“Tecrübelerimizi komşularımızla paylaşmaya hazırız” | Güney Gazetesi Mersin

“Tecrübelerimizi komşularımızla paylaşmaya hazırız”

MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Türkiye’nin sanayiden tarıma, inşaattan hizmet sektörüne her alanda büyük tecrübeye sahip olduğunu, dünya genelinde geniş bir networkü bulunduğunu belirterek, “Bu tecrübelerimizi komşu ülkelerimizle de paylaşmak istiyoruz” dedi.

“Tecrübelerimizi komşularımızla paylaşmaya hazırız”


Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan Türk Arap Ülkeleri İş İnsanları Derneği (TURAB) tarafından online platformda düzenlenen Lübnan Ülke Tanıtım Toplantısına katıldı. Lübnan Beyrut Büyükelçisi Hakan Çakıl ve Lübnan Beyrut Ticaret Müşaviri Ümit Sezer’in konuşmacı olduğu toplantıda, Lübnan’ın ekonomik ve ticari yapısı anlatılarak, ülkede son dönemlerde yaşanan ekonomik sıkıntıların detayları hakkında bilgi paylaşıldı. Özellikle nakit dolar bulunması noktasında yaşanan sıkıntıların vurgulandığı toplantıda, sorunların karşılıklı işbirliğinin artırılmasıyla çözümlenebileceği dile getirildi.

 

“TECRÜBELERİMİZİ KOMŞULARIMIZLA PAYLAŞMAYA HAZIRIZ”

Bu dönemde çözüm olabilmesi adına Trablus Ticaret ve Sanayi Odası ile Mersin Ticaret ve Sanayi Odası arasında imzalanan işbirliği protokolünün hatırlatılması üzerine Başkan Kızıltan, iki ülkenin karşılıklı ticaretini geliştirip artırmak için önemli bir protokol imzaladıklarını, ancak sürecin pandemi nedeniyle ilerleyemediğini söyledi. Artık normalleşme yoluna girildiğine işaret eden Kızıltan, “Ticari olarak, sanayi olarak hareketliliğimizi artırmamız gerektiğini düşünüyoruz. Bu anlamda Trablus ile yaptığımız protokol çok anlamlı. Hayata geçirmeliyiz. Birbirine yakın ülkeleriz. Sürekli gelip gidiyoruz. İşadamlarımız, heyetler gelip gidiyor. Protokoller yapıyoruz ama ne yazık ki karşılıklı olarak istediğimiz sonuçlara ulaşamıyoruz. Burada eksiklik nereden kaynaklanıyor öncelikle onu irdelemeliyiz. Attığımız her imzanın karşılıklı ticarete dönüşmesi gerekiyor. Karşılıklı ticaret yapalım, karşılıklı kazanalım istiyoruz. Türkiye’nin her alanda tecrübesi yüksek. Sanayisi, tarımı, inşaat sektörü gelişmiş durumda. Network’ü de dünya üzerinde oldukça yaygın. Bu olanaklarımızı komşu ülkelerimizle de paylaşıp onlara yardımcı olalım istiyoruz” dedi.

 

“İŞADAMLARIMIZA AVANTAJLAR SAĞLAYIP TİCARETİ KOLAYLAŞTIRMALIYIZ”

Ancak, gerçekten samimi şekilde ticaret yapılması gerektiğini vurgulayan Kızıltan, “İki ülkenin iş adamlarının da önünü açalım ki, bizlerin yaptığı anlaşmaları, protokolleri iş insanlarımız hayata geçirsin. İş insanlarımıza da kulak verip karşılıklı çektikleri sıkıntılar nelerdir, neden iki ülke arasındaki ticareti yükseltemiyoruz, bunun üzerinde de çalışalım. Ben diğer ülkeleri 3. ülke olarak görüyorum. Bu coğrafya bizim coğrafyamız. Buralarda yaşayan, üreten insanların coğrafyası. Bu coğrafyada 3. ülkelerin söz sahibi olması mümkün olmamalı. Bu coğrafyayı burada yaşayan insanlar, halklar çekip çevirir. O nedenle bizler işadamlarımıza avantajlar sağlayıp ticareti kolaylaştırmalıyız. Oysa bölgemizde 3. ülkeler daha avantajlı hareket edebiliyor. Onlar gelip alır gider, ama biz hep buradayız, eğer yapılacakları karşılıklı olarak bizler yaparsak daha başarılı oluruz ve yapılanlar kalıcı, sürekli olur. Bu nokta hiç unutulmamalı” diye konuştu.

 

“BEYRUT FİRMALARININ MERKEZLERİ TÜRKİYE’YE ÇEKİLEBİLİR”

Büyükelçi Hakan Çakıl de ülkenin ekonomik yapısı hakkında bilgi verdi. Lübnan ekonomisinin ağırlıklı ithalata dayanmasına rağmen geçen yılın ekim ayında başlayan ekonomik krizle ülkede ciddi döviz sıkıntısı yaşanması nedeniyle bazı Beyrut firmalarının hesaplarını Türkiye’ye taşıdığını anlatan Çakıl, bunun bir fırsata çevrilip bu firmaların yatırımlarının da Türkiye’ye çekilebileceğini söyledi.

Ticaret Müşaviri Ümit Sezer ise yaşanan sıkıntıların iyi takip edilmesi gerektiğini belirterek özellikle gıda ürünleri ve ilaç konusunda fırsatlar olabileceğini anlattı. Türk ürünlerinin birçok ülkede olduğu gibi Lübnan’da da olumlu imajı bulunduğunu vurgulayan Sezer, önümüzdeki dönemde yapılacak altyapı projelerinin de Türkiye açısından fırsat olarak değerlendirilebileceğini söyledi. (Haber Merkezi)