Ziyarette Başkan Cenk Cenkcimenoğlu, DEVA Partisinin kurucuları arasında genç ve dinamik isimlerin yer aldığına dikkat çekti.
Cenkcimenoğlu, “80 kişilik kurucu heyette 2 üniversite öğrencimiz de var. Bu daha önce kurulan hiçbir partide olmayan bir şey. Yine 27 ve 34 yaşında 2 Genel Başkan Yardımcımız var. Bunların yanında daha önceki hükümetlerde önemli görevler almış son derece tecrübeli olanlarda var. Gençlerin heyecanını genç ve tecrübeli arkadaşlarımızın deneyimleri ile harmanlayarak dinamik bir parti kurduk” dedi.
DEVA partisinin üç ana eksende politika yürüteceğinin altını çizen Başkan Cenkcimenoğlu, “Birincisi; yönümüz medeniyete ve çağdaş laik düzene dönük olacak. Parlementer sisteme geri dönmek öncelikli hedefimiz olacak ve adalet sistemini herkese eşit hizmet edecek şekilde baştan aşağı değiştireceğiz. Eğer bu söylediklerimizi yapar ve adalet sistemimizi düzeltirsek ekonomiyi 6 ayda rayına oturtacağımıza inanıyoruz. Çünkü yatırım güvene gelir. Şu anda Türkiye’de eksik olan en önemli şey güven” diye konuştu.
PARTİDE GÖREV ALMAK İÇİN 2 BİN KİŞİ BAŞVURDU
Mersin’de gerçekleştirilen örgütlenme çalışmaları hakkında da bilgi veren Başkan Cenkcimenoğlu, “Mersin’de partimize yoğun ilgi var. Başkanlık görevini almamdan bu yana geçen sürede 2 bini aşkın partide görev almak için müracaat eden arkadaşımızın çoğu ile görüşmeye çalıştık. Herkesin ortak derdi, evlatlarının istikbali. İşsizlik rakamları ortada. ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ gitti, ‘yurtta savaş cihanda savaş’ başladı. Kaygılarımız hep aynı. Parti olarak düşündüklerimizi hayata geçirerek ülkemizi aydınlık günlere kavuşturacağız” dedi.
TÜRKİYE FABRİKA AYARLARINA GERİ DÖNMELİ
MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan da, “Siyaset, etnik köken, din ve ırk ayrımı yapılmadan yapılmalıdır. Herkese hitap etmek isteniyorsa, geniş açılı siyaset yapılmalıdır. İnsanların etnik değerleri üzerinden siyaset yapılmasını doğru bulmuyorum. Türkiye’nin önüne başka öncelik koyanlar, o öncelik için ülkeye zarar verebilir. Bizim en büyük önceliğimiz vatan olmalı. Yeni şeyler söylemek lazım. Literatüre yeni bir deyim kattık. Ev kızı diye bir deyim vardı, artık 'ev genci' var. Üniversite okumuş, iş bulamamış, evde ailesi ile birlikte yaşayan, ailesinden harçlık alarak geçinen bir nesil oluştu. Bunlar uzun bir süre iş bulamayınca köreliyor. Daha sonra bu duruma alışıyor ve çalışmak istemiyor. İnsanımızı, gençken, hayalleri varken, işe adapte olup, çalışma şevki varken çalıştıramıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti fabrika ayarlarına geri döndürülmeli. Her şey baştan yeniden değiştirilmeli planlanmalı” dedi. (Haber Merkezi)