‘Kuralsızlığı kural haline getirmek istiyorlar’ | Güney Gazetesi Mersin

‘Kuralsızlığı kural haline getirmek istiyorlar’

‘Kuralsızlığı kural haline getirmek istiyorlar’


ESRA ŞASİ YAĞMUR

 

Dev Tekstil Çukurova Temsilcisi Ahmet Subaşı, “İşçiler pandemi koşullarında virüse yakalanma korkusuyla çalışıp ailelerini geçindirmeye çalışırken AKP hükümeti torba yasa ile şimdiye kadar kazanılmış tüm haklarımızı elimizden almaya çalışıyor. Sermayenin sürekli saldırısına maruz kalan kıdem tazminatımıza ve diğer haklarımıza el konulmak isteniyor” dedi.

Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası Çukurova Temsilcisi Ahmet Subaşı, 25 yaş altı ve 50 yaş üstü işçiler için getirilmek istenen düzenlemenin kıdem ve ihbar tazminatı ile işe iade davası açma hakkını ortadan kaldıracağını, işçilerin iş güvencesini tamamen kaybedeceğini belirterek, “Bu yasa ile bizi istedikleri zaman çalıştıracaklar, istedikleri zaman işten atabilecekler. Zaten çok zorlaştırdıkları emekli olma hakkımızı da tümüyle imkânsızlaştıracaklar” dedi.

 

‘TEKSTİL SEKTÖRÜNDE SENELERDİR UYGULANIYOR’

Yasallaştırılmak istenen bu hak gasplarını tekstil fabrikalarında sürekli yaşadıklarını ifade eden Subaşı, “En güvencesiz iş kollarının başında olan tekstil iş kolunda işçiler sigortasız, kaçak çalıştırılmakta, istenildiği zaman ücretsiz izne gönderilmekte, bu sürelerde sigortaları yatırılmamakta, kolayca işten çıkarılmaktadırlar. Kıdem, ihbar tazminatlarını işçiler hakları olmasına rağmen alamamaktadır. Tekstil işçileri yıllarca çalışmasına rağmen, sigortaların eksik yatmasından, sürekli girdi çıktı yapılmasından kaynaklı zaten çok zor emekli olabilmektedirler. Biz işte bu kanunsuzluğa karşı, bu adaletsizliklerin son bulması için mücadele ederken şimdi bu kanunsuzluk kanun haline getirilmek isteniyor” ifadelerini kullandı.

 

‘EN ÇOK GENÇ İŞÇİ TESKTİL SEKTÖRÜNDE’

25 yaş altında işçilerin en çok bulunduğu iş kolunun tekstil olduğunu vurgulayan Subaşı,  “Öte taraftan hayat şartlarının zorluğu 50 yaş üstündeki tekstil işçilerini de çalışmaya zorlamaktadır. Yani bu saldırı yasası en çok da tekstil işçilerini hedeflemektedir. Bu güvencesiz çalışma koşulları işçi sınıfının geneli için yaygınlaştırılmak istenmektedir. Hayata geçirilmek istenen bu saldırı yasası ile kazanılmış haklarımız bir bir elimizden alınmak istenmektedir. Sermayenin arzularını gerçekleştirmek için bizi bölerek bunu yapmak istemektedirler. İşçi sınıfımızın bir bölümünü bu saldırının dışında tutarak gücümüzü böleceklerini düşünmektedirler. Ancak bizler buna izin vermemek için mücadele etmekte kararlıyız.   Biz, tekstil iş kolunda işçilerin yaşadığı kanunsuzluklara son vermeye çalışırken, bu kanunsuzluğun kalıcı hale getirilmesine, adaletsizliğin yasallaşmasına izin vermeyeceğiz. Güvencesiz çalışma koşullarına karşı mücadele edecek, hakkımız olanı kimseye yedirmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Ekim, Kasım, Aralık aylarının Mersin Serbest Bölge’de bulunan tekstil işçilerinin ücretsiz izne çıkarıldığı bir zaman dilimi olduğunu ifade eden Subaşı, “Serbest bölgedeki tekstil patronları bu hak gaspını her sene aralıksız hayata geçirmektedirler. Önceki yıllarda ücretsiz izin yasası İş Kanunu’na bile aykırı şekilde hayata geçirilirken, şimdi zaten pandemi koşulları gerekçesiyle bu yasal hale getirilmiştir. Oysa işçilerin en çok da böylesi zorlu dönemlerde güvenceye ihtiyacı vardır.  Korona vakalarının arttığı fabrikalarda patronlar karantina kapsamında üretime arar vermemek için direnç gösterirken, işçiler sağlıklarından olurken şimdi kolayca işçileri ücretsiz izne gönderebilmektedir. Yani bu sistemde işçilerin can güvenliği ve sağlıkları değil patronların kazancı önemlidir. İşçilerin kaybı değil patronların kaybı belirleyicidir. Yürürlüğe sokulmak istenen yasada patronların bu çıkarlarını korumak içindir” dedi.