ZELİHA ÖZİPEK
Mersin Tabip Odası başkanı Mehmet Antmen, 29 Nisan-17 Mayıs arasında tam kapanmaya gidilmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Alınan kararların sosyal ve ekonomik destekten mahrum olduğunu söyleyen Antmen, “Sosyal ve ekonomik destekten yoksun, çarkların dönmeye devam ettiği "tam kapanma" kararı, eşitsizlikler ile COVID-19'dan da ölmeyen halkı açlığa mahkum etmek, yoksulluk ve hastalığı evlere kapatmak anlamına gelir. Oysa salgınla mücadele mümkündür. Bulaş zinciri kırılabilir” dedi.
Tam kapanma kararında akılcı ve vicdanı kriterlerin göz ardı edildiğini söyleyen Antmen, “Tam kapanmada akılcı ve vicdani kapanma kriterlerinin kullanılmadığı görülmektedir: Gündelik gelirle yaşayan insanlar evde tutulur ve küçük esnafın iş yerleri kapanırken “üretim ve imalat tesisleri ile inşaat faaliyetleri ve bu yerlerde çalışanlar” istisna tutulmuş, insanların sokağa çıkma yasağı ile evlere hapsedilmiş, evde tutulan insanlara temel gelir yardımı yapılmamıştır. Bu uygulama ile COVID-19’un yayılmasına katkıda bulunan sektörlerin kapanması öncelenmemiş, zedelenebilir gruplar gözetilmemiştir. Uygulama büyük sermaye güçlerinin üretim çarkına zarar gelmeyecek şekilde düzenlenmiş, en büyük yük en zedelenebilir grupların omzuna yüklenmiştir. Yani zenginler evinde otururken yoksullar çalışacak, çalışamayanlar açlıkla karşılaşacak, evde çocuklarına bakmak zorunda kalan kadınlar işsiz kalacak, aileler günlerce evlere hapsedilecek, bu sırada ekonominin çarkları dönecektir. COVID-19’un en fazla kapalı ortamlarda bulaştığını göz önünde bulundurmadan uygulanan sokağa çıkma yasakları hem etkili hem de hakkaniyetli değildir.” ifadelerine yer verdi.
“En çok toplu taşıma araçları ve fabrikalarda bulaşıyor”
Mersin Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen, İSİG (İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi) verilerine göre pandemi sürecinde çalışanların ağırlıklı olarak hastalığa yakalandıklarını ve yaşamlarını yitirdiklerinin altını çizdi. Antmen, “Sağlık, ticaret, büro, eğitim emekçileri, belediye işçileri, güvenlik görevlileri... Toplu taşıma ve fabrikalar hastalığın en sıklıkla bulaştığı mekanlardır. Her gün Covid-19 nedeniyle 350’nin üzerinde yaşam yitirilmektedir. Bu ölümler engellenebilir ve bu nedenle de kabul edilemez ölümlerdir” dedi.
Hekimler ne öneriyor?
“*İşçilerin, işsizlerin, yoksulların yaşamlarının ve sağlıklarının olumsuz etkilenmesini engelleyecek ücretsiz su-ısınma-elektrik giderlerinin karşılanması gibi destekler; açıklanan “tam kapanma” boyunca sağlanmalıdır.
*Gündelik işlerde, kayıt dışı çalışan insanların sosyal ve ekonomik açıdan desteklenmesi yaşamsal önem taşımaktadır.
*Tek başına yaşayan yaşlıların günlük yaşamsal gereksinimlerinin karşılanmasına yönelik kamusal önlemlerin alınması sağlanmalıdır.
*Engelli, kronik hastalığı olan kişilerin, çalışmak zorunda olan ebeveynlerin çocuklarının gündüz bakımı sağlanmalıdır.
*Aşılama mutlaka hızla yaygınlaştırılmalı ve yaşlarına bakılmaksızın en çok risk altındaki emekçileri kapsamalıdır.
*Sağlık emekçilerinin aileleri mutlaka en kısa zamanda aşılanmalıdır.
*Parklar, açık alanlarda fiziksel mesafeye dikkat ederek zaman geçirebilmek olanaklı olmalıdır.
*Belli bir sayıdan fazla işçinin bir araya geldiği yerlerde de özel havalandırma, yarı kadro / tam ücret, dönüşümlü üretim kurala bağlanmalıdır. İşyerlerine servis tesis etme mecburiyeti getirilmelidir.
*İşyeri covid-19 kümelenmeleri tespit edilmelidir. Pandemide işçi sağlığı önlemleri halk sağlığı, salgın politikası demektir.”