ABİDİN YAĞMUR
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Mersin Şubeler Platformu bileşenleri, SES Mersin Şubesi’nde bir basın açıklaması düzenleyerek ek zam taleplerini dile getirdi.
Platform adına hazırlanan açıklamayı okuyan Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Mersin Şube Eş Başkanı Özge Göncü, “Salgın ile birleşen ekonomik krizin enkazı yine bizim omuzlarımıza yıkılmak isteniyor. Salgına ayrılan kaynaklar nedeniyle işçilere, emekçilere, esnafa, çiftçiye verecek bir şey kalmadığını söylüyorlar. Oysa devletin resmi rakamlar Türkiye’nin Covid-19 ile mücadelede vatandaşlarına en az nakit destek veren ülke olduğunu gösteriyor. Salgın nedeni ile toplam 52,7 milyar TL kullanıldığını, bunun 44,2 milyarının İşsizlik Fonundan, 2,1 milyarının bağış kampanyalarından karşılandığını, hazineden aktarılanın ise sadece 6,4 milyar TL’de kaldığını, devletin resmi rakamları söylüyor” dedi.
“GIDIM GIDIM VERİLEN 6,4 MİLYARI ÇOK GÖRÜYORLAR”
Halkın vergilerinden, hazineden bir avuç mutlu azınlığa aktarılan yüzlerce milyarın bugün görmezden gelindiğini ifade eden Göncü, “Buna karşılık salgına, sağlık harcamaları dahil gelirin sadece yüzde birinin ayrılması büyük bir maliyet gibi gösteriliyor. Sokağa çıkma yasaklarının olduğu günlerde bile otoyol, köprü, tünel, hava limanı müteahhitlerine hazineden on milyarlarca aktarılması görmezden geliniyor. Ama salgından en çok etkilenen dar gelirlilerin, ücretsiz izne çıkarılan, kısa çalışma ödeneğine mahkum bırakılan işçilerin, kepenk kapatmak zorunda bırakılan küçük esnafın sınırlı bir kesimine, onlarca şarta bağlanarak, gıdım gıdım verilen 6,4 milyar çok görülüyor” diye konuştu.
“HER ACI REÇETE BİZE YAZILDI”
Her ekonomik sarsıntıda, her krizde emekçilerden kemer sıkmasının beklendiğini vurgulayan Özge Göncü, “Her acı reçete bize yazıldı. İğneden ipliğe zam yağmurunun devam ettiği salgın koşullarında giderlerimiz daha da arttı. Maaşlarımız mum gibi eridi. Bugün resmi enflasyon yıllık yüzde 15,61 olarak gözüküyor ancak bağımsız iktisatçıların yaptığı araştırmalar yaşanan gerçek enflasyonun bu rakamın en az iki buçuk katı olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye İstatistik Kurumunun başkanının sürekli değiştirilmesi mızrağın çuvala sığmadığının en büyük göstergesidir. Bugün açlık sınırı 2800TL’yi, yoksulluk sınırı 9000 TL’yi aşmıştır. Sadece 2020 Ocak- 2021 Ocak dönemini kapsayan bir yıl içinde dört kişilik ailenin yoksulluk sınırı 1.450 TL arttı. Ama aynı dönemde bizim maaşlarımızda yaşanan ortalama artış sadece 464 TL’de kaldı. Ortalama kamu emekçisi maaşı ile alınan çeyrek altın sayısı 2 adet gram altın ise 3,5 adet azaldı. Tüm bunlara rağmen hiç kimsenin bizim %3 maaş zammı ile yetinmemizi beklemeye hakkı yoktur” dedi.
“İNSANCA YAŞAMAYA YETECEK BİR MAAŞ HEPİMİZİN HAKKIDIR”
KESK Mersin Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve SES Mersin Şube Eş Başkanı Özge Göncü açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Sadece geçtiğimiz yılın kayıplarını telefi etmek için maaşlarımızın 2021 yılının başından itibaren geçerli olmak üzere seyyanen 1000 TL arttırılmasını, çoktan iflas eden mevcut sisteme son verilerek evrensel sendikal hak ve özgürlüklere uyumlu Grev Hakkı ile tamamlanmış Gerçek bir Toplu Pazarlık masasının bir an önce kurulmasını, en düşük kamu emekçisi maaşının; kira, yakacak, ulaşım gibi sosyal ödemelerle yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasını, tüm yükün emekçilerin üzerine yıkıldığı vergi adaletsizliğine son verilmesini, bunu için kar, faiz ve servet gelirlerine tanınan ayrıcalıkların kaldırılmasını, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınmasını, birinci vergi diliminin yüzde 15’ten yüzde 10’a düşürülerek yoksulluk sınırına kadar olan maaşlardan yapılan kesintinin birinci vergi diliminde sabitlenmesini, istiyoruz.”