“Biz kazanacağız, KHK’lar gidecek biz kalacağız” | Güney Gazetesi Mersin

“Biz kazanacağız, KHK’lar gidecek biz kalacağız”

“Biz kazanacağız, KHK’lar gidecek biz kalacağız”


 

Kanun hükmünde kararnameyle (KHK) işinden ihraç edilenler için Mersin Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu Şubeler Platformu basın açıklaması düzenledi. Sendika adına konuşma yapan Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, KHK ile işinden ihraç edilenlerin derhal görevlerine iade edilmesi gerektiğini ifade ederek, “Kamu emekçilerinin iç hukuk ve uluslararası hukukta güvence altına alınan demokratik haklarını kullandıkları için suçlanmaları, ihraç, açığa alma ve sürgün cezaları ile karşı karşıya bırakılmaları tamamen hukuksuzdur” dedi.

 

Mersin Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu Şubeler Platformu, KHK ile işinden ihraç edilenlerin görevlerine iade edilmesi için basın açıklaması düzenledi. Sendika adına konuşma yapan Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, “Mücadele tarihi boyunca darbelerin, baskıların ve anti demokratik uygulamaların hedefi olan KESK, nereden gelirse gelsin her zaman darbelere karşı olmuş, darbelerin asıl hedefinin emek ve demokrasi mücadelesi olduğunu savunmuştur. Beş yıl önce gerçekleştirilen 15 Temmuz darbe girişimi başarısız olmasına rağmen, 20 Temmuz 2016’da ilan edilen OHAL ve ardından çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile iktidar, ‘darbecilerle hesaplaşmak’ adı altında kendisi için tehdit olarak gördüğü herkesi hedef almış, siyasi ve idari tasarruflarla kitlesel ihraç politikası benimsemiştir” ifadelerini kullandı.

 

“135 BİN KİŞİ KHK İLE İŞİNDEN İHRAÇ EDİLDİ”

 

OHAL döneminden bugüne kadar 135 bini aşkın kişinin KHK ile işinden ihraç edildiğini iddia eden Sümbül, bu durumun bakanlıklar bünyesinde kurulan ‘ihraç komisyonları’ eliyle devam ettiğini iddia etti. OHAL ve KHK’lara gerekçe olarak gösterilen ‘darbecilerle mücadele’ söyleminin gerçeği yansıtmadığını söyleyen Sümbül, “Devlet kurumları bütün kararlarını alırken ve uygularken hukuk ilkelerine bağlı olmak ve herhangi bir konuda soruşturma yürütürken tarafsız ve hukuka uygun davranmak zorundadır. Ancak Türkiye’de özellikle 15 Temmuz sonrasında yaşananlar, idarenin keyfi kararları ile hukukun nasıl göz göre göre katledildiği, temel sendikal hak ve özgürlüklerin kullanılmasının bile ‘suç’ kapsamına alınarak doğrudan cezalandırma yöntemlerinin hayata geçirildiğini göstermektedir. Bugüne kadar haklarında soruşturma yürütülen ve savcılıklar tarafından takipsizlik kararı verilen, aralarında KESK üyelerinin de bulunduğu, on binlerce kamu emekçisinin görevlerine geri dönmesinin önünde herhangi bir yasal engel yoktur. Bu açık gerçeğe rağmen, arkadaşlarımızın görevlerine başlatılmaması hukuksuzluğun geldiği noktayı göstermektedir. Örneğin ilgili makamlara dilekçe ile başvuran kamu emekçisi hakkında, ihraçlara neden olan suçlamalarla ilgili herhangi bir soruşturmanın olmadığı ortaya çıkmasına rağmen gerekli adımlar ısrarla atılmamaktadır” dedi.

 

“İHRAÇ VE SÜRGÜN KARARLARI KABUL EDİLEMEZ”

 

Kamu emekçilerinin ihraç ve sürgün kararlarına maruz bırakılmalarının kabul edilemez olduğunu söyleyen Sümbül, “En temel sendikal faaliyetlerimizin adli ve idari soruşturma, ceza konusu yapılamayacağına dair sayısız mahkeme ve AİHM kararı olmasına karşın yargı kararlarının yok sayılması, hukuka ve demokrasiye karşı açık bir meydan okuma anlamına gelmektedir.

Sendikal faaliyetlerin hiçbir suretle cezalandırılamayacağı uluslararası sözleşmelerde, insan hakları sözleşmelerinde, Anayasa ve mahkeme kararlarında hiçbir tereddüde yer bırakmayacak şekilde açıkça tanınmıştır. Bu konuda çok sayıda AİHM, Danıştay ve idari yargı kararı bulunmaktadır. Kamu emekçilerinin iç hukuk ve uluslararası hukukta güvence altına alınan demokratik haklarını kullandıkları için suçlanmaları, ihraç, açığa alma ve sürgün cezaları ile karşı karşıya bırakılmaları tamamen hukuksuzdur. OHAL KHK’lerinden güç alarak her türlü hukuksuzluğa imza atanlar yargı önünde mutlaka hesap vereceklerdir” ifadelerine yer verdi. (Haber Merkezi)