ABİDİN YAĞMUR
Mersin Liman işletmecisinin liman faaliyetlerini batıya, Atatürk Parkı önlerine doğru genişletme projesine Mersin Büyükşehir Belediyesi itiraz etmiş, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tüm itirazlara rağmen projenin hayata geçirilmesi için 1/1000 ve 1/5 bin ölçekli imar planı değişikliği yapmıştı.
Mersin Büyükşehir Belediyesinin söz konusu imar planı değişikliklerine karşı açtığı, Mersin Çevre ve Doğa Derneğinin de müdahil olduğu idari davada Mersin 2. İdare Mahkemesi, Mersin kamuoyunu umutlandıran bir karara imza attı.
Mersin Büyükşehir Belediyesinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığına açtığı davaya limanın sahibi olan TCDD ile limanın özel işletmecisi MİP de müdahil olarak katıldı.
Davacı ve davalı tarafların iddia ve savunmalarını dinleyen mahkeme heyeti, dava dosyasına konulan bilirkişi raporuna dayanarak hüküm kurdu ve 1/1000 ve 1/5 bin ölçekli imar planı değişikliği kararları hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile TCDD, Mersin 2. İdare Mahkemesi’nin kararını Konya Bölge Mahkemesi’nde temyiz etti.
BELEDİYENİN ÇEKİNCELERİ, MERSİNLİLERİN HASSASİYETLERİ MAHKEME KARARINA YANSIDI
Mersin 2. İdare Mahkemesi, Mersin Limanı’nın Atatürk Parkı önlerine doğru genişlemesi projesine ilişkin imar planı değişiklikleri hakkında yürütmeyi durdurma kararı verirken Mersin kamuoyunun hassasiyetlerini, Mersin Büyükşehir Belediyesinin gündeme getirdiği çekinceleri teyit eden bilirkişi raporunu dikkate aldı.
Bilirkişi raporunun bilimsel ve karar verme süreci açısından yeterli olduğuna işaret eden mahkeme, bilirkişi raporundaki “dava konusu planların üst ölçekli planlarla uyumsuz olduğu, liman mendireğinin güneyinde liman genişlemesi için daha uygun alanlar olduğu” tespitlerine dikkat çekti.
“ŞEHİRCİLİK İLKELERİNE VE KAMU YARARINA AYKIRI”
Bilirkişi raporunda, limanın genişlemesinin D-400 Karayolunda yaratacağı trafiğe dikkat çekildiğini, projenin D-400 Karayolunda ve İnönü Bulvarında şehircilik ilkelerine ve kamu yararına aykırı şekilde yoğunluk oluşturacağının öngörüldüğünü vurgulayan mahkeme, Çevre Düzeni Planında ve belediyenin yaptırdığı mevcut 5 binlik planda liman genişleme alanı olarak Serbest Bölgenin güneyinin gösterildiğini vurguladı.
“ATATÜRK PARKI AYRICA DEĞERLENDİRİLMELİ”
Mersin’de Atatürk Parkı gibi geniş ölçekli parklar üretilemediğine, Atatürk Parkı ve devamındaki Kültür Parkın Mersin’in karakteristik özelliğini yansıttığına, Atatürk Parkı’nın tarihi kent merkezi ile bütünleştiğine dikkat çekilen mahkeme kararında, Atatürk Parkı ve tarihi kent merkezi için ayrı bir değerlendirme yapılması gerektiğini vurguladı. Mahkeme kararında, salgın döneminde Atatürk Parkı gibi kent parklarının öneminin arttığına da dikkat çekildi.
“ATATÜRK PARKININ VE MİLLET BAHÇESİNİN DENİZLE İLİŞKİSİNİ KESER”
Mahkeme kararında, liman genişleme projesinin doğrudan Atatürk Parkı ile temas etmese de liman faaliyetlerinin Atatürk Parkı önlerine doğru genişleyeceği, burada manevra ve yanaşma alanları ile depolama alanları oluşturulacağı, bunun da Atatürk Parkı ile Millet Bahçesinin ve tarihi kent merkezinin denizle ilişkisini keseceği vurgulandı.
Mahkeme, liman genişlemesi için yaptırılan plan değişikliklerinin planlama kademelenmesine uygun olmadığı, şehircilik ilkelerine aykırı olduğu ve kamu yararı taşımadığına kanaat getirdi, projenin uygulanmasının telafisi güç sonuçlar doğuracağını dikkate alarak ilgili planlar hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdi.