Asgari ücretin tespitiyle ilgili yapılacak görüşmelerin üçüncüsü yarın Türk-İş’in ev sahipliğinde çevrimiçi ağdan yapılacak. Türkiye’de 10 milyon kişiyi ilgilendiren bu görüşmelerden ne sonuç çıkacağı hem işçiler, hem işverenlerce merakla bekleniyor.
Asgari ücret tespiti süreci ve işçilerin beklentileri hakkında Güney’e değerlendirmelerde bulunan DİSK Genel İş Sendikası Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy , “Türkiye’nin bütün bölgelerinde ilk etapta basın açıklaması yaptık. Onun dışında 11-19 aralık tarihleri arasında Türkiye genelinde örgütlü olduğumuz bütün işyerlerinde taleplerimizi içeren bildirileri bütün işçilerle paylaştık. Ayın 25’inde de merkezi düzeyde DİSK’e bağlı sendikaların başkanları ve sekterleriyle birlikte Çalışma Bakanlığı’nın önünde basın açıklaması yapılacak. Bu açıklamalarda DİSK’in talepleri belirtilecek. Taleplerimizi de Disk-Ar’ın verilerine göre Türkiye şartlarını göz önünde bulundurarak belirteceğiz. Araştırma Dairemizin verilerine göre Türkiye’de asgari ücretin net 3800 TL olması gerekiyor” diye konuştu.
“ASGARİ ÜCRETTEN DAHA BÜYÜK BİR FEDAKARLIK OLUR MU ?”
DİSK’in taleplerinin araştırma verilerine dayanarak oluşturulduğu belirten Göksoy, “TÜİK’ in verilerine göre 8300 lira yoksulluk sınırı, açlık sınırı 2516 lira ama asgari ücret 2324 lira. Asgari ücretin açlık sınırının altında olması aslında bir handikaptır. Her zaman iş verenlerin ve hükümetin beklentisi işçiden fedakarlık yapmasıdır. Zaten asgari ücretin kendisi bir fedakarlık örneğidir. Neyin fedakarlığını yapacağız bu saatten sonra? Asgari ücretten daha büyük bir fedakarlık olur mu? Şu anda Türkiye’de ortalama ücret asgari ücrete dönüşmüş. Millet asgari ücrete çalışabilmek için torpil bulmaya çalışıyor. Onu bile artık çok zor buluyorlar” dedi.
“ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU’NDA ADALETSİZLİK VAR”
Göksoy, “Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda bile bir adaletsizlik var. İşçiler adına karar verilecek ve bununla birlikte 10 milyon insanı ilgilendirecek meselede 5 tane iktidardan 5 tane işçi sendikalarından ve bu sendikaların da mikrofonda ne söylediğini biliyoruz geçmiş yıllardaki görüşmelerde. 5 tane de iş verenden. Burada son derece samimiyetsiz bir ortam var. Bunlar işçiyi temsil edemezler. Bunlar işçi adına nasıl karar verebilir? Tespit Komisyonunda bir samimiyet olsaydı işçilerin seslerini de şimdiye kadar duymuş olurlardı. Tabandan gelen sesi dinlerlerse doğru tespiti yapabilirler. Ama orada kendileri çalıp kendileri oynayacaklar” dedi
Asgari ücretin tespitiyle ilgili karar verilirken işçinin sesini esas almaları gerektiğinin altını çizen Göksoy, şunları söyledi:
“22 Aralık’ta yapılacak toplantıyla ilgili işçinin yararıyla ilgili bir beklenti göremiyoruz. Tarih bize geçmişte yapılan görüşmelerden işçilere yönelik pozitif bir şey çıktığını göstermiyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonu fiyat belirlemeye çalışırken şimdiden yılbaşında gelecek zam furyasından, vergilerden bahsediyor. Her tespit komisyonunun belirlediği ücret daha işçinin cebine girmeden yapılan zamlarla birlikte fazlası işçiden çıkartılıyor. Biz yine aynı durumun olacağı kaygısını yaşıyoruz. Beklentimiz samimiyetle orantılıdır. Türkiye’nin gerçekliğiyle doğru orantılıdır. Bu orantıyı görmezden gelmezse komisyon doğru bir karar verir. Bu orantıyı gözetmeyen komisyon doğru bir karar veremeyeceği gibi bu işin sorumluluğunu da vebalini de üzerinde taşır. Son olarak bizim net beklentimiz tekrardan söylüyorum 3800 liradır. Onun altındaki hiçbir ücret bizim beklentimiz karşılığı olmayacaktır.”