekte olan kaplumbağalar üzerinde hunharca eğlendiğini sananları gösterdik size. Dosyada birçok makale ve araştırma mevcut. Kaplumbağaların yaşam alanlarının yok edildiği ile ilgili. Yine üç beş zenginin cebi dolsun diye, deniz kaplumbağalarının soykırımına sessiz kalamayız. Ormanlarımız katlediliyor, sahillerimiz deniz canlılarının yaşamasına müsaade etmeyenlerle doldu. Yıkımı vereceğiniz karar ile onarmaya başlayabileceğimizi düşünüyorum. Ülkemizi talan eden patronlar ve sermaye düzenine dur diyebiliriz. Kaplumbağaları yaşatıp, temiz sahilleri ve kaplumbağaların yaşam alanlarını çocuklarımıza miras bırakabiliriz” ifadelerini kullandı.

 

“MAHKEME BİLİME UYGUN KARAR VERMELİ”

 

Dosyada davacı sıfatı bulunan Mersin Barosu Kent ve Çevre Komisyonu Başkanı Av. Derya Demir de şunları söyledi. Bu dava sıradan bir idari işlemin iptali davası değil bu dava sermaye ile doğa arasındaki bir dava. Biz hem ulusal hem de uluslararası mevzuat gereğince davanın haklı olduğunu düşünüyoruz. Bilimle kavga etmek bizi yok oluşa sürüklüyor, dosyada bir sürü bir sürü bilimsel veri var. İdare mahkemesinden bilime, doğaya, akla uygun bir karar bekliyoruz. Sermayeye boyun eğmeyen, insanı ve yaşamı savunan mahkeme kararlarına ihtiyacımız var. Hem davalı Tarım ve Orman bakanlığının hem de davaya müdahil şirketin savunmaları yaşanan gerçekler karsısında hiçbir şekilde itibar edilecek durumda değil. Bakanlık Davultepe 100. Yıl Tabiat Parkı için uluslararası koruma altında olmayan bir alan ve biz gerekli önlemleri alıyoruz diyor. Tabiat parkını eğlence merkezine çeviren müdahil şirket orası çok büyük bir alan diyerek adeta kaplumbağalar da diğer yerde yumurtlasın diyor. Mahkemeye çok sayıda fotoğraf sunduk, ihale şartnamesini hiçe sayan, iptalini istediğimiz sözleşmeyi dahi uygulamayan davalıların savunmaları daha çok kâr elde etmek için doğayı yok edebiliriz anlamını taşıyor. Şartnamede 15 Mayıs-15 Eylül arası deniz kaplumbağalarının yuvalama ve yumurtadan çıkma zamanı özel önlemlerin alınmasını, gürültü ve ışıklandırmanın yapılmamasını, motorlu araçlarla kumsalda gezilmeyeceğini, kumul alanın tahrip edilmeyeceğini belirtse de fotoğraflar ve orada yapılan yaz partileri tüm yasakların serbest olduğunu gösteriyor.”

 

KARARIN 15 GÜN SONRA ÇIKMASI BEKLENİYOR

 

Mersin 1. İdare Mahkemesi, davalı Tarım ve Orman Bakanlığı ile Kervan adlı şirketin savunmalarını da dinledi. Mahkeme, tarafların görüşleri ve mahkemeye sundukları rapor ve diğer belgeleri inceleyerek 15 gün içinde kararını verecek.