“Türkiye savruluyor” | Güney Gazetesi Mersin

“Türkiye savruluyor”

CHP Ekonomi Masası’nın çalışmaları için Mersin’de bulunan Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası’ndaki isim değişikliklerini “Yardımcı kaptanlar yeni, pilot eski, uçak metal yorgunu” sözleriyle yorumladı. Türkiye’de ekonomik krizle devlet krizinin iç içe geçtiğini söyleyen Öztrak, “Partili cumhurbaşkanı, partili Merkez Bankası Başkanı derken Maliye Bakanı’nın istifa süreci bile yönetilemedi. İşsiz sayısı 10 milyonu geçmiş. Gelirimiz artmıyor olan geliri de adil paylaşamıyoruz. Gelir dağılımı 2002’den daha kötü. Devlet krizi ile ekonomik kriz iç içe geçmiş durumda. Türkiye yönetilemiyor. Türkiye savruluyor. Türkiye yeni kurallar, kurumlar ve kadrolarla kurtulur” dedi.

“Türkiye savruluyor”


ABİDİN YAĞMUR

 

CHP Ekonomi Masası’nın çalışmaları için Mersin’de bulunan Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası’ndaki isim değişikliklerini “Yardımcı kaptanlar yeni, pilot eski, uçak metal yorgunu” sözleriyle yorumladı. Türkiye’de ekonomik krizle devlet krizinin iç içe geçtiğini söyleyen Öztrak, “Partili cumhurbaşkanı, partili Merkez Bankası Başkanı derken Maliye Bakanı’nın istifa süreci bile yönetilemedi” dedi.

CHP Ekonomi Masası’nı oluşturan heyet Doğu Akdeniz illerinde esnaf, sanayici, işçi, ihracatçı ve çiftçi kesimleriyle bir araya gelerek hem sorunlarını dinleyecek hem de CHP’nin ekonomi politikalarını ve bunalımdan çıkış reçetesini anlatacak.

Ekonomi Masası Doğu Akdeniz mesaisine Mersin’den başladı. Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak’ın başkanlık yaptığı heyette genel sekreter Selin Sayek Böke, genel başkan yardımcıları Veli Aağbaba, Ahmet Akın, Fethi Açıkel, Parti Meclisi üyeleri Orhan Sarıbal ve Özgür Karabat, milletvekilleri Çetin Osman Budak, Aykut Erdoğdu ve Mehmet Güzelmansur yer alıyor.

 

“EN SON YENİ DEDİKLERİNDE 120 MİLYAR DOLAR KAYBETTİK”

CHP Ekonomi Masası heyeti Mersin programı kapsamında ilk olarak Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde odalar, borsalar, meslek odaları ve iş insanları derneklerinin temsilcileriyle bir araya geldi.

Burada Türkiye’nin genel durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Faik Öztrak,  “İsteriz ki Maliye Bakanı ile Merkez Bankası Başkanı başarılı olsun. Her tür desteği vermeye de hazırız. Ama söyle bir şey var. Yardımcı pilotlar yeni, kaptan pilot eski. Uçak metal yorgunu. En son yeni dediklerinde bu ülkeye 120 milyar dolara mal oldu. Bu ülkenin bir 120 milyar dolar kaybına daha tahammülü yok” dedi.

 

“TEK ADAM DEVLETİ, BORÇLANMA EKONOMİYİ KRİZE SOKTU”

Türkiye’de devlet krizi ve ekonomik krizin iç içe geçtiğini kaydeden Öztrak, “Tek adam devleti, borçla şişirme ekonomiyi krize soktu” dedi.

2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde “Sıradışı bir cumhurbaşkanı olacağım” söyleminin, 2018 cumhurbaşkanlığı seçiminde “Beni seçin faizleri düşürelim” söyleminin öne çıktığını, 2017 yılında olağanüstü şartlarda yapılan bir referandumla rejimin değiştiğini kaydeden Öztrak, “Bu süreçte ülke devlet krizine adım adım gitti. Hukukun üstünlüğü kalktı. Denge ve denetleme mekanizmaları kalktı. Bunun en çarpıcı örneğini dokunulmazlığı olan bir milletvekilinin yargılanmasında gördük. Milletvekilini yargılayan yerel mahkeme, Anayasa Mahkemesi’ne ben seni tanımıyorum dedi. İşte devlet krizi bu.  Böyle olunca mal güvenliği yok. İşadamı yatırım yapamıyor. Acaba benim malımı mülkümü elimden alırlar mı diye korkuyor” ifadelerini kullandı.

 

“GELİR DAĞILIMI ADALETİ 2002’DEN DAHA KÖTÜ”

“Partili cumhurbaşkanı, partili Merkez Bankası Başkanı derken Maliye Bakanı’nın istifa süreci bile yönetilmedi. 27 saat boyunca bakan var mı yok mu bilemedik” diyen Faik Öztrak şunları söyledi:

“Milli gelir 1 trilyon dolardan 700 milyar dolara düştü.  İlk 20 liginden düşmek üzereyiz. Yerimize Tayvan geliyor. Taşıma suyla değirmen dönmeyeceği için bu hale geldik.  Son 22 ayın 20 ayında istihdam azalmış. İşini kaybedenler artmış. İşsiz sayısı 10 milyonu geçmiş. Ücretsiz izne çıkarılanları da eklerseniz 13 milyonu buluyor. Gelirimiz artmıyor olan geliri de adil paylaşamıyoruz. Gelir dağılımı 2002’den daha kötü. Devlet krizi ile ekonomik kriz iç içe geçmiş durumda. Türkiye yönetilemiyor. Türkiye savruluyor. Türkiye yeni kurallar, kurumlar ve kadrolarla kurtulur.”

 

ÇIKIŞ YOLU İÇİN 4’LÜ REÇETE ÖNERİSİ

CHP’nin, Türkiye’nin buhrandan çıkış yolunu dört sacayağı üzerine oturttuğunu ifade eden Öztrak bunları hukuk devleti ve demokrasi, üreten ülke, güçlü sosyal devlet ve sürdürülebilirlik olarak özetledi.

Öztrak, CHP iktidarında kuvvetler ayrılığının yeniden tesis edileceğini, parlamentonun güçlendirileceğini, yerel yönetimlerin güçlendirileceğini, seçim yasasının değiştirileceğini ve Ortadoğu başta olmak üzere barışçı, ekonomik işbirliğine dayalı ilişkiler yürütüleceğini kaydetti.

Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti. Toplantıya katılan iş insanları ve esnaflar da söz alarak görüşlerini ifade etti.

CHP Ekonomi Masası heyeti Mersin programı kapsamında daha sonra Organize Sanayi Bölgesi, Esnaf Odaları Birliği, Ziraat Odası’nı ziyaret etti, Tarsus’ta iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi.

 

“MERSİN’İN DİRİ BİR EKONOMİSİ VAR”

CHP Ekonomi Masası’nın toplantısında konuşan Mersin İl Başkanı Adil Aktay da,  “Türkiye’nin bugünkü ekonomik gücü, sahip olduğu potansiyelle uyumlu değil. Devamlı bir kriz hali yaşıyoruz. Zayıf bir ekonomi en büyük beka sorunudur. Ekonomi deyince üretimi, istihdamı, ihracatı, sosyal barış ve adaleti anlamalıyız.  Mersin toplumsal uzlaşma anlayışı güçlü bir şehirdir. Bu nedenle bu toplantının son derece işlevli olacağına inanıyorum” dedi.

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Mersin çok önemli, çok değerli bir kent. Çok kadim bir kent. Tarihi, kültürel birikimi olan bir kent. Dinamik sektörlerimiz var.  Mersin ekonomisini tek cümleyle ifade edecek olursam çok diri bir ekonomimiz var. Birçok alanda önemli yatırımlar var, potansiyel taşıyan sektörlerimiz var. Savaşta, pandemi de diri kalan gıda sektörü gibi bir sektörümüz var. Pandemi sürecini en az badireyle atlatan kentlerin başında Mersin geliyor. Kentimizin her noktasına değer katmak istiyoruz. Kentin belediye başkanı olarak, bir anlamda kentin hizmetkarı olarak bütün sosyoekonomik yapılarla iç içeyiz. Ben kentin abisiyim, kardeşim. Kente yön çizerken bu aktörlerle birlikte yol alıyoruz. Belediyemizin karar alma noktalarında referans gördüğümüz işadamları ile, kanaat önderleri ile kenti farklı noktalara getirmeye çalışıyoruz.”