VM Medical Park Mersin Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Necmettin Tütüncü, yaptığı açıklamada kepçe kulak ve tedavi yöntemlerine ilişkin bilgi verdi. Kepçe kulak deformitesinin Türkiye’de pek çok kişinin yaşadığı estetik bir sorun olduğunu vurgulayan Tütüncü, kepçe kulak sorununu gizlemede kadınların erkeklere göre daha şanslı olduğunu söyledi.
Kepçe kulak deformitesinin başlıca iki nedenden kaynaklandığını belirten Op. Dr. Tütüncü, bunları şöyle açıkladı:
“Birinci neden, kişinin doğuştan kulağın iç kıvrımının oluşmamasıdır. Bu sorun, kulağın dışarı doğru açılmasına ve kafa tabanıyla neredeyse 90 derecelik bir açı yapmasına neden olur. Kulak deformitesinin ikinci nedeni ise kepçe kulağın oluşmasına yol açan ‘konka’ denilen iç kepçenin çok geniş, yayvan ve derin olmasından dolayı kulağın dışa doğru açılmasından kaynaklanmasıdır. Halk arasında bu tür kulaklara aynı zamanda yelken kulak da denilmektedir.”
Teknikle ilgili bilgi veren Tütüncü, “Kıkırdaktan ip geçirilerek iç kıvrım oluşturulduğunda kıstırılmış kulak gibi doğal olmayan bir görüntü ortaya çıkmaktadır, Cihandide Tekniğindeki en önemli özellik ise hastanın kendi dokusundan hazırlanan ve plastik cerrahinin temel taşı olan fleplerin kullanılmasıdır. İpleri kıkırdak yerine hastanın kendi dokusundan hazırlanan fleplerden geçirerek, bu sayede ipin kıkırdaktan kurtulma riskini ve kulağın tekrar eski haline dönme riskini de ortadan kaldırmaktayız ve sonuçta estetik açıdan daha doğal görünüme sahip bir kulak elde etmekteyiz” ifadelerini kullandı.
“HASTALAR, AMELİYAT SONRASI GERGİNLİK AĞRISI YAŞAMIYOR”
Klasik tekniklerde dikişle kulağın geriye doğru yatırıldığını, dolayısıyla kulağın arkaya doğru yatmasını sağlayan bütün kuvvetin iki-üç adet dikişte ve düğümde toplandığını anlatan Tütüncü, eski yöntemlerin hastaların kulaklarında gerginlik ağrısına neden olabildiğini vurguladı. Op. Dr. Tütüncü, Cihandide Tekniğinde ise kıkırdağın kendisinden dikiş geçilmediği için oluşacak gerginlik ağrısını hastalarının yaşamadığının altını çizdi.
Klasik yöntemlerde kulağın sadece geriye doğru yatırıldığını ve kulağın dış çeperindeki uyumsuzluklara bir düzeltme yapılamadığını belirten Tütüncü, bu teknikle kulağın dış çeperindeki kıkırdak sivriliği veya eksikliğinin neden olduğu düzensizliklerin de giderilebildiğine dikkat çekti.
Hastaların, ameliyat sonrasında iki gün içerisinde normal hayatlarına geri dönebileceklerini ifade eden Tütüncü, “Ameliyat sonrası hastamızı özel bir bandajla aynı gün taburcu ediyoruz. İki gün sonra ise hastanın özel bandajını çıkarıp, iki hafta boyunca tenisçi bandajı takıyorlar. Bu cerrahi yöntem ile hastanın normal yaşantısında herhangi bir sorun ortaya çıkmıyor” şeklinde konuştu. (İHA)