ZELİHA ÖZİPEK
Mersin’de uzun zamandır kamuoyunun gündeminde olan Kaleköy’deki tarım arazileri, Davultepe’deki narenciye bahçeleri, Anamur’daki balık çiftlikleri, limanın Atatürk Parkı’na doğru genişletilmesi ve Akkuyu Nükleer Santrali’nin çevreye verdiği zararlar tartışılırken 5 Haziran Dünya Çevre Günü, Mersin için daha anlamlı hale geldi. Doğanın, madenciler, sanayiciler ve iş adamları için katledildiğini söyleyen Mersin Nükleer Karşıtı Platform Sözcüsü Aycan Özkan, “Felaketin gelişini görüyorlar ve bunun farkındalar ama ne yazık ki kapitalizmin özü itibariyle doğaya saldırmak durumunda kalıyorlar. Yaşam yok ediliyor. Bundan vazgeçin, doğayla barışık bir yaşam oluşturmak zorundayız” diye konuştu.
5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde gazetemize açıklamalarda bulunan Mersin Nükleer Karşıtı Platform Sözcüsü Aycan Özkan, şirketlere ve yetkililere Mersin’in doğasından ellerini çekmeleri çağrısında bulundu.
Özkan, ““Ülkemiz ve dünyamız gerçekten büyük bir doğa felaketi yaşıyor. Dünya Çevre Günü, ulusların ve dünyanın içinde bulunduğu felakete dikkat çekmek için ilan edilmiş bir gündür. Ama ne yazık ki ilan eden devletler bile buna uygun davranmıyor. Felaketin gelişini görüyorlar, farkındalar ama ne yazik ki kapitalizmin özü itibariyle doğaya saldırmak durumunda kalıyorlar. Örneğin o güzelim Büyükeceli ve çevresindeki doğaya nükleer santral biçiliyor. Nükleer santral açılmadan felaketlere yol açıyor. Yaşam yok ediliyor. Taşucu’ndan Anamur’a kadar olan bütün bölge kıyım altında. Bunun yanı sıra Mersin’in yaylaları ve doğası taş ocakları, maden ve sanayi bölgesi için yok ediliyor. Buradan yetkililere sesleniyorum: Ey yetkililer, verdiğiniz kendi taahhütlerinize uymuyorsunuz. Sizler bu toprakları yaşanmaz hale getiriyorsunuz. Bundan vazgeçin. Doğa olmazsa insan olmaz. Ama insan olmazsa doğa devam eder. Dolayısıyla doğayla barışık bir yaşam oluşturmak zorundayız. Rant yaratmakla kar hırsıyla yaşam alanlarımızdan vazgeçin. Bizim yaşam alanlarımıza göz dikiliyor. Bundan vazgeçin” diye çağrıda bulundu.