Akdeniz Ziraat Odası Başkanı Turgut Demir 2020 yılının getirdiği doğal afetlerin çiftçileri hayli zorladığını belirtirdi. Afetlerin yanı sıra elektrik, sulama ve mazot desteklerinin yeterli olmayışından ve ürünlerdeki yanlış ihracat yasaklarından dolayı çiftçinin üretimi bırakacağını vurguladı. Turgut “Çiftçinin yüzü hiçbir zaman gülmedi.” dedi.
“AFETLERDEN DOLAYI ÜRETİM AZALDI FİYYATLAR ARTTI.”
Muz üreticisinin durumunun diğer üreticilere oranla daha iyi olduğunu anlatan Turgut Demir sert çekirdekli meyve üreticisinin ise mayıs ayına kadar durumunun iyi olduğunu geriye kalan diğer aylarda ise çok zorlandığı dile getirdi Başkan Demir; “Ocak ayında çiftçilerimiz sel, şubatta don, mart ve nisan aylarında dolu, mayıs ayında ise sıcak poyraz gibi afetlerin mağduru oldular. Yani bundan dolayı bu yıl literatürdeki bütün afetleri içerisinde barındırdığından dolayı çiftçilerimiz için çok zor bir yıl olarak geçti” diye konuştu.
Ziraat Odası Başkanı Bu olumsuzluklardan dolayı üretimimiz azaldığını ve bu azalmayla birlikte fiyatların artığını ifade etti. Çiftçilerin kullandıkları gübre ve ilaçlama maliyetlerinin altında kaldığını söyleyen Demir: “Çiftçi bakım yapmayı durdurdu bu sebepten üretim azaldı bundan dolayı haziran ayı biber fiyatları arttı. Sert çekirdekli meyveler de üretim yüzümüzü güldürdü ama geriye kalan diğer meyveler için aynısını söylemek pekte mümkün değil genel olarak da şunu söylemek gerekirse çiftçinin yüzü hiçbir zaman gülmedi” dedi. Üretimdeki maliyetiyle satıştaki kar oranlarının hiçbir zaman dengede olmadığını ve bundan dolayı üreticilerinin emeklerinin karşılıklarını alamadıklarını kaydeden Oda Başkanı “Bu durum çiftçilerimizin üretmekten uzaklaşmalarına sebep olacaktır.” uyarısında bulundu.
“ÜRETİMİNİN OLMAMASI BİZLERİ İTHALATA KÖLE KILCAKTIR”
“Üretimin olmaması bizleri ithalata köle kılacaktır” diyen Turgut Demir, alınabilecek en iyi önlemlerden biri üretilen ürünlerin hiçbirinde ihracatın kısıtlanmamsın lazım. Limon, patates ve soğan ihracatının yasaklanması yüzünden çiftçilerin büyük bir zarara uğradığını bu yasaklanmasının sebebi ise taşra teşkilatlarının Tarım Bakanlığına doğru bilgiler sunmamasından kaynaklandığını bu durumun hiç kimseye bir getirisinin olmadığını aksine halde götürüsünün olduğunu kaydetti.
“Diğer bir çözüm yollu ise tüketenlerin düşünüldüğü gibi üretenlerinde düşünülmesi lazım. Tüketicilerin ürünleri daha ucuza almaları için üretenlere baskı yapmak yerine ülkenin gelir seviyesini arttırılmaya çalışılırsa insanlar 5 liraya domates yediği için gocunmaz” diyen Turgut Demir şöyle devam etti:
“Pandemin surecinde tarımın ne denli arkaya attığımızı söyleyen Demir “Eskiden kendi kendine yeten 7 ülkeden biriyken şu an bu durumun imkânsız olduğunu görüyoruz. Tarım sektöründeki istihdam kapasitesi hiçbir sektörde yok. Fakat tarıma yeterli önemi göstermiyoruz. Yapılan destekler var ama bir faydası yok. Örneği elektrik üretimimiz artırmamamıza rağmen çiftçiye gerekli elektrik indirimi yapılmıyor. Kullandıkları mazotta hatırı sayılır bir destek gösterilmiyor. Bu durum çiftçilerin üretimi durdurmasına sebep olacaktır. Sonrası zaten malum ithal edilen GDO lu ürünlerle hastalıklar türeyecek ve ardı sıra gelen ilaç ithalatı başlayacak sonrası kısır döngü zaten. Bu anlattıklarımın önü 15 yıldır yapılamayan pamukluk sulama projesinin bir an önce yapılması belirli bir noktada yeterli olacaktır. Yani samanı dışlardan ithal ediyorsunuz hayvanı dışardan ithal ediyorsunuz bu durum ülkenin acı bir gerçeği. Bu durum yerli bir buğday üretiminin olmamasındandır. Zaten yerli olsaydı Rusya’dan, Ukrayna’dan İthal etmezdik. Sözün özü üretime ve üreticimize sahip çıkalım.”