“Normalleşme bilimsel değil” | Güney Gazetesi Mersin

“Normalleşme bilimsel değil”

Mersin Tabip Odası Yönetim Kurulu, 1 Temmuz’da tüm kısıtlamaların kaldırılmasıyla ilgili basın toplantısı düzenledi. Oda Başkanı Dr. Mehmet Antmen, “Hükümet tarafından alınan kararların pandemi ile mücadelede bilimsel verilere dayalı olmadığı yine görülmektedir. Yapılan açıklamalar toplumda pandeminin bittiğine, kontrol altına alındığına dair yanlış algılar yaratmaktadır” dedi.

“Normalleşme bilimsel değil”


ABİDİN YAĞMUR

Pandemi nedeniyle alınan kısıtlama kararlarının 1 Temmuz itibariyle kaldırılmasıyla ilgili basın toplantısı düzenleyen Mersin Tabip Odası Yönetim Kurulu, salgının kontrol altına alındığından bahsedebilmek için vaka sayısının 1000’in altına düşmesi gerektiği vurguladı.   Yönetim Kurulu adına konuşma yapan Dr. Mehmet Antmen şu ifadelere yer verdi:

 

“GÜNLÜK VAKA SAYISI BİNİN ALTINA İNMELİ”

 

“Bugün, yani 1 Temmuz itibarıyla pandemi gerekçesiyle devam eden sınırlamalar sona ermiştir. Hükümet tarafından alınan kararların pandemi ile mücadelede bilimsel verilere dayalı olmadığı yine görülmektedir. Yapılan açıklamalar toplumda pandeminin bittiğine, kontrol altına alındığına dair yanlış algılar yaratmaktadır. Son yayımlanan bilimsel bilgilere göre salgının kontrol altına alındığından bahsedebilmek için günlük vaka sayısının 1000’in altında olması, ölümlerin olmaması ve vaka sayısının haftalık 100 binde 10’un altında olması gereklidir. Dünyada ve Türkiye’de bu şartlar sağlanmamıştır. Son bir hafta içerisinde ülkemizde günlük yeni vaka sayısı 4.800-5.800 arası, günlük vefat sayısı ise 51-59 arasında değişmektedir. Aşılama doz ve hızının artmasına karşılık iki doz aşı yapılanların oranı henüz %18 civarındadır. Bu oranlar toplumsal bağışıklık sağlanmasından, varyantlar dahil salgının kontrol edilmesi için nüfusun en az %70’ine iki doz aşı yapılmış olmasından uzaktır”

 

“MUTASYONLARIN VARLIĞI DEVAM EDİYOR”

 

“Türkiye ve diğer ülkelerde COVID-19 mutasyonları varlığını devam ettiriyor, kaygı verici varyantlar ile karşılaşıyoruz. Son verilere göre en fazla endişe uyandıran varyantlardan birisi  “Delta varyantı” olarak adlandırılmaktadır. Söz konusu varyant kaynaklı COVID-19 vakalarının, daha farklı klinik semptomlarla kendini gösterebildiği ve bazı hastalarda daha ağır seyredebildiği ve bulaşıcılık hızının İngiliz varyantının iki katı olduğu ispatlanmıştır. Dünya Sağlık Örgütü, Delta varyantının dördüncü dalgaya neden olabileceği, bu nedenle çok dikkatli olunması ve tedbirlerin elden bırakılmaması gerektiği uyarısını yapmıştır.”

               

“SALGIN YERİNE ALGI YÖNETİYORLAR”

 

“Sağlık Bakanlığı pandeminin başından bu yana salgın yerine algıyı yönetmeye çalışıp, sürekli yalan ve yanlış beyanlar vererek, verileri gizleyerek bu süreci yürüttü ve şimdi de yurtdışı seyahatlerde uygulanacak önlemler için ülkeler arası riskle uyumlu olmayan yaklaşım sergilemektedir. Vaka sayıları her geçen gün artan Delta varyantının yoğun olduğu İngiltere ve Rusya gibi ülkelerden gelenlerde son 72 saat içinde yaptırılan testin negatif olması yeterli görülmektedir. Ancak ülkemizin yeni bir tehlike ile karşılaşmaması için özellikle uluslararası seyahatlerde bilimsel önlemlerini artırması gereklidir. Hindistan, Nepal, Pakistan vb. ülkelere uygulanan 72 saat içinde PCR testi yaptırılması, test negatif ise 14 gün karantina uygulanması ve tekrar testin negatif olması koşulu ile turist olarak seyahat hakkına sahip olunması, başta Rusya ve İngiltere olmak üzere Delta varyantının yükseldiği her ülke için geçerli olmalıdır. Aksi takdirde turizm gibi bilimsel olmayan kaygılar uğruna yeni bir dalga ile karşılaşmamız kaçınılmaz olacaktır.”

“HENÜZ TOPLUMSAL BAĞIŞIKLIKTAN UZAĞIZ”

 

“Aşılamada son iki haftadır uygulamanın bazı günler, günlük 1,5 milyona kadar çıkması sevindirici olmakla birlikte, unutmamalıyız ki henüz toplumsal bağışıklığın uzağındayız. Gerek aşı konusundaki tereddütler, gerekse de bölgesel eşitsizlikler nedeniyle toplumda aşıya güven oluşması için toplum katılımı sağlanmalı, yerel dinamiklerle işbirliği yapılmalı; toplumun tüm kesimlerini temsil eden demokratik kitle örgütlerinin, meslek odalarının, sendikaların, sürece ve karar alma mekanizmalarına doğrudan katılımı sağlanmalı, aşılama hızı artırılmalıdır. Özellikle gençlerin aşıya karşı ilgisizliğine yönelik özel önlemler alınmalı, gençlik aşı konusunda ikna edilmelidir.”

 

“Filyasyon hizmetleri aksamamalı”

Mersin Tabip Odası pandemi sürecinde şu anda neler yapılması gerektiğiyle ilgili şu önerilerde bulundu:

“*Aşılama hızının artırılmasının yanında, varyantlara yönelik her 10 hastandan biri için en olanaksız koşullarda dahi 20 hastanın birinde- ayrıntılı genom incelemeleri yapılmalı ve kamuoyu ile paylaşılmalıdır.

*Günlük test uygulamaları, filyasyon hizmetleri aksatılmamalıdır.

*Özellikle kapalı alanlardaki kalabalıklaşmaların önüne geçilmeli ve fiziksel mesafe, havalandırma, maske önlemleri devam ettirilmelidir.

*Aşı gibi, ücretsiz ve nitelikli maske dağıtımı da yapılmalıdır.

*Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB) de sürece katkısı sağlanarak binalarda havalandırma koşulları düzeltilmeli ve denetlenmelidir. Havalandırma olanaklarının güçlendirilmesi için gerekli tüm adımlar atılmalıdır.”