| Güney Gazetesi Mersin

Mersin Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen, Covid-19 önlemleri kapsamında alınan yeni tedbirlerin sağlık çalışanlarını hayal kırıklığına uğrattığını belirterek,




ESRA ŞASİ YAĞMUR

 

Mersin Tabip Odası, hükümetin salgınla ilgili aldığı yeni tedbirler ve Covid-19' un sağlık çalışanları için meslek hastalığı kabul edilmesi talebine ilişkin basın açıklaması yaptı. Tabip Odası bahçesinde pandemi kuralları gereğince sınırlı sayıda katılımcının yer aldığı açıklamada konuşan Oda Başkanı Mehmet Antmen, Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü günden bugüne daha zor bir sürecin yaşandığını ve salgının kontrolden çıktığını ifade etti. 

Antmen, "Sağlık Bakanlığı’nın güvenilirliği kamuoyunca tartışılan verilerinin bile gösterdiği gerçek şudur: Salgın şu anda bütün Türkiye’ye yayılmış ve kontrolden çıkmıştır.   Sağlık Bakanlığı’nın pandemi sürecini şeffaf bir biçimde yönetmemesi yüzünden gerçek olgu ve ölüm sayıları konusunda yeterli bilgimiz yoktur.  Ancak bilim insanlarının saha gözlemleri ve çeşitli kaynaklara dayanarak yaptığı tahminler, bugünlerde salgın eğrisinin ilk tepe noktasına ulaştığı Nisan ayından daha fazla olgu sayısıyla karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir.  Entübe edilen hasta ve ağır hasta sayısındaki artışta özellikle Ekim ayının üçüncü haftasından sonra gözlenen yükselme eğilimi endişe vericidir. Ölüm sayılarındaki artış da endişe vermektedir" dedi. 

 

"MERSİN’DE GÜNLÜK VAKA 700'ÜN ÜZERİNDE"

Bugün gelinen noktada Mersin’de günlük pozitif vaka sayısının 700’ün üzerinde olduğunu, ambulansların hastaları taşımakta zorlandığını anlatan Antmen, "Hastanelerde mevcut servisler, yoğun bakımlar tam kapasite ile çalışmasına karşın yeni COVID19 servisleri ve yoğun bakımlar açılması planlanıyor. Sadece COVID-19 hastaları değil, diğer hastalar da servis, yoğun bakım sıkıntısı yüzünden kamusal sağlık hizmetine ulaşmakta güçlük çekiyor.  Hızlı tanı ve tedavinin hayati önem taşıdığı birçok hastalığın taraması yapılamıyor. İlçe Sağlık Müdürlükleri’nin ve TSM’lerin üzerine yıkılmış olan filyasyon çalışmalarında olgulara yetişilemiyor. Aile hekimleri de isyan halinde. Giderek artan sayıda pozitif ve temaslı olgu izlemine yetişemiyorlar" diye konuştu. 

 

"MASKE, MESAFE VE HİJYEN SORUNU ÇÖZMEZ"

Salgının kontrolden çıktığı bir dönemde artık maske, mesafe ve hijyen kurallarını hatırlatan söylemlerin bu sorunu çözmeyeceğini aktaran Antmen, salgınla mücadelenin sorumluluğunun yalnızca yurttaşa, bireye indirgeyerek bu sorunla baş edilemeyeceğini söyledi. Sağlık sisteminin zorlandığı bir süreçten geçtiğini vurgulayan Antmen, alınması gereken önlemleri ve önerileri şöyle sıraladı:

"Salgının böyle devam etmesi, hasta sayılarının böyle artması durumunda hiçbir sağlık sisteminin yeterli olamayacağı, çökeceği göz önüne alınmalıdır. 

1)Genelde Türkiye, özel olarak Mersin’e ait tüm veriler kamuoyu ile şeffaf ve ayrıntılı biçimde paylaşılmalıdır. İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulları etkinleştirilmeli ve ile özel önlemler almalıdır. Uzun süredir toplanmayan İl Pandemi Kurulu da acilen toplanmalıdır.

 2)Bu verilerin ışığında olgu artışını engellemeye yönelik epidemiyolojik çalışmalarla gerekli tedbirler bir an önce alınmalı ve ilk adım olarak “toplumsal hareketlilik” derhal en etkin biçimde kısıtlanmalıdır. Sahadan alınan verilerin ışığında yapılacak kısıtlama temel, zorunlu ve acil hizmet üreten sektörler dışında çalışma hayatının durdurulması da olmak üzere virüsün yayılmasını azaltacak gerekli bütün önlemler hızla hayata geçirilmelidir. Alınacak önlemler en fazla zarar gören ve görecek dezavantajlı kesimlerin (çalışanlar/dar gelirli, işsiz, yoksullar, kadınlar, çocuklar, engelliler, 65 yaş üstü, sığınmacılar vd) korunmasını sağlayacak ekonomik ve sosyal destek mekanizmalarının oluşturulmasıyla birlikte/eş zamanlı yürürlüğe konmalı ve denetlenmelidir. 

3) Salgın mücadelesinde koruyucu sağlık hizmetleri güçlendirilmeli, birinci basamak sağlık hizmetlerinin etkinliğini artıracak şekilde organizasyon gerçekleştirilmelidir. Filyasyon çalışmaları epidemiyoloji bilimi ışığında gerçekleştirilmelidir. Bu mücadelede kamunun diğer kaynaklarının da (araç, personel) etkin kullanımı sağlanmalıdır. 

4) Salgınla mücadele edebilmek için daha çok merkezde, daha çok sayıda test yapılmalı; pozitif vakaların erken tanınması, etkin biçimde izole edilmesi, temaslıların karantinaya alınması sağlanmalıdır. 

5) Hastanede tedavisi gerekmeyen kişilerin izolasyon ve takibi için kullanıma uygun kamu pansiyon, yurt vb. ortamlar ayarlanmalı, bu konuda yerel yönetimlerle iş birliğine gidilmeli, hane içi yayılımın önüne geçilmelidir.

 6) Salgın ile mücadelede tüm olanaklar toplum sağlığı yararına kullanılmalı, kamu sağlık kurumlarının ihtiyaca cevap veremediği her durumda özel hastaneler Sağlık Bakanlığı’nın kontrolüne geçirilmeli, yurttaşların sağlık hizmetlerine erişimi istisnasız ve ön koşulsuz bütünüyle parasız olmalıdır. 

7) COVID-19 dışı hastaların aylardır ertelemek zorunda kaldıkları sağlık sorunları ve bu konuda yaşanan sorunlar dikkate alınarak “pandemi dışı hastaneler” belirlenmeli, pandemi dışı sağlık sorunları için başvurulabilecek güvenli alanlar yaratılmalıdır. 

8) Sağlık çalışanları yorgundur. Salgın ile en önde, özveri ile mücadele eden sağlık çalışanlarını korumayı öncelemeyen hiçbir ülke salgınla baş edemez. Salgının başından beri yöneticiler tarafından yapılan eşit ve adil olmayan görev dağılımı, eşitsiz ek ödemeler, sosyal ve ekonomik kısıtlılıkların yanında bir de her gün meslektaşlarının ölümüyle moral ve motivasyonu bozulan sağlık çalışanları tükenmiştir. Nitelikli ve yeterli koruyucu ekipmana ulaşmakta zorlanan, gelecek kaygısı taşıyan sağlık çalışanları büyük sıkıntılar yaşamalarına karşın özveri ile çalışmaktadır. Sağlık çalışanlarının çalışma koşulları ve özlük hakları hızla düzeltilmelidir. Pandemide 12--14 kat daha yüksek bulaş riski taşıyan, hastalanan ve şimdiye kadar 160’dan fazla kayıp veren sağlık çalışanlarının desteklenmesi ve bu olayın “Meslek hastalığı” olarak yasalarda yer alması sağlanmalıdır"

 

“İZİN HAKLARI OLMAYAN SAĞLIK ÇALIŞANLARI ÇOCUKLARINI NEREYE BIRAKACAK”

Mersin Tabip Odası’nın açıklamasına katılan Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Mersin Şube Başkanı Zeki Sinan Doğan da, sağlık çalışanlarının önemli bir sorununa dikkat çekti.

Son genelgeyle okulların kapatıldığını kaydeden Doğan, “Sağlık çalışanlarının evde çalışma olanağı yok. Bunlar emekli olamıyor, izin alamıyor. Bu insanların çocuklarının ne olacağını hesaplayan kimse yok. Sağlık çalışanları çocuklarını pazartesinden itibaren nereye teslim edeceklerini bilmiyorlar, ne yapacaklarını kara kara düşünüyorlar. Eğer bir aileden iki kişi çalışıyorsa en azından birinin bu süreçte izinli sayılması sağlanmalıdır. Bu nokta sağlıkçılar açısından önemlidir ve takibe alacağız” dedi.

Doğan, Sağlık Bakanlığı’nın, Covid-19 olan sağlık çalışanları hakkında soruşturma açacağına dair haberlerle ilgili olarak da şunları söyledi:

“Sağlık Bakanlığı, sağlık müdürlüklerine gönderdiği bir yazı ile, sağlık çalışanlarına, iş güvenliği nedeniyle Covid-19 olurlarsa soruşturma açabiliriz diye yazı imzalatmışlardır. Yeteri kadar Kişisel Koruyucu Donamım (KKD) olup olmadığını takip edeceğiz ve bunlar eksikse İş Güvenliği Yasası gereğince suç duyurusunda bulunacağız. Bu insanlar dışarıda da Covit-19 olabilir. Ama bunu hastanede kaptı diye bunlara ayrı bir soruşturma açmak bir mobbingdir.”