“TÜİK’e değil çarşı pazara bak” | Güney Gazetesi Mersin

“TÜİK’e değil çarşı pazara bak”

“TÜİK’e değil çarşı pazara bak”


ABİDİN YAĞMUR
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun üçüncü toplantısında sunum yapan TÜİK’in,  bekar bir işçinin asgari geçim tutarını ağır işlerde çalışanlar için 2 bin 792 lira 10 kuruş, orta nitelikteki işlerde çalışanlar için 2 bin 507 lira 70 kuruş, hafif işlerde çalışanlar için 2 bin 339 lira 10 kuruş olarak açıklamasına işçi sendikalarından tepki geldi. 
Dev Tekstil Sendikası Çukurova Temsilcisi Ahmet Subaşı, asgari ücret görüşmeleri süreçlerinde enflasyonun düşük gösterilmesi, TÜİK’in asgari geçim rakamlarını düşük göstermesi gibi uygulamalara tanık olduklarını belirterek, “Amaçları açlık sınırının altında asgari ücrete zemin hazırlamak, açlık sınırının altında asgari ücreti meşruiyet kazandırmak” dedi. Subaşı, asgari ücret belirlenirken resmi enflasyon rakamlarına değil, çarşı pazardaki fiyatlara bakılması gerektiğini vurguladı.

“TÜİK LAF CAMBAZLIĞI YAPIYOR”
Dev Tekstil Sendikası Çukurova Temsilcisi Ahmet Subaşı’nın Güney’e yaptığı değerlendirmelerden bazı satırbaşları şöyle:
“TÜİK’in Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na sunduğu rakamları, asgari ücretin düşük çıkarılması için yapılan işler olarak görüyoruz. Asgari ücreti düşük vermek için zaten enflasyon rakamlarıyla oynadıklarını da biliyoruz. TÜİK’in verdiği rakamlar insanları asgari ücret rakamına alıştırmayı amaçlıyor. Açlık sınıfının altında verecekleri asgari ücret için meşruluk yaratmaya, zemin hazırlamaya çalışıyorlar. Hükümet de “resmi rakamlar ortada, resmi enflasyon verilerine göre, asgari geçim rakamlarını gözeterek zam yaptık” diyecek. Bunun hazırlığını yapıyorlar. Laf cambazlığı yapıyorlar, insanları aldatıyorlar.” 
“ASGARİ ÜCRETİ İŞKOLUNA GÖRE BÖLMEK İSTİYOR OLABİLİRLER”
“TÜİK’in sunduğu rakamlarda ağır işçi için asgari geçim , hafif işçi için asgari geçim gibi ayrımlar var. Acaba asgari ücreti parçalamak, sektöre göre, işkoluna göre asgari ücret belirlemek mi istiyorlar diye endişeler de oluştu. Daha önce bölgesel asgari ücret getirmeyi denemişlerdi. Şimdi ağır iş, hafif iş diye bir ayrımla farklı asgari ücretler getirmek isteyebilirler. Geçimin ağır işle, hafif işle bağı olabilir mi? Tekstil sektörü daha önce ağır iş sayılıyordu. Patronların girişimleriyle hafif iş sayıldı. Hatta metal işkolunda bile hafif sayılan ağır iş kabul edilmeyen işler var. Asgari ücrette böyle bir ayrıma gidilirse birçok sektörde patronlar o işkolunu hafif iş olarak tanımlatmak ister.”
“AŞIRI YOKSULLUK NEDİR?”
“Hükümet yetkilileri aşırı yoksulluk dönemi bitti diyor. Yoksulluk yoksulluktur bunun aşırısı, azı mı olur? Aşırı yoksulluk diyerek kavram kargaşası yaratıyorlar. Aşırı yoksulluk ne? O zaman yarın bir gün çıkıp aşırı işsizlik bitti, aşırı işsizlik önlendi derler. Asgari ücreti belirlemek için resmi rakamları, enflasyonu, TÜİK’in sunumlarını değil çarşıdaki pazardaki fiyatlara bakıp asgari ücreti ona göre belirlesinler.”
“Söz konusu işçiler olunca, hayat standardı belirlenirken bütün sosyal, kültürel gereksinimler göz ardı ediliyor, işçiye açlıktan ölmeyeceği, hayatta kalmayı başaracağı bir hayat standardı belirleniyor. Kiralar, elektrik, su faturaları üzerinden hesap yapılıyor, sosyal ihtiyaçlar hiç göz önüne alınmıyor. Kaldı ki asgari ücretli işçi sadece kira, faturalar için harcama yapsa, mutfağına sadece kuru ekmek alsa mevcut asgari ücret yine de yetmez. Bugün Mersin’de en kötü, en ucuz ev 700 lira, 750 lira ile kiralanıyor. Bugün asgari ücret ne kadar olursa olsun bir ay sonra alım gücü yine düşecek. Diyelim ki 3 bin lira oldu. Alım gücünün süreceğinin garantisi yok ki. Her şeye bu kadar zam gelirken asgari ücret alım gücünü nasıl koruyacak.”
“İNSANLAR ASGARİ ÜCRETLE AÇ KALMAMA SAVAŞI VERİYOR, ONU DA BORÇLA YAPIYOR”
“Türkiye’de asgari ücretle yaşamak, her şeyin zamlandığı, pahalılaştığı bir dönemde yaşamak bir mucize. İnsanlar asgari ücretle geçinmiyor, geçinemiyor. İnsanlar asgari ücretle hayatta kalma savaşı veriyor, aç kalmama savaşı veriyor. Bunu da borçlanarak yapıyor. Belki bir gün düzelir umuduyla borçla evini döndürüyor.”