Ormanı da görmemişler! | Güney Gazetesi Mersin

Ormanı da görmemişler!

Biyokütle enerji santralinin ÇED raporunda Karabucak ormanları görmezden gelinmiş, “Ormanlık alan yok” denilmiş.

Ormanı da görmemişler!


ESRA ŞASİ YAĞMUR

 

Tarsus’ta kurulmak istenen biyokütle enerji santralinin ÇED raporu geçtiğimiz aylarda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca onaylanmıştı. Avukat Yeşim Dağgeçen bakanlığın bu kararına karşı yürütmeyi durdurma ve iptal istemiyle idari dava açmaya hazırlanıyor. Yeşim Dağgeçen, bakanlık tarafından onaylanan raporun kendi içinde çelişkiler içerdiğini, bazı noktaları görmezden gelip bazı noktaları çarpıttığını söylüyor. Yeşim Dağgeçen’in, biyokütle enerji santralinin ÇED raporuna ilişkin tespitleri şöyle:

“Yöre halkı bu tesislerin bölgelerinde yapılmasını istememektedirler. Nihai ÇED Raporu’nda belirtilen Halkın Katılımı Toplantısı, tamamen göstermelik, sadece bir köye yönelik olarak iş konusunda olmayacak vaatler verilerek ve yurttaşların muhtemel tepkisini manipüle etmek amacıyla yapılmıştır. ÇED Yönetmeliği’nin 9. ve 14. maddelerinde öngörülen duyurular usulüne uygun yapılmamıştır.”

 

‘ŞEHRİN ORTASINDA TESİS YAPILMAK İSTENİYOR’

“Dava konusu tesisin yapılmak istendiği yer Tarsus'un merkezidir. Tarsus Kaymakamlığı ile Yeşil Mahalle arasındaki mesafe 1.6 km, yürüme mesafesi 5 dakikadır. Raporda ‘Proje alanı Mersin İl merkezine kuş uçuşu olarak yaklaşık 25 km, Tarsus ilçe merkezine ise yaklaşık 3,4 km uzaklıktadır. Proje alanına en yakın yapı kuzey-doğu yönünde Yeşilevler Mahallesi konut olup tesisi alanına yaklaşık 900 m mesafededir. Yeşilevler Mahallesi merkeze olan uzaklık yaklaşık 1.550 m’dir. Alanın güney-batısında yaklaşık 1.308 m mesafede konut bulunmaktadır. Aliefendi Mahallesi alanın güney-doğusunda yer almakta olup yaklaşık 1.770 m mesafededir" denilmekle şehrin ortasında kurulması planlanan projeye ÇED olumlu kararı verilmesi hukuka aykırıdır.”

 

‘TARİHİ VE KÜLTÜREL MİRASA SAYGISIZLIK’

“Tarsus kent merkezinde olduğu gibi yine çevresinde de çok sayıda eski uygarlıkların izlerini taşıyan kültür varlıkları bulunmaktadır. Bunlar içerisinde, Namrun Kalesi, Sinap Kalesi, Gülek Kalesi, Çavuşlu Kızlar Kalesi, Kızoluk Hanı, Roma Yolu sayılabilir. Proje bahsedilen bu tarihi dokuya yapılmak istenmekte olup   bu durum kabul edilemez bir hukuka aykırılıktır.”

 

‘ÇED RAPORU DEĞİL DE TANITIM BROŞÜRÜ GİBİ’

“ÇED süresince halka tehlikeli atıkların yakma ve depolama yöntemi ile bertarafının çevre ve insana vereceği zarar hiçbir şekilde anlatılmamıştır. Yine raporun muhtelif yerlerinde ‘endüstriyel atıkların tamamı çevreye zarar vermeyecek bir şekilde bertaraf edilecektir’ şeklinde muğlak ve gerçek dışı ifadeler kullanılmıştır ki bu tüm bölge halkını huzurla ölüme terk eden inanılmaz bir cümledir. Biyokütle atıklarının yakılarak ve depolanarak bertarafının çevreye ve insana vereceği zarar tüm dünyaca bilinen bilimsel bir gerçektir. Raporda atıkların insana ve doğaya vereceği zarar irdelenmek yerine adeta proje tanıtım dosyası gibi ifadelerle geçiştirilmiştir.”

 

‘KARABUCAK ORMANLARI GÖRMEZDEN GELİNDİ, MAKİ DENİLDİ’

“Nihai ÇED Raporu’ndaki bilgiler yanlış ve yanıltıcıdır. Nihai Çed Raporunun dili taraflı hazırlanmıştır. Raporda ‘Planlanan projenin gerçekleştirileceği alan orman sayılan alanlar içerisinde kalmamaktadır’ derken “Alanın batısında yaklaşık 40 m mesafede Karabucak Ormanı, kuzeybatısında yaklaşık 400 m mesafede Okaliptüs Ormanı yer almakta olup” denilmekle çelişkili ÇED raporunun ciddiyetinden uzak cümlelerle Karabucak ormanı yokmuş gibi tespit yapılmıştır. Proje bölgesi ve çevresinde uzman değil vatandaş gözü ile bakıldığında dahi kızılçamlar, kermez meşesi, palamut meşesi ve boz pırnal ağaçlarının bulunduğu, sahanın tüm çevresinin kızılçam korulukları ile kaplı olduğu civar köylerde turunçgiller yetiştirildiği görülmekte olup devamla endemik özelliği olan ağaç ve bitki türleri sayılmamış raporda maki adı altında geçiştirilmiş ve söz konusu bitki örtüsünün tesis ve tesisin olumsuz etkisi ile ne şekilde zarar göreceği belirtilmemiştir.”

 

‘TARIM VE ORMAN ALANI İÇİNDE OLDUĞU İÇİN İPTAL EDİLMELİ’

“ÇED raporunun tesisin yer seçimi nedeniyle, 1. dereceden deprem bölgesi olması nedeniyle, 1.sınıf sulu tarım arazisinde ve koruma altındaki ormanlık    alanların kenarında kurulması nedeniyle, koruma altındaki nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan bitki ve hayvanları yok edecek olması nedeniyle, yöre yurttaşlarının görüş ve iradesinin görmezden gelinmesi nedeniyle, ÇED’e dayanak oluşturan izin ve belgelerin geçersiz olması nedeniyle iptali gerekmektedir.”