“Tarım işçisi ailelerin çocuklarına anadilinde eğitim verilmeli” çağrısı | Güney Gazetesi Mersin

“Tarım işçisi ailelerin çocuklarına anadilinde eğitim verilmeli” çağrısı

HDP Mersin Milletvekili ve Tarım Komisyonu Sözcüsü Dr. Rıdvan Turan, mülteci ve göçmen mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının çalışmak için gittikleri bölgelerde ana dillerini konuşmaları sebebiyle karşılaştıkları sorunları meclis gündemine taşıdı.

“Tarım işçisi ailelerin çocuklarına anadilinde eğitim verilmeli” çağrısı


HDP Mersin Milletvekili Dr. Rıdvan Turan, konuyla ilgili TBMM Başkanlığına bir araştırma önergesi verdi.

Dr. Rıdvan Turan, araştırma önergesinde mevsimlik tarım işçisi çocukların, kendilerini ana dillerinde ifade edemediğinde özgüvenlerini ve özsaygılarını yitirdiğini belirterek, çocuk işçilerin göç ettikleri bölgelerde ana dillerinde eğitim almaları, bilişsel, duygusal ve sosyal gelişimlerinin sağlanması amacıyla bir Meclis araştırması açılmasını talep etti.

HDP Mersin milletvekili Rıdvan Turan’ın önergesinde şu ifadeler yer aldı:

“2016’da yapılan ‘Tarım İşçisi Ailelerin Çocuklarının Okul Sürecinde Deneyimledikleri Sorunların Anadil Bağlamında Ele Alınması’  konulu çalışmada mevsimlik tarım işçisi çocukların annelerinin %5,4-%16,1’inin babalarının ise %1’inin hiç Türkçe bilmedikleri, evde %72,9’u Arapça, %27,1’i Kürtçe konuşmaktadır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin evde de ağırlıklı olarak Arapça ya da Kürtçe konuştukları belirtilmektedir. Dolayısıyla çocukların ve gençlerin de Türkçe’ ye hâkimiyetleri düşük; Türkçeyi kullanma becerileri de kısıtlıdır.

Çocuklar okul çevresinde giysi, okul materyalleri, kişisel bakım vb. yoksunlukları sebebiyle dışlanarak ayrımcılığa maruz kalmaktadır.  Bunlardan biri de kimlikleri özelinde anadillerini kullanamamaları sebebiyle çocukların eğitim hayatında önemli bir kısıtlama olarak göze çarpmaktadır. Çocukların, duygusal ve bilişsel gelişimi, ana dillerinin ve kimliklerinin değersizleştiği bir ortamda sekteye uğramaktadır. Bu durum çocukların pedagojik gelişimini, özgüvenlerini ve özsaygılarını olumsuz etkilemektedir. Öğrenciler, kendi anadillerini kullanamadıkları bir okul ortamında kendilerini ifade edememekte, okuldan faydalanamamaktadır. Çocuklar anlamadıkları bir dilde performans göstermekte zorlanmakta, bu durum da travmatik bir yaşantıya sebep olarak çocukların kendilerini güvende hissetmedikleri ve ruh sağlıklarını bozabilecek durumları ortaya koymaktadır. Tarım işçisi çocuklar göç ettikleri bölgedeki halkla iletişim ve sosyal ilişki kuramamaktadır. Çocuklar, ana dil bağlamında tüm bilişsel alanlarda kendilerini yetersiz ve eksik hissetmektedir.

Yapılan çalışmalar, ilköğretim dördüncü veya beşinci sınıfa giden öğrencilerin henüz ayların adlarını veya mevsimleri sıralayamadıklarını ancak aynı öğrencilerin üretilen tarım ürünlerine veya iş sırasına göre bir ay sıralaması yapabilmekte olduğunu göstermiştir. Örneğin, temmuz ayını bilmeyen çocuklar bu ayı “domates zamanı” olarak bilmektedir. Mevsimlik tarım işçisi çocukların sosyalizasyonunun gerçekleştiği ve duygusal dünyasının biçimlendiği ana dilinde eğitim sunmak suretiyle, aile ve yakın çevre dili ile okul dili arasındaki kopukluktan meydana gelebilecek olumsuz psikolojik ve entelektüel sonuçları önlemek ve pedagojik gelişimlerinin sağlanması amacıyla bir meclis araştırması açılması elzemdir” (Haber Merkezi)