Zeliha ÖZİPEK
1 ve 7 Haziran ilkokul, ortaokul, liselerin yüz yüze eğitimin başlamasıyla ilgili gazetemize değerlendirmelerde bulunan Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, bir gece karar verilip tüm öğretmenlerin ve öğrencilerin okullara doldurulmasının yanlış olduğunu dile getirdi. Sümbül, “Öğretmenler şu anda yüz yüze eğitime de hazır değil. Buradan okulların açılması için Türk Tabipleri Birliğiyle birlikte diğer sağlık kurumlarının ortaya koyduğu kriterler dikkate alınmalı” diye uyarılarda bulundu.
1 Haziran itibariyle tüm ilkokullarda ve okul bünyesindeki anasınıflarında haftada 2 gün yüz yüze eğitime geçileceğini duyuran Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, diğer okul öncesi eğitim kurumlarının mevcut durumda olduğu gibi tam zamanlı olarak yüz yüze eğitime devam edeceğini duyurdu.
Eğitim ve öğretimle ilgili alınan yeni kararları gazetemize değerlendiren Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, öğretmenlerin aşılama süreçlerinin yeni yeni yoğunlaşmaya başladığına dikkat çekerek “Bir gecede karar verilip tüm öğretmenlerin ve öğrencilerin aniden okullarda yoğunlaşması kriterlere uzak” dedi. Sümbül, “Aşılama 40 yaş üstü öğretmenler için açıldı ve yeni yeni yoğunlaşmaya başladı. Aşı olduktan sonra da antikorun oluşması için belli bir süre de gerekiyor. Öğretmenlerin aşılanması dair şu anda yoğunluk başladı. Bu sevindirici bir şey. Çünkü biz bu konuda çok yoğun bastırdık. Şu anda aşılamanın hızlanması ancak belli bir süreden sonra arkadaşlarımızın göreve gitmelerini sağlıyor. Bu da sadece öğretmenlerin sağlığını koruyor. Öğrenciler açısından risk devam ediyor. Çünkü yeni varyantlar alt yaşları da etkiliyor. Türkiye’de bu varyantların etkilerine yönelik de hiçbir şey açıklanmıyor. Biz diyoruz ki öğretmenlerin aşılanmasını yoğunlaştırın ama en önemlisi de test yapın. Öğrencilerinde en az haftada bir defa aşılanması lazım” diye konuştu.
“TÜRK TABİPLER BİRLİĞİ’Nİ REFERANS ALIN”
Eğitim hakkında kararlar alınırken gerçekten tek merkezli karar veriliyor” diyen Sümbül, “Yukarıda Eğitim Öğretim Kurulu oluşturmuşlar ve kararlar oradan alınıyor ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın önüne koyuluyor. Alınan kararlarda laik eğitim, bilimsel eğitim kriterleri göz önünde tutmaktan ziyade Özel Okulların korunduğu kaygısı var. Bu kaygılarla alınıyor. Oysa bu alınan kararların insan sağlığına göre ve eğitim hakkına göre alınması gerekir. Fakat bu konularda maalesef önemli sorunlar yaşıyoruz. Buradan okulların açılması için Türk Tabipleri Birliğiyle birlikte diğer sağlık kurumlarının ortaya koyduğu kriterler dikkate alınmalı. Sınıflar, koridorlar ve hijyen gibi konularda yeterli duyarlılık yok. Bu açıdan da işler “Mış” gibi yapılıyor. Sonrasında önemli problemler ortaya çıkıyor. Zaten pandeminin başından beri ortaya çıkartılan politikalar şu anda okuyan nesillerin eğitim-öğrenim haklarını önemli oranda zarar veriyor. Sonraki yaşamlarında da çok olumsuz etkileri olacak. Pandemi sürecinde alınan yanlış kararların olumsuz etkilerini ileri tarihlerde maalesef çok daha açık şekilde göreceğiz” dedi.
“OKULLARI EN UZUN SÜRE KAPATAN DÖRDÜNCÜ ÜLKEYİZ”
Sümbül, “Dünyada okulları en uzun süre kapatan dördüncü ülkeyiz. Okulları açan ülkelerde tarihlere göre değil; belli kriterler ortaya koyarak açtılar. Eğitimde gerçekten referans almayı önemsediğimiz ülkeler belli kriterler koydular. Örnek veriyorum vaka sayısını 1000’in altına düşerse şu okulları açacağız, vaka sayısı 1000-2000 arası olursa şu okulları açacağız. Yani belli bilimsel kriterler ortaya koydular ve o kriterlere göre hareket ettiler. Bizde inanın okulların açılıyor olması “mış” gibi yapmaktır” dedi.