ZELİHA ÇAKAN
Liselerden okul birincisi olarak mezun olan üniversite adayları, birinciliğin avantajını üniversiteye giriş aşamasında yaşıyor. Devlet üniversitelerinin çoğu bölümlerinde liseden birincilikle mezun olan öğrenciler için kontejanlar bulunuyor, sadece lise birincileri bu kontenjanlara başvurabiliyor ve yerleştiriliyorlar. Üniversiteye yerleşmede aday başarısı önemliyken bazı veliler çocuklarını genel başarının düşük olduğu liselere naklediyor, orada okul birincisi olan çocuk, başarı sıralaması yeterli olmasa da okul birinciliği kontenjanı sayesinde iyi bir üniversiteye gidebiliyor.
Nakil olan öğrenciler düşük sınav puanına rağmen okul birinciliği kontenjanı hakkından faydalanarak üniversitelerin yüksek puanlı bölümlerine yerleşebiliyorlar. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Profesörü Ali Ekber Şahin yapmış olduğu araştırmaya göre 2020 YKS sonuçlarında Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesine yerleştirilen son öğrenci başarı sırası 17 bin 354 tür. Başarı sıralaması 22 bin 777 olan bir öğrenci sıralamasıyla genel kontenjana yerleşemezken 4 kişilik okul birinciliği kontenjanından faydalanarak bu bölüme yerleşebilmiştir.
BU NASIL İŞ?
Okul birinciliği kontenjanından faydalanıp üniversitelerin yüksek puanlı bölümlerine giren öğrenciler, bölümlerin taban puanlarının katbekat altında kalıyor. Hal böyle olunca üniversite adayı öğrencilerin sırf okul birinciliği avantajını kullanmak amacıyla lisede nakil olması etik mi? düşüncesini doğuruyor.
Prof. Dr. Ali Ekber Şahin’in araştırmalarına göre , Okul birinciliği kontenjanından yararlanma hakkını elde eden adaylar, bir programa yerleştirilen son öğrencinin başarı sırasından 100 bin sıra geride de olsalar aynı programa okul birincisi kontenjanından yerleşebilmektedirler. 2020 YKS sonuçlarına göre Hacettepe Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Programı’na genel kontenjandan yerleşen son öğrencinin başarı sırası 26 bin 357’dir. Aynı programa okul birincisi kontenjanından yerleşen öğrencinin başarı sırası ise 117 bin 846’dır.
“ÇOCUKLARIMIZ DEĞERLİ”
Çocuklarımız “okul birinciliği borsasına” feda edilemeyecek kadar değerlidirler diyen Şahin, “Strateji ve taktikler geliştirip okul okul gezerek, çeşitli çevrelerden ve okul müdürlerinden ciddi destekler alarak çocuklarının naklini lise birincisi olabilecekleri okullara yaptıran “sözde” anne babalar, dört yıl beraber olduğu öğrencisinin başarısını vicdansızca göz ardı eden “sözde” okul müdürleri, yaşanan onlarca soruna rağmen önleyici tedbirler almayan Millî Eğitim Bakanlığı ‘nakil yolu ile okul birinciliğinin’ sorumlularıdır” diyor.
Şahin, “Okul birincisi olan öğrencilerden kaçının nakil yoluyla birinci olduğu liseye geldiği, bu öğrencilerin nakil gerekçelerinin neler olduğu, bu öğrencilerin velilerine okuldaki diğer öğrencilerin başarı sıralaması hakkında Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na aykırı bir şekilde bilgi verilip verilmediği, nakil yoluyla liseye geçmiş olan okul birincileri ile aynı okulda dört yıl devam ederek okul ikincisi olan öğrencilerin YKS başarı sıraları arasında anlamlı bir fark olup olmadığı, öncelikle Millî Eğitim Bakanlığı tarafından incelenmesi gereken hususlardır” dedi.