Başka bir ekonomi mümkün | Güney Gazetesi Mersin

Başka bir ekonomi mümkün

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ayhan Kızıltan, Mersin’e gelecek yatırımların çevreci, istihdam yaratan ve katma değer yatırımlar olmasını istediklerini belirterek “Kentin havasına, toprağına, suyuna, insan sağlığına zarar verme potansiyeli olan bir yatırım olacaksa buna ilk karşı duran kurumun Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olduğunu tüm Mersinliler iyi biliyor. Hiçbir şey Mersin’in geleceğinden değerli değil, insanımızın sağlığından değerli değil” dedi.

Başka bir ekonomi mümkün


 

NİHAT ALTUNTAŞ

 

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ayhan Kızıltan, Mersin ve Türkiye ekonomisi hakkında değerlendirmelerde bulundu.

 “Mersin ekonomisinin büyümesini istiyoruz fakat içi boş bir büyüme değil, demir gülle gibi içi dolu, ağırlığı olan, kaliteli bir büyümenin peşindeyiz” diyen Kızıltan, birçok projelerinde bu felsefeyle hareket ettiklerini ve sonuçlarını da aldıklarını söyledi.

Kızıltan, “Mersin iş dünyası olarak birçok gelişmiş kentin ihmal ettiği iki konuyu ihmal etmeden, bu konularda kentimiz adına, Mersinliler adına büyük bir çaba içindeyiz. Bunların başında da çevre konusu geliyor. Zaman zaman kente gelen yatırımlarda çevrecilerin protestolarını haksız bulanlar oluyor. Elbette bilimsel olmayan, bir araştırmaya dayanmayan, her şeye karşı, her yatırıma karşı çıkan bir çevrecilik olmaz; ancak, çevre duyarlılığı olan biz iş dünyası da eğer kentin havasına, toprağına, suyuna, insan sağlığına zarar verme potansiyeli olan bir yatırım olacaksa buna ilk karşı duran kurumun MTSO olduğunu tüm Mersinliler iyi biliyor.  Hiçbir şey Mersin’in geleceğinden değerli değil, insanımızın sağlığından değerli değil. İşte Marmara Bölgesindeki müsilaj sorunu ve bunu yaratan büyük oranda kontrolsüz, doğru arıtma teknikleri kullanılmadan denize bırakılan atıkların yarattığı sorunu hepimiz gördük. Bu sorumsuzluğa karşı çıkmak hepimizin görevidir. Bu anlamda Mersin iş dünyası olarak her yatırımı dikkatle inceliyoruz. Amacımız kentimize çevreyi kirletmeyen, istihdam yaratan, katma değer yaratan kaliteli yatırımların gelmesidir” dedi.

 

“ÇEVRECİ VE VERİMLİ BİR EKONOMİ PEŞİNDEYİZ”

 

Birlikte yaşama, yaşarken birbirine zarar vermeden, birbirinden yararlanarak sağlıklı bir şekilde yaşama devam edebilme kavramının üretime ve ekonomiye uygulanmış hali olan “endüstriyel simbiyoz” projelerine odaklandıklarını kaydeden Kızıltan,  “Mersin hangi alanda ve sektörde üretim yaparsa yapsın, atıklarının kenti kirletmediği, hatta bir firmanın veya sektörün atığının başka bir firma veya sektörün ham maddesini oluşturduğu yeni, çevreci ve verimli bir ekonomi yaratma peşindeyiz.” ifadelerini kullandı.

Kızıltan, “MTSO olarak merkezimiz insandır. Öte yandan kaliteli bir ekonominin ikinci bacağı olan insan kaynağımızın niteliği, sağlığı, iş sağlığı ve güvenliği konusu var. Bu konu hem çalışanlarımızın iş güvenliği, hem firmaların üretim güvenliği ve sürdürülebilirliği adına hayati bir konu. Mersin ilinde İş  Sağlığı ve Güvenliği Destek ve Sisteminin Geliştirilmesi Projesi başlattık. Proje sonunda bir İş Sağlığı ve Güvenliği İletişim ve Yönlendirme Merkezi kurularak Odamız çatısı altında bilgilendirme hizmetleri verilecek. Kısacası; Mersin var olan tüm sektörleri çevreye ve insana rağmen değil, aksine çevreci, insana değer veren, kaliteli bir ekonomiye doğru yürümektedir” dedi.

 

 

“KALİTELİ BİR KENTSEL GÖRÜNÜM KALİTELİ BİR EKONOMİ GEREKTİRİYOR”

 

Kızıltan, “Kaliteli bir kentsel görünüm kaliteli bir ekonomi gerektiriyor. Ama kaliteli ve verimli bi ekonomi için de kentin imar planlarının ekonomik yatırımların önünü planlı şekilde açması gerekiyor. Mersin’in birçok alanda üretim firmaları ya sokak aralarında, ya kentin dağınık noktalarında, ya da artık kentin içinde sıkışıp kalmış, gelişme ve kendini düzeltme imkanı kalmamış küçük sanayi sitelerinde bulunuyor. Mersin’in artık sektörel sanayi sitelerine ihtiyacı var. Bunun da tek yolu atıl, kullanılmayan hazine arazilerinin bu işlere tahsis edilmesidir. Eğer bu tahsisler yapılırsa Mersin üretimde, lojistikte, tarımda gerçek anlamda çağ atlar. Mersin dinamikleri olarak Valiliğimizden Odalara, Esnaf Odamızdan ilgili STK’larımıza ve yerel yönetimlerimize kadar birlikte bir inceleme ve araştırma halindeyiz. Hazine arazilerinin bir envanterini çıkarıyoruz. Artık bu araziler kente hizmet etmelidir. Sadece ekonomi anlamında değil, Mersin’in ihtiyacı olan her konuda kullanılmalıdır” ifadelerine yer verdi.

 

“PLANLI BÜTÜNCÜL KALKINAN BİR KENT OLMA PEŞİNDEYİZ”

 

Kızıltan, Mersin’in kendi kendine plansız büyüyen bir kent olmasını istemediğini belirterek şunları söyledi:

“Planlı ve bütüncül gelişen ve kalkınan bir kent olmasının peşindeyiz. Kentin sanayi alanlarının, turizm alanlarının, tarım alanlarının, ticaret alanlarının ve ikamet alanlarının bütüncül bir imar planı ile ele alınmasının hayati bir konu olduğunu düşüyoruz. Bu konuda hem yerel yönetimlerin ama daha çok kamunun, devletin kentin yerel dinamikleri ile iş birliği içinde destek vermesini, kentimizin planlı ve doğru şekilde önünü açmasını talep ediyoruz” diyen Kızıltan,  “Katılımcı bir demokrasi ile kentin yaşayanlarının dikkate alınmasını, sorunların çözümüne katılmalarına izin verilmesini talep ediyoruz. İşte o zaman sadece büyümeyiz, aynı zamanda kalkınırız. İşte o zaman içi dolu büyürüz. İşte o zaman o büyüme ile modern kentler, yaşanır kentler, ekonomisi ülkeye daha büyük katkı veren kentler, insanı iş ve aş bulmuş, huzurlu kentler yaratırız. Kısaca biz Mersinler olarak kentimizin, Mersinlilerin çabasıyla kentimize, bölgemiz ve ülkemize hizmet etmekten, katma değer sağlamaktan, ülkemizin ekonomisine ve sosyal huzuruna katkı koymaktan mutluyuz. Mersinlilerin talepleri daha çok dikkate alınarak, kentin özellikle önemli alt yapı eksiklerinin bir an önce tamamlanmasıyla bu büyük gururun daha büyük bir parçası olmak istiyoruz.”