Başkan Seçer, Mersin’in Akdeniz’in güzelliklerini yaşayan bir kent olduğunu belirterek, “Belediye olarak buradaki sorun alanının çözümünde Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliğinin önemli bir çözüm ortağı olduğunu düşünüyorum. Mevcut Mersin’deki mülteci sorunlarının çözümünde bir başına yerel yönetimlerin bu sorunların üstesinden gelebileceğini düşünmüyorum. Özellikle sizin gibi uluslararası deneyime ve tecrübeye sahip kurumlarla yapacağımız iş birliği bizim yapacağımız çalışmalarda çok olumlu sonuçlar almamıza neden olacak” dedi.
“BU İNSANLARIN TOPLUMA ENTEGRASYONUNUN SAĞLANABİLMESİ İÇİN SOSYAL UYUM ÇERÇEVESİNDE ÇALIŞMALAR YAPMAK GEREKİYOR”
Seçer, özellikle son 10 yılda Suriye’deki iç karışıklıkların yansımalarının görüldüğü en önemli kentlerin başında Mersin’in geldiğini vurgulayarak, kentte yaklaşık olarak ortalama 300-400 bin kayıtlı ya da kayıt dışı vatandaşın bulunduğunu anlattı. Seçer, “Burada sadece Suriyeli mülteciler yok. Birçok farklı ülkeden mültecilere rastlamak mümkün. Afrikalılardan Afganlara kadar çok farklı ülkelerden burada bir şekilde bir gerekçeyle, bir referansla gelmiş, statü olarak da mülteci, misafir ya da koruma altındaki topluluklar. Adını ne koyarsanız koyun, farklı hukuki statüde insanlar yaşıyor. Burada bu insanların topluma entegrasyonunun sağlanabilmesi için yapılabilecek işlerin başında bir kere bunların istihdam sorunundan başlayıp, diğer sosyal uyum çerçevesinde bazı çalışmalar yapmak gerekiyor. Bunun yanında şehre getirdikleri insan sayısı olarak yapısal sorunlar oluşturan ciddi bir nüfustan bahsediyoruz. Mersin’de yerli yurttaşlarımızın sayısı 1 milyon 850 bin ama bunun üzerine burada yaşayan mültecileri koyduğunuz zaman bu 2 milyon 200 binli rakamlara ulaşıyor. 10 yıl önce Mersin’in artı ya da ekstra 300-400 bin dediğimiz nüfusu yoktu. Ama bu koşullardaki sonuçlar bize hızlı bir gün nüfus artışı getirmiş oldu" diye konuştu.
Mülteci olayına her şeyden önce bir insan olarak yaklaştığını vurgulayan Seçer, “Onları bir yabancı, ‘burada ne işleri var’ düşüncesiyle değil, gerçekten savaşın oluşturduğu olumsuzluklarla çaresiz kalmış ve mutlaka yardıma ihtiyacı olan topluluklar olarak görüyorum bir insan olarak” ifadelerini kullandı.
“ÇÖZÜM ORTAĞI OLARAK BİZİMLE YAPACAĞINIZ BERABERLİK BİZİ ÇOK GÜÇLENDİRİR”
Seçer, dün açılışını gerçekleştirdikleri Mersin’den Güneş Enerjisi ile Kurutma Tesisinde çalışan Suriyeli kadınların kendisine büyük bir sevgi gösterdiklerini ifade ederek, belediye başkanından çok tüm kentin kendisini bir baba, abi olarak görmesini istediğini söyledi. Mülteci konusunun siyasi, ekonomik, toplumsal uyum gibi birçok boyutu bulunduğuna değinen Seçer, “Çalışma arkadaşlarımızla beraber biz bu sorunun üstesinden belediye imkanları dâhilinde, görev ve yetkilerimiz dahilinde gelmeye çalışıyoruz. Farklı kurumlarla, farklı alanlarda önemli çalışmalar yaptığımızı düşünüyoruz. Az önce örneğini verdiğimiz istihdam çalışmalarından tarım alanlarında çalışan, hatta orada çadır içerisinde yaşayan tarım işçilerine, mültecilere yardıma kadar, onların meslek edinebilmeleri için ya da hukuki, psikolojik, sosyolojik, eğitim gibi birtakım sorunlarını çözüm noktasında ortaklaştığımız birçok kurum ve kuruluş var. Sizin de çalışmalarınızda bir çözüm ortağı olarak bizimle yapacağınız beraberlik bizi çok güçlendirir” şeklinde konuştu.
LECLERC: “SİZİNLE İŞ BİRLİĞİ YAPMAYA AÇIĞIZ”
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye Temsilcisi Philippe Leclerc ise Mersin’in Türkiye’nin ilk liman şehri olduğunu ve çok değerli bir konumda bulunduğunu ifade ederek, şöyle devam etti; "2010 yılındaki savaştan bu yana Mersin gerçekten çok büyük miktarda mülteciye ev sahipliği yapıyor. Aslında sadece Suriyeli mülteciler değil, diğer uluslardan da mülteciler var. Hatta Afrikalılar bile şehrinizde var ve sizin de söylediğiniz gibi bu konu çok hassas ve önemli bir konu. Tabi Büyükşehir Belediye Başkanı olarak siz kendi vatandaşlarınızın sorunlarına çok daha yakınsınız. Burada mevcuttaki değerlendirmeleri daha iyi yapabiliyorsunuz. Mersin’de geçici koruma altında yaşayan Suriyeliler de var. Ama sizin de söylediğiniz gibi iş birliğimizi daha da ileriye taşımak mümkündür. Sizin de bildiğiniz gibi sosyal uyum çok önemli. İnsanların ihtiyaçlarını belirlemek açısından daha yakınsınız. Biz de sizinle iş birliği yapmaya açığız. Sizin öneri ve rehberliğinizde iş birliğimizi ilerletebiliriz."
“YAPACAĞIMIZ İŞ BİRLİKLERİNDE SPESİFİK ALANLARA ODAKLANMAMIZ ÇOK ÖNEMLİ”
Leclerc, Türkiye’nin 2014’ten beri mültecileri barındıran, mülteci popülasyonunun en yüksek ülke olduğunu ifade ederek, şu an Türkiye’de 4 milyon Suriyeli yaşadığını söyledi. Leclerc, “Her gün Türkiye’deki bu misafirperverliği görüyorum ve Mersin’de de bunu gördüğüm için çok mutluyum. Biz birçok hükümet kurumları ile iş birliği yapıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı, İŞKUR ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı gibi. Tabi bu konuda insanlara daha da yakın olmak için bu iş birliklerini yapıyoruz ve bu iş birliğini büyükşehir belediyeleri ile yapmak bizim için çok önemli. Türkiye’de bulunduğum 5 aylık süreçte Türkiye’nin çeşitli yerlerinde bulundum ve çeşitli belediyeler gördüm. Gerçekten çok çeşitli, kültürel açıdan farklı bir bağlama sahip. Ancak bizim bu yapacağımız iş birliklerinde belirli ve odak noktasını belirlediğimiz spesifik alanlara odaklanmamız çok önemli. Bu şekilde insanların ihtiyaçlarına daha da yakından ulaşabileceğiz” dedi. (İHA)