SES gözaltı operasyonunu kınadı | Güney Gazetesi Mersin

SES gözaltı operasyonunu kınadı

SES gözaltı operasyonunu kınadı


 

ZELİHA ÖZİPEK

 

SES Eş Genel Başkanı Selma Atabey başta olmak üzere çok sayıda sendika üyesinin gözaltına alınmasıyla ilgili SES Mersin Şubesi basın açıklaması düzenledi. “Emek, demokrasi ve sağlık hakkı mücadelemiz engellenemez, gözaltılar serbest bırakılsın” diye pankart açan sendika üyeleri gözaltılara tepki gösterdi. Şube Eş Başkanı Özge Göncü konuyla ilgili, “Arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın. Halkın sağlığı için mücadele edenlerle değil, soyguncularla, tehdit ve cinayetlerle bu ülkeyi karanlığa sürükleyenlerle uğraşın” dedi.

 

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’na (SES) yönelik operasyon başlatıldı. Sabahın erken saatlerinde SES Eş Genel Başkanı Selma Atabey’in de aralarında bulunduğu çok sayıda SES üyesi ve yöneticileri gözaltına alındı. 

Gözaltılara tepki göstermek amacıyla SES Mersin Şubesi basın açıklaması düzenledi. “Emek, demokrasi ve sağlık hakkı mücadelemiz engellenemez, gözaltılar serbest bırakılsın” diye pankart açan sendika üyeleri gözaltılara tepki gösterdi. Şube Eş Başkanı Özge Göncü konuyla ilgili, “Arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın. Halkın sağlığı için mücadele edenlerle değil, soyguncularla, tehdit ve cinayetlerle bu ülkeyi karanlığa sürükleyenlerle uğraşın” dedi.Göncü, “Dün sabah yine güne gözaltılar ile başladık. Aralarında Eş Genel Başkanımız Selma Atabey, önceki dönem Eş Genel Başkanımız Gönül Erden, Eski Genel Başkanlarımızdan Bedriye Yorgun, eski Merkez Yönetim Kurulu üyelerimiz Fikret Çalağan ve Belkıs Yurtsever ile SES Ankara Şube önceki dönem Eş Başkanımız Rona Temelli ve Ankara Şube Yöneticilerimiz Erdal Turan, Ramazan Taş gözaltına alınmışlardır. Son günlerde siyaset-mafya ilişkilerinin gün yüzüne çıktığı, adeta lağımın patlayıp pisliğin her yanı sardığı bir dönemi yaşıyoruz. Kirli ilişkiler deşifre oldukça gündem saptırma amaçlı emek ve demokrasi güçlerine, toplumsal muhalefetin tüm bileşenlerine yönelik gözaltı operasyonları da ne tesadüftür ki artmaya başladı” diye konuştu.

 

“TOPLUMU KUTUPLAŞTIRMAYA YÖNELİK ADIMLAR ATILIYOR”

 

Siyasal iktidarın toplumu kutuplaştırma ve karşıtlaştırma amacına yönelik adımlar attığını iddia eden Göncü, “Siyasal iktidar her sıkıştığında içerde ve dışarda yeni düşmanlar yaratarak toplumu kutuplaştırma, karşıtlaştırma siyaseti güderek kendi ömrünü uzatmaya çalışıyor. Çağırdıklarında ifadeye rahatlıkla gidebilecek, görevli oldukları kurumları belli olan kamu görevlisi insanları şafak vakti baskınlarıyla gözaltına alarak demokratik faaliyetleri kriminalize etmeye çalışıyor. TRT haber gibi kaynaklar, en az 20 yıllık devlet memuru olan kişilerin silahlı eğitim aldıktan sonra örgüt tarafından görevlendirildiği şeklinde iğrençlik derecesinde yalan haberler servis ediyor. Ve bu tarz yöntemlerle ülkenin bekası için mücadele ediliyormuş süsü verip kendi iktidarlarını korumaya çalışıyorlar” diye konuştu.

 

“ÖLÜMLER OLMASIN DİYE MÜCADELE EDENLERE SALDIRMAKTAN ÇEKİNMİYORLAR”

 

Göncü, “1,5 yıldır süren salgın boyunca sağlık emekçileri başta olmak üzere halkımızın sağlığı için yeterli tedbirleri almayan iktidar daha önce de çok kez yaşadığımız gibi sağlık hakkı ve sağlık emekçilerinin haklı mücadelesinin öncülerine yöneliyor, onlara saldırıyor. Pandeminin başından itibaren sendikamız; sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin hakları, gerekse de halkın yaşam ve sağlık hakkı mücadelesinde sürekli sözünü kurmuş eylemini gerçekleştirmiştir. Hazmedilmeyen tam da bu mücadelenin kendisidir. Bugüne kadar 417 sağlık emekçisi ve 46 bin 446 yurttaş Covid – 19 nedeniyle hayatını kaybetti ve salgının ekonomik ve sosyal sonuçları da inanılmaz boyutlara ulaştı. Yönetemedikleri salgının hesabını vermeyenler, ölümleri engellemeyenler, ölümler olmasın diye mücadele edenlere saldırmaktan çekinmiyor” dedi.

 

“ŞİDDETİNİZ KARŞISINDA BOYUN EĞMEYECEĞİZ”

 

“Baskılarınız, göz altılarınız, mobinginiz, şiddetiniz karşısında boyun eğmeyeceğiz” diye tepkisini dile getiren Göncü, sözlerini şu şekilde sonlandırdı:

“Buradan bir kez daha ifade ediyoruz. Daha önce defalarca denendiği gibi, mücadele edecek kişileri korkutmayı sindirmeyi başaramayacaksınız, Sağlık emekçilerinin haklarının savunucusu olmaktan, halkın sağlık hakkı mücadelesinin neferi olmaktan bir adım geri atmayacağız. Baskılarınız, göz altılarınız, mobinginiz, şiddetiniz karşısında boyun eğmeyeceğiz. Arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın. Halkın sağlığı için mücadele edenlerle değil, soyguncularla, tehdit ve cinayetlerle bu ülkeyi karanlığa sürükleyenlerle uğraşın. Bizim mücadelemiz halkın sağlık hakkı mücadelesidir. Bizim mücadelemiz; parasız, nitelikli, anadilde ve ulaşılabilir sağlık hakkı mücadelesidir.”