Mersin Serbest Bölge’de Kovid 19 nedeniyle bir işçi yaşamını yitirdi. Öz Hayat Tekstil’de geçtiğimiz günlerde koronavirüs vakasına rastlanılmış ve fabrika sahibinin kendi isteğiyle işletme 14 gün karantinaya alınmış. Koronavirüse yakalanan işçi Ahmet Güven’in ise tedavi gördüğü hastanede hayata gözlerini yumduğu öğrenildi. 50 yaşında astım hastası olan Ahmet Güven’in Kovid-19’a yenik düştüğü açıklandı. Yazılı açıklama yapan Devrimci- Tekstil İşçileri Sendikası Çukurova Temsilciliği, Ahmet Güven’in vefat ettiğini duyurdu. Yazılı açıklama yapan sendika, “Yakın zaman önce bir basın toplantısı yaparak Mersin Serbest Bölge’de artan korona vakalarına dikkat çekmiş, gerekli önlemlerin alınmasının duyurmuştuk. Maalesef bir kardeşimizi korana nedeniyle kaybettik. Öz Hayat Tekstil’de çalışmakta olan Ahmet Güven adlı kardeşimiz yakalandığı Kovid - 19 salgını nedeniyle yaşamını yitirdi. Hayatını kaybeden kardeşimizin ailesine, sevdiklerine, iş arkadaşlarına baş sağlığı diliyoruz. Hepimizin başı sağ olsun. Virüsü yenme mücadelesi veren kardeşlerimize acil şifalar diliyoruz” dedi.
“DAHA FAZLA İŞÇİNİN ARAMIZDAN AYRILMASINI İSTEMİYORUZ”
Serbest Bölge’de koronavirüs vakalarının sorumlularının firma yetkililerin olduğunu açıklayan sendika, “İşçileri zamanında bilgilendirmeyenlerdir. Çalışırken fenalaştığı halde arkadaşlarının virüse yakalandığını işçiler çok daha sonra öğrenebilmektedir. Semptom gösteren işçiler firma yetkilileri tarafından saklanmaktadır. Sipariş aldıkları firmaların denetçileri geldiğinde işçilere maske dağıtmaya başlayan işletmeler vardır. Semptomların ortaya çıktığı öyle firmalar vardır ki rahatsızlanan işçilere ilk önce izin bile verilmemiştir. Hatta virüse yakalanan arkadaşlarını duyduklarında çalışmak istemeyen işçilerin, firma yetkililerinin baskısıyla çalışmaya mecbur edildikleri yerler vardır. Kayıplarımızın son olmasını istiyoruz. Daha fazla kardeşimizin Kovid -19 nedeniyle aramızdan ayrılmasını istemiyoruz. Ancak bu ne bizlerin temennisiyle, ne de tek başına işçilerin bireysel önlemleriyle mümkün olabilir. Toplum sağlığını tehdit eden salgın hastalıklara karşı daha kapsayıcı, yukardan aşağıya doğru önlemler alınması gereklidir. Hele hele bu yaz sıcağında işçilere verilen tek bir maskeyle bütün gün idare edin yahut ta verilen maskeleri yıkayın yıkayın kullanın demenin hiçbir inandırıcılığı yoktur. Bunun adı önlem değil cinayete teşebbüstür. İşçiler haber bültenlerinde salgına karşı uyulması gereken önlemleri duyarken, fabrikalarda bitirilmesi gereken işlerin baskısıyla karşı karşıyadır. Koronavirüse karşı özellikle vurgulanan hijyen koşullarını sağlamak sadece işçilerin inisiyatifine bırakılamaz. Maske dağıtımı sürekli hale getirilmeli, günde bir adet sınırından çıkarılmalıdır. Sağlıktan tasarruf olmaz. İşçiler ihtiyaç duyduğunda maske temin edebilmelidir. Hijyen şartlarının sağlanabilmesi için işçilerin temiz içme suyuna, şehir şebeke suyuna erişimi sağlanmalıdır. Mersin Serbest Bölge’de işe girişte, çıkışta, molalarda, yemekhanede işçilerin sosyal mesafeyi sağlamasını mümkün kılacak fiziksel şartlar uygun değildir. Bunun için işçilerin çalıştığı yerlerin fiziksel şartları yeniden düzenlenmeli, gerekiyorsa bu amaçla tadilat yapılmalıdır. İşçilerin bağışıklık sistemini güçlendirecek besin değeri yüksek yemekler verilmelidir. Tuvaletler sürekli olarak temiz tutulmalı, sadece bu işle ilgilenenler olmalı, yetersiz ise sayıları artırılmalıdır. İşçi servisleri sosyal mesafe kurallarına tabi tutulmalıdır. Yetersiz servis sayısı arttırılmalıdır. Mesaiye kalan işçilerin bir iki servise sıkıştırılmasına son verilmelidir. İşçilere test yapılmasını sağlayacak imkânlar yaratılmalıdır. Yaş ve sağlık nedeniyle risk grubunda olan işçiler, iş güvenceleri korunarak ücretli izne ayrılmalıdır” ifadelerini kullandı.
“SERBEST BÖLGE’DE BULAŞIM RİSKİ ÇOK FAZLA”
Mersin Serbest Bölge’nin yapısı itibariyle salgının bulaşım riskinin çok fazla olduğunu söyleyen sendika şöyle konuştu: “Her ne kadar ayrı firmalarda çalışsa da işçiler bölgede iç içedir. Kafeteryalar, bankalar, PTT, öğlen molalarında, çalışılmayan saatlerde ortak kullanım alanları bulunmaktadır. Yaklaşık 10.000 işçinin çalıştığı serbest bölgede, uluslararası limanın olması da bir başka faktördür. Kimi firmaların anlaştıkları servis şirketleri farklı yerlere de çalıştığından riskin yayılma potansiyeli artmaktadır. Hiçbir şey işçi sağlığından daha değerli değildir. Parayı değil insan sağlığını önceleyen tedbirlerin alınması acildir. İşçilerin sağlığı için maliyet hesabı yapılmamalıdır. Hayatın maliyetinin ölçüsü yoktur, önlemsizliğin bedeli vardır. Bu bedeli işçiler daha fazla ödememelidir.” (Haber Merkkezi)