Avrupa Birliği’ne mobilya ihracatının yüzde 35’ini tek başına gerçekleştiren Akdeniz Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği (AKAMİB), Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesine yönelik konuları düzenlediği webinarda ele aldı.
KILIÇER: “AB TÜRK MOBİLYASININ FARKINA VARDI”
Etkinliğe ev sahipliği yapan AKAMİB Başkanı R. Onur Kılıçer, “Sektörün Avrupa Birliği’ne mobilya ihracatı 400 milyon dolar civarında ve bunun 140 milyon dolarını birliğimiz gerçekleştiriyor. AB’nin toplam ithalatının 19 milyar dolar olduğu düşünüldüğünde daha gidecek çok yolumuzun olduğunu görüyoruz. Bizi yıllarca ihracat pazarı olarak gören AB ülkelerine hammadde, aramalı da dahil olmak üzere ihracat yapmaya başladık ve artış oranlarımız gayet iyi” dedi.
AB’ye mobilya ihracatında kilogram fiyatının Türkiye ihracat ortalamasının üzerinde ve 2,5 dolar seviyesinde olduğunu belirten Kılıçer, “AB artık Türk mobilyasının farkına vardı. Tekstilde olduğu gibi mobilyada da Türkiye’ye AB’den yatırımların gelmesini, AB’nin Çin’den ithal etmek yerine Türkiye ile işbirliği içerisinde olacağını öngörüyoruz. Yoğun istihdam sağlayan sektörümüz yaptığı yatırımlar sayesinde mobilya hammaddesi MDF’de dünyanın 2.büyük kapasitesine sahip. Üstelik yatırımlarımızın yeni olması sayesinde AB Yeşil Mutabakatı gibi bir sürece hızlıca adapte olabilecek teknolojiye sahibiz” dedi.
AYMEN: “SANAYİYE VERİLEN DESTEK TARIMA DA VERİLMELİ”
Gümrük Birliği anlaşmasının Türkiye ihracatına ve rekabetine negatif etki yaptığını belirten AKAMİB Başkan Yardımcısı Bülent Aymen, “AB’nin 3.ülkelerle yaptığı serbest ticaret anlaşmalarını Türkiye doğrudan kabul etmek zorunda fakat biz AB üyesi olmadığımız için bu 3.ülkeler ülkemize gümrüksüz ürün ihracat yapabilirken, bizim bu ülkelere ihracatımızda gümrük vergisinden muaf olmamız için ayrı bir anlaşma yapmamız gerekiyor ve ülkeler maalesef bu konuda istekli değiller” dedi.
Türkiye’nin bir tarım ülkesi olduğunu belirten Aymen, “Sanayiye verilen desteklerin tarıma da verilmesi gerekli. Arazimiz, verimli topraklarımız var fakat hala dededen, babadan gördüğümüz şekilde tarım yapıyoruz. Teknik tarımı, bu alandaki teknolojileri kullanırsak başta AB olmak üzere tüm pazarlarda çok daha iyi bir konuma gelebiliriz” diye konuştu. (Haber Merkezi)