Normalleşmenin reçetesi ağır oldu | Güney Gazetesi Mersin

Normalleşmenin reçetesi ağır oldu

Sağlık ve Sosyal Emekçiler Sendikası (SES) Mersin Şube Eş Başkanı Dr. Zeki Sinan Doğan, Covid-19 önlemleri kapsamında alınan tedbirlerin yetersiz olduğunu söyledi. Doğan, "1 Haziran’da hayata geçirilen ’Normalleşme Takvimi’nin sonuçları en ağır haliyle yaşanırken toplumsal tepkiler sonrası geçtiğimiz Çarşamba ilan edilen tedbirler iktidarın halen pandemi ile ciddi bir mücadele niyetinin olmadığını gözler önüne sermiştir" dedi.

Normalleşmenin reçetesi ağır oldu


ESRA ŞASİ YAĞMUR

 

Sağlık ve Sosyal Emekçiler Sendikası (SES) Mersin Şubesi, Türkiye genelinde son günlerde artan Covit-19 vakaları nedeniyle alınan tedbirlerle ilgili basın toplantısı düzenledi

SES Şube Başkanı Dr. Zeki Sinan Doğan, Türkiye'de alınan tedbirlerin tüm dünyada hayata geçirilen tedbirlerin uzağında olduğunu savundu.

Doğan, "Virüs sadece gece yayılıyormuşçasına yapılan düzenleme iktidarın sermayeyi koruma amacını gizlemeyi, pandemi ile mücadele ediliyor görüntüsü vermeyi, masa başı sayı ayarlamaları ile gerçek tabloyu gizlemeye devam etmeyi amaçladığını göstermektedir. Gerçek vaka sayısının günlük olarak 50 binin üzerinde olduğuna dair hastanelerden, filyasyon ekiplerinden gelen bilgilere bakıldığında açıklanan önlemlerin vaka sayılarını düşürmeyi değil uygulanan “kitle bağışıklığı” politikasında kontrolü kaybetmemeyi amaçlandığını düşündürtmektedir. Ancak bunun faturası çok ağır olduğu gibi “kitle bağışıklığı” politikasının bilimsel bir karşılığının olmadığını başta Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere tüm bilimsel çevreler kabul etmektedirler" diye konuştu.

 

“ALINAN ÖNLEMLERİN HANGİSİ RADİKAL?”

Hastanelerdeki yoğunluk nedeniyle sağlık çalışanlarının zor şartlar altında çalışmak zorunda kaldığını ve bu konuda gerekli düzenlemelerin yapılmadığını anlatan Doğan, "Sağlık Bakanı virüsün kitlesel bulaşma dönemine girdiğini ve radikal tedbirlerin kaçınılmaz olduğunu açıklamıştır. Eğer aklımızla dalga geçmiyorlarsa açıklanan önlemlerden hangisinin radikal önlem olduğunu açıklamaya davet ediyoruz. Kaldı ki, hala il ilçe kongrelerini yapmaya devam eden, mitinglerine, düğünlerine binlerce kişiyi çağıran, çay paketleri atarak izdihama yol açan iktidardan radikal önlem beklenmeyeceği açıktır" şeklinde konuştu.

 

" 4 HAFTA BOYUNCA ÜLKEYE GİRİŞ ÇIKIŞLAR YASAKLANMALI"

"Daha fazla gecikmeden kamu işyerlerinde dönüşümlü çalışma uygulaması hayata geçilmelidir"  diyen Doğan,  alınması gereken önlemleri ise şu şekilde sıraladı : "Hamile, süt izninde olan, engelli, bağışıklık sistemi hastalığı, diyabet, kalp-damar, astım, KOAH, hipertansiyon, akciğer-karaciğer hastalığı böbrek yetmezliği gibi kronik hastalığa veya zayıf bağışıklık sistemine sahip olan, 60 yaşın üstünde olan, kreşe devam eden veya ilköğrenim çağında çocuğu olup, eşi kamu personeli olmayan veya eşinden boşanmış/ayrılmış olan, bakmakla yükümlü olduğu anne veya babası bulunan personelin, kritik işler de dahil olmak üzere işe başlatılması tehlike tamamen ortadan kalkıncaya kadar ertelenmelidir. En az 4 hafta boyunca ülkeye giriş çıkışlarda çok sıkı tedbirler uygulanmalıdır. Bu süre boyunca sağlık, belediye temizlik ve gıda satışı dışındaki diğer tüm faaliyetler durdurulmalıdır. Sağlık emekçilerine nitelikli kişisel koruyucu donanım eksiksiz sağlanmalıdır. Pandemi ile mücadelede bakanlık sağlık alanındaki emek ve meslek örgütleri ile kolektif çalışmalı, bu kurumları sürece dahil etmelidir. Covid 19 meslek hastalığı kapsamına alınmalıdır. Vatandaşların zorunlu harcamalarının (su, elektrik, ısınma, vb.) faturaları devlet tarafından ödenmeli, kredi borçları vb. ertelenmeli, tüm vatandaşlara yurttaşlık temel geliri sağlanmalıdır"

 

"TEDBİR DEĞİL ZULÜM OLACAK"

Mersin’de hizmet veren sağlık kuruluşlarında çalışan sağlık çalışanlarına imzalatılan ve basına da hasta olanın cezalandırılacağı şeklinde yansıyan haberlerin de sendika olarak takipçisi olacaklarını söyleyen Doğan, "Kişisel koruyucu donanımların dağıtımı, kalitesi, iş yükü, personel yetersizliği gibi nedenler göz ardı edilerek emekçilerin sorumlu tutulması tedbir değil zulüm olacaktır. Salgın öncesinde de, sağlık emekçilerinin büyük sorunlarından olan sağlıkta şiddet, salgın döneminde de artarak devam etmekte, intihar haberleri ardarda gelmektedir. Sorunlara yapısal çözümler bulmak yerine sorumluluğu sağlık çalışanlarına yüklemek yerine sağlıkta şiddet yasası gibi yapısal reformların yapılması gerektiği açıktır.  Sağlık emekçilerin tedbirlere uymayıp hastalık kapması halinde disiplin işlemi yapılacağı yönündeki tebligatın, baskı ve mobing aracı olarak kullanılması, çalışanlar üzerinde ek stres yaratması, yandaş olmayanlara uygulanıp taraflı davranılması halinde hukuki yollara başvurulacaktır.  Bu nedenle soruşturma geçirecek üyemiz olan veya olmayan tüm emekçiler sendikamıza başvuracak olursa kendilerine gerekli destek sağlanacaktır" dedi.