“Ölüyoruz sesimizi duyan yok“ | Güney Gazetesi Mersin

“Ölüyoruz sesimizi duyan yok“

Mersin Tabip Odası’nın anı duvarına fotoğrafı asılan beşinci sağlık çalışanı Dr. Nezih Aydoğan oldu

“Ölüyoruz sesimizi duyan yok“


ESRA ŞASİ YAĞMUR 
Mersin Tabip Odası, kent merkezinde artan Covid-19 vakaları ve ölümler ile ilgili basın toplantısı düzenledi.  Toplantı sonrasında geçtiğimiz günlerde Covid-19’dan hayatını kaybeden Turgut Türkalp Aile Sağlığı Merkezi’nde çalışan Dr. Nezih Aydoğan’ın fotoğrafı da anısını yaşatmak için odanın duvarına asıldı. Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen, Mersin’de bugüne kadar üç doktorun Covid-19’dan hayatını kaybettiğini belirterek, toplamda beş sağlık çalışanın hayatını kaybettiğini söyledi. Dr. Nezih Aydoğan’ın hiçbir kronik hastalığı olmadığını, Temmuz ayında emekliye ayrılmayı planladığını anlatan Antmen,  “Temmuz, Ağustos aylarında emekli olmayı ve biraz nefes almayı düşünüyordu ama uygulanan yanlış pandemi politikaları, sağlık çalışanlarının yaşamını hiçe sayan uygulamalar nedeniyle 15 Aralık’ta kaybettik. Bizler bugün onu anmak, tabip odamızın eğitim salonuna fotoğrafını asmak, Tarsus Belediyemizce yakında açılacak Kent Müzesine isminin verilmesini sağlamak gibi küçük bazı girişimlerle adını yaşatmaya çalışacağız. Ama bu hiçbir zaman için onu geri getirmeyecek ve acımızın azalmasını sağlamayacak. Mersin, aktif çalışan sağlık çalışanları açısından da ciddi sıkıntıları bünyesinde barındırmaktadır. Şu an hastanede ve yoğun bakımda tedavi görmekte olan 10’u hekim olmak üzere 20’nin üzerinde sağlık çalışanı bulunmaktadır” dedi. 
 Mersin halkı açısından da durumun iyi olmadığını anlatan Antmen, hergün 20 kişinin Covid-19’dan hayatını kaybettiğini vaka sayısının ise 1500’ü bulunduğunu dile getirdi. Sağlık Başkanı’nın Mersin’ deki yoğun bakım doluluk oranının yüzde 70’lerde olduğuna dair açıklamalarını anımsatan Antmen, kamu hastanelerinde Covid’li hastalara ayrılan servis ve yoğun bakım yatağı açısından doluluk oranının yüzde 100’ü bulduğunu söyledi.  Bazı özel hastane yöneticilerinin Covid hastalarında 6 bin TL’ye varan ücretler talep ettiğini iddia eden Antmen, “Biz bunu kabul edilebilir bulmuyoruz ve Sağlık Bakanlığı’nın özel ve vakıf hastanelerinin olanaklarını kamu iradesi ile yurttaşların hizmetine sunmaları gerektiğini düşünüyoruz. Hem TTB ve hem de Mersin Tabip Odası olarak sürecin başından bu yana bu hastalığın sağlık bakanlığı tarafından iyi yönetilmediğini ve daha çok da yoksul insanların yaşamlarını kaybettiklerini söyledik. Kentimizde bugüne değin salgın nedeniyle oluşan ölümleri incelediğimizde COVID-19 ölümüne yol açan bireysel faktörler üzerine yapılan araştırmalarda yaş ve eşlik eden hastalık/hastalıkları baskın bir faktör olarak tanımlanmıştır. Bu bireysel faktörler arasında sınıf/yoksulluk üzerinden analiz edildiğinde yoksulların daha çok hastalandığı ve öldüğü görülmektedir. Yoğun nüfuslu bölge, kalitesiz konutlar/gecekondu, yeşil alanın olmaması/yetersizliği, barınma eksikliği, işsizlik ve yoksulluk, eğitimsizlik gibi daha düşük sosyoekonomik “güvencesizlik göstergelerinin” COVID-19 vaka ve ölüm oranlarını belirlemede önemli faktörler olduğu tartışılmazdır” diye konuştu. 

“YOKSUL NÜFUS ARTTIKÇA ÖLÜM SAYISI ARTIYOR” 
1 Ocak 2020   ve 13 Aralık 2020 tarihleri arasında Mersin’de 929 kişinin bulaşıcı hastalıklardan hayatını kaybettiğini aktaran Dr Antmen, “Bunların 825’i Mersin’de, 104’ü Mersin dışında defnedilmiştir. Mersin’in toplam 1 milyon 378 bin nüfuslu beş büyük ilçesinde bulaşıcı hastalıktan toplam ölüm il dışında defnedilenler hariç 721’dir. Bu ölümleri 100 bin nüfusa göre ilçelere dağıttığımızda yoksul nüfus arttıkça bulaşıcı hastalıktan ölüm sayısı da artmaktadır. Tarsus’ta bulaşıcı hastalıktan ölüm sayısı Mezitli ilçesinin dört katından fazladır.  1 Ocak 2020 ile 13 Aralık 2020 tarihleri arasında Mersin merkezde yer alan 4 ilçedeki bütün mahalleler arasında sosyoekonomik durumu ve yaşam koşulları en iyi olan 21 mahalleyi sosyo ekonomik durumu ve yaşam koşulları en kötü 23 mahalle ile karşılaştırdığımızda bulaşıcı hastalıklara bağlı ölümlerin yoksul mahallelerde 2,5 kat fazla olduğunu görüyoruz. 100 bin nüfusa göre en fazla ölümün görüldüğü Tarsus ilçesinin mahalle bazlı verilerine ulaşabilseydik bu fark kesinlikle daha da açılacaktı” dedi.