Bir efsane geçti | Güney Gazetesi Mersin

Bir efsane geçti

Türk futbolunda Ordinaryüs sıfatıyla tanınan Lefter Küçükandonyanis’in ölüm yıldönümüydü. 13 Ocak 2012 tarihinde aramızdan ayrılan Lefter, Mersin İdman Yurdu’nu teknik direktör olarak çalıştırmış ve iz bırakmıştı…

Bir efsane geçti


 

Mersin İdman Yurdu’na iz bırakan teknik direktör Lefter Küçükandonyadis ölümünün dokuzuncu yıldönümünde unutulmadı.

FUTBOLA BÜYÜKADA’DA BAŞLADI

Lefter, 22 Aralık 1925 tarihinde, Büyükada'dadaki Hamam Sokak'ta dünyaya geldi. Lefter Küçükandonyadis, futbola Büyükada'da başladı. Taksim Spor Kulübü'nün alt yapısından yetişti. Taksim Kulübü yöneticileri kendisine lisans çıkartabilmek için 1941'de mahkeme kararıyla yaşını büyüttüler. Ancak bu sayede takımda oynayabildi. 2 yıl Taksim Spor Kulubü'nde ter döktü. 1943'te askere gitti. 4 yıl süren askerlik vazifesinden sonra 1947'de İstanbul'a döndü ve Fenerbahçe kulübüne girdi. Buradaki futboluyla dikkat çeken Lefter, 3 Ekim 1951'de 17.500 liralık transfer ücretiyle İtalya'nın ACF Fiorentina takımına transfer oldu. 1 yıl da Fransa'nın OGC Nice takımında oynayan Lefter, 1953-1954 sezonundan itibaren yeniden Fenerbahçe'de top koşturmaya başladı. Aynı sezon, İstanbul Ligi'nde gol kralı olan Lefter, 1964'e kadar toplamda 17 yıl giydiği Fenerbahçe forması altında 400'ün üzerinde gol kaydederek erişilmesi güç bir rekora imza attı. Bu süre zarfında, Türk futbolunun efsaneleşen isimlerinden biri olarak tanındı. Golcülüğünden ötürü Ver Lefter'e, yaz deftere! sloganı onun için yaygın olarak kullanıldı. Futboldaki ustalığından, çalımlarından ve gollerinden ötürü Ordinaryüs sıfatıyla anıldı.

LEFTER 1 GÜN RÖTARLI MERSİN’E GELDİ

Futbolu bıraktıktan sonra teknik direktörlük kariyerine başlayan Lefter Küçükandonyanis, 1964'te Egaleo takımını çalıştırdı. 1965 yılı Mersin’e gelen Lefter Küçükandonyanis, Çukurova İdman Yurdu’nu (Çukurova Holding’in sponsorluğundan dolayı o dönemki Mersin İdman Yurdu’nun adı) çalıştırdı. Birçok ülkede takım çalıştıran, maçlara çıkan lakin uçak korkusu olan Lefter, Mersin’e gelirken arabasını tercih etti. Lefter’in Çukurova İdman Yurdu ile antrenörlük görevi için anlaşması sonrası kenti bir heyecan dalgası sardı.  Gazeteler, Mersinliler’in Lefter’i “Bir kral gibi karşılamak üzere hazırlandığını” yazarken Lefter ise yöneticilerden karşılama töreni yapılmamasını rica etmişti. Nitekim arabası Konya yolunda arıza yapınca bu ricası fiilen gerçekleşmiş; davulla zurnayla geceli gündüzlü nöbet tutan Mersinliler, kente 1 gün rötarlı gelen Lefter’e arzu ettikleri teveccühü gösterememişti.

REKOR PUANLA 1.LİG’E YÜKSELDİ

1966-1967 sezonunda teknik direktör Lefter Küçükandonyadis yönetiminde 2.Lig’de şampiyon olan Mersin İdman Yurdu tarihinde ilk kez 1.Lig’e yükseldi. Mersin İdman Yurdu aynı sezon, Türkiye Amatör Şampiyonası’nı kazanan İzmir Denizgücü’nü 2-0 yenerek Başbakanlık Kupası’nı da müzesine götürdü. Mersin İdman Yurdu o sezon Osman Arpacıoğlu'nun attığı 23 golle şampiyon olarak ilk kez 1. Lig'e yükseldi. O sezon 17 takımlı ligde oynadığı 32 maçta 63 gol atan kırmızı-lacivertliler rekor puanla ilk kez 1. Lig'e yükseldiler.

 

 

 

LEFTER’İ MERSİN’DE BIÇAKLADILAR

Letfer Küçükandonyanis, o dönem Mersin’de acı bir olay yaşadı. Sarıyer maçı için İstanbul’a gelen Çukurova İdman Yurdu bulunduğu otelde odasını beğenmeyen kaleci Yusuf'a, Lefter: “Sana oda beğendirmeğe mecbur değiliz, istersen bavulunu alıp gidersin” demiştir bunun üzerine Yusuf da Mersin'e dönmüştür. Ancak Yusuf olayı arkadaşı Cancan Lokantası Sahibi Fikri'ye anlatmış Fikri de Lefter’i bularak, Yusuf'u atfetmesini istemiştir. Lefter’de, “Benim elimde bir şey yok. O evvelâ kendisini arkadaşlarına affettirsin” şeklinde konuşmuştur. Bu olaya sinirlenen Fikri sabaha kadar içmiş ve sabah saat tam 10’da antrenmandan önce Lefter'i yakalayarak bacağından ekmek bıçağı ile vurmuştur.

“LOKANTANIN İLK MÜŞTERİSİ BEN OLACAĞIM”

Lefter üzgündü. Lakin saldırıya uğrayan o değilmişçesine herkesi teskin etmeye uğraşıyordu. “Yöneticilerin ve çocukların bunda ne kabahati var. Mersinliler hakikaten insan kişiler. Ben, bir doldurulmuşa kurban gittim” dediği yetmeyecek dönemin valisi Ethem Boysan’a iyileştikten sonra takımı çalıştırmaya devam edeceğinin sözünü verecek hatta saldırganın zarar görmemesi işini de üzerine alacaktı: “Hastaneden çıkınca ilk işim Fikri’yi ziyaret etmek olacak… Lokantayı tamir ettirin ve açın. İlk müşteriniz ben olacağım. Sizlere eski itibarınızı iade ettirmek benim için bir görev olmuştur.”

 

 

 

Lefter hakikaten de Mersinlilere hiç kızmadı. Yönetimin “işlerine müdahalesinden” şikayetçi, sezon sonu ayrılırken de şu dörtlüğü okudu ve Mersin’e bir jestle veda etti:

“Topu görünce oynar kanım

Hemen sarsılır dört bir yanım

Varmayın artık üstüme

Billâhi Mersin’e hayranım.”