Alkışlar 3 gün ölümler sürekli’ | Güney Gazetesi Mersin

Alkışlar 3 gün ölümler sürekli’

Salgın sürecinde ön saflarda mücadele eden sağlık çalışanları, pandemi döneminde yatırılması gereken ek ödemeler ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi ile ilgili taleplerini açıkladı.

Alkışlar 3 gün ölümler sürekli’


ESRA ŞASİ YAĞMUR

 

Mersin Tabip Odası, SES Mersin Şubesi, Mersin Aile Hekimleri Derneği ve Birlik Dayanışma Sendikası koronavirüs salgını sürecinde önemli ve riskli görevler üstlenen, çok sayıda can kaybı veren sağlık çalışanlarının taleplerine dikkat çekmek için bir açıklama yaptı. Özgür Çocuk Parkı’nda bir araya gelen sağlık çalışanları 'Alkışlar   3 gün ölümler sürekli' yazılı pankartı açtı. Sağlıkçılar adına açıklamayı okuyan Mersin Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen, salgınla mücadelede ön saflarda yer alan sağlık çalışanlarının, özlük ve ekonomik haklarının gasp edildiğini hızlı normalleşme sürecinin ardından 26'sı doktor olmak üzere toplam 52 sağlık çalışanın hayatını kaybettiğini söyledi.  Antmen, " Canları pahasına görev yapan sağlık çalışanlarının haklarını gasp etmek, en basit anlatımı ile çalışanlardan yana değil, sadece işverenden yana bir hükümet ile yönetildiğimizin çok açık bir göstergesidir. Pandemi sürecinde üç ay tavandan yapılacağı duyurulan ek ödemeler, tüm sağlık emekçilerini kapsayacak şekilde ve meslek grupları ve istihdam biçimleri arasında adaletsizliğe neden olmayacak şekilde ödenmesi gerekirken, bu ödeme çok adaletsiz bir şekilde gerçekleşmiştir. Tıp fakültesinde, Şehir Hastanesinde ve Toros Devlet Hastanesinde Haziran ayı için söz verilen ödemeler çok düşük miktarda yapılırken, Aile Sağlığı Merkezlerinde pandemi nedeniyle yapılacağı söylenen ek ödemeler söz verildiği halde yapılmamıştır" şeklinde konuştu.

 

"EKONOMİK CEREMEYİ SAĞLIKÇILAR ÇEKİYOR"

Tıp Fakülteleri'nin, sağlıkta dönüşüm programı sonrasında bilim ve eğitim alanında değil performansa dayalı çalışmalar yaptığının altını çizen Antmen, şöyle devam etti:  "Asli görevi koruyucu hekimlik olan Aile Sağlığı Merkezleri, iş yoğunluğu ve personel eksikliği nedeniyle koruyucu hekimlik görevini tam anlamıyla yerine getirememektedir. Şehir ve Devlet hastaneleri sağlık hizmetine yönelik aşırı talep nedeniyle, hem angarya çalışmaya tabi tutulmakta hem de performans üretmedikleri gerekçesiyle hak ettikleri maaşları alamamaktadırlar. Kısaca Döner Sermaye ve Performans sistemi iflas etmiştir ve bu işin ekonomik ceremesini sağlık çalışanları çekmek zorunda kalmaktadırlar" diye konuştu.

 

"TALEPLERİMİZE ÇÖZÜM ÜRETİLMELİ"

Sağlık emekçilerinin asıl talebinin insanca yaşam temel ücret artışı olduğunu belirten Antmen,"Bizler sağlık örgütleri olarak, sağlık hizmetinin bir bütün olarak sağlık çalışanlarının görev paylaşımı ve iş birliğiyle yürütüldüğünü biliyoruz. Ekip üyelerinin sorumlulukları birbirinden daha önemli sayılamayacağı gibi, her biri ekibin olmazsa olmazları ve birbirinin tamamlayıcısıdır. Bu nedenle ek ödeme adaletsizliğine dair de belirttiğimiz gibi, sağlık emekçilerinin asıl talebi üç ay sürecek adaletsiz ek ödeme değil, güvenceli çalışma ve güvenli gelecek için, insanca yaşam için temel ücret artışıdır.

Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere Sağlık Müdürlüğü ve hastane idarelerinin de taleplerimizi duymalarını ve acilen çözüm üretmelerini, aksi taktirde sağlık emekçilerinin haklı talepleri için mücadeleyi yükselteceklerini kamuoyu ile paylaşıyoruz" dedi.

 

Antmen, sağlık emekçilerinin taleplerini ise şöyle sıraladı:

* Fiili Hizmet Süresi Zammı (yıpranma payı) sağlık ve sosyal hizmet işkolunda çalışan bütün emekçileri ve geçmiş çalışma sürelerini de kapsayacak şekilde 5 yıla 1 yıl olarak düzenlenmeli, salgın döneminden kaynaklı olarak artı 1 yıl yıpranma payı hakkımız verilmelidir. 

*Ek gösterge rakamlarının sağlık ve sosyal hizmet iş kolunda çalışan tüm emekçileri kapsayarak, en az 3600 ek gösterge olacak şekilde kademeli olarak yükseltilmelidir. 

*Covid-19 enfeksiyonu geçiren sağlık emekçisinin zararının tazmini için “mesleki risklere bağlı ortaya çıkan hastalık” olarak kabul edilip, iş kazası/meslek hastalığı olduğuna dair düzenlemeler derhal yapılmalıdır.

*Tüm hastaneler ve Aile Sağlığı Merkezleri 1.basamaktan itibaren tamamen ücretsiz olmalı, kamusal hizmet vermeli, giderleri genel bütçeden karşılanmalıdır.

*En düşük temel ücret yoksulluk sınırının üstünde olacak şekilde yükseltilmelidir. Döner sermaye ve performans gibi çalışanlar arasında adaletsizliklere ve iş barışını bozmaya neden olan ödemeler yerine, emekliliğe yansıyacak temel ücretlendirme esas alınmalıdır.

*Acilen ihtiyacı karşılayacak kadar sağlık emekçisi ataması yapılmalı, yeni atamaların hepsi kadrolu, güvenceli olmalıdır. Yorulan ve yıpranan çalışanlara uygun sürelerde dinlenebilme olanağı sağlanmalıdır.