ZELİHA ÖZİPEK
“Acılara yürüyorum korkmuyorum” dedi milyonlarca insanı kendisine hayran bıraktı. Geçtiğimiz yıl Cennetten Çiçek şarkısı ile dillere pelesenk olan Zehra Gülüç, memleketi Mersin’i ve Mut’u Güney’e anlattı. Henüz 14 yaşında babasını kaybeden ve acısını “Babam gittikten sonra yarım kaldım” diyerek anlatan genç şarkıcı, yaşadığı zorlukları anlattı. Yeni çalışmaları hakkında da bilgi veren Zehra, yakında yeni bir şarkıyla sevenlerinin karşısına çıkacağını müjdeledi.
- İlk olarak röportajımıza seni tanıyarak başlamak istiyorum. 1998 yılında Mersin’de doğup büyüdün diye biliyoruz. Hayat hikayeni bir de senden dinleyebilir miyiz?
Zehra: Evet 06 Kasım 1998 yılında Mut’ta doğdum. İlkokul ve ortaokulu Mut’ta okuyup Lise’yi Karaman Güzel Sanatlar Lisesi Müzik Bölümünde okudum. Lise hayatımı Karaman’da tamamlayıp Üniversite okumak için Kırıkkale’ye yerleştim. Kırıkkale Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzikoloji bölümünde eğitimimi tamamlayıp 2020 yılında mezun oldum. Lise ve Üniversite hayatımda söylediğim şarkıları sürekli sosyal medyada paylaşıyordum. Fakat 2019 yılına kadar henüz bir Youtube kanalı açmamıştım. 2019 yılında arkadaşlarımın tavsiyesi üzerine Youtube kanalı açtım. Ve orada cover şarkılar yayınlamaya başladım. Yüklediğim şarkılardan bir tanesi “Cennetten Çiçek” idi ve çok kısa bir süre içinde bir sürü insana ulaşıp 4 milyon izlenme aldı. Bu etkileşim ile birçok müzik şirketinin dikkatini çektim. Ve onlardan teklifler almaya başladım. En yakın hissettiğim kişi Erol Köse oldu ve ben onunla çalışmaya başladım.
“YARIM KALDIM”
- Maalesef 2014 yılında babanızı kaybettiniz. Küçük yaşta babasız kalmak şüphesiz size çok büyük zorluklarda yaşatmıştır… ki bir röportajınızda “Acılara yürüyor korkmuyorum” sözünün size yaşadığınız olayları anlattığını söylemişsiniz. Sizi bu hayatta en çok zorlayan ne oldu? Hayatın zorlukları ile nasıl başa çıkabildiniz?
Zehra: Beni bu hayatta en çok zorlayan babamı kaybetmek oldu. Ben her olayda cesaretimi babamdan alırdım. Yaşadığım her şeyi babama anlatıp ondan akıl alırdım. Bir anda gitmesi beni yıktı. Yarım kaldım. Fakat devam ettirmem gereken bir hayatım da vardı. Karşıma çıkan tüm zorluklarda babamın bana öğütlediği cümleleri aklıma getiriyorum. Bedenen olmasa da ruhen benim yanımda bunu kalpten hissediyorum. Bundan güç alıyorum. Önceden zorlukları babamla beraber atlatırken şimdi kendi kendime başa çıkmayı öğrendim. Bunlar yine babamın sayesinde oldu.
- O kadar zorluk ve sıkıntı çektikten sonra Allah sana güzel bir kapı açtı ve yürü ya kulum dedi. Siz de bu şansı çok iyi kullandınız gerçekten. “Cennetten Çiçek” ile bir anda Türkiye’nin gündemine düştünüz. Youtube’da dile kolay tam 240 milyon dinlendiniz. İlk olarak hiç umuyor muydun böyle bir şeyi? Ve şarkının bu kadar patlamasının nedeni sence ne oldu?
Zehra: Ne kadar şükretsem azdır. “Cennetten Çiçek” hiç beklemediğim bir anda sevildi ve milyonlarca insana ulaştı. Nasıl olduğunun inanın bende de bir açıklaması yok. Mucize dediğimiz anlar vardır ya işte “Cennetten Çiçek”in bir anda parlaması da bir mucizeydi. İstanbul’a şarkı çıkarmak için geldikten 3 gün sonra sabah uyandığımda “Cennetten Çiçek” haberlerde ve tüm Türkiye’nin dilindeydi. Olanları ilk başta anlayamamıştım bile, şaka gibi geliyordu. Ve inanın halâ bir rüyanın içinde gibi hissediyorum kendimi. Dilerim ki bu rüya hiç bitmesin.
- Şarkı patladıktan sonra Erol Köse ile yolunuz kesişti ve size büyük destek verdi. Size bu yola çıkışınızda Erol Köse, Ebru Gündeş ve Mustafa Sandal’ın büyük destekleri olduğunu söylemiştiniz. Ebru Gündeş ve Mustafa Sandal’ın ne yönde destekleri oldu?
Zehra: Aslında şarkıyı sağ olsunlar birçok ünlü paylaştı. Aynı şekilde sevgili Ebru Gündeş ve Mustafa sandal sosyal medya hesaplarında beni paylaşıp, destek oldular.
YENİ ŞARKI YAKINDA
- “Ederin Olsun” şarkınız da çok sevildi. Radyolarda ve TV kanallarında sürekli karşıma çıkıyor. Üst üste coverlar ile dinleyici karşısına çıkıyorsunuz. Yeni, sıfır bir şarkı ne zaman gelecek?
Zehra: İnşallah yakın bir zamanda sıfır bir şarkı ile dinleyicilerimizin karşısında olacağız.
“Mut deyince aklımda iki kelime canlanıyor: Samimiyet ve doğallık”
- Gelelim Mersin’e. Mut’ta doğup büyüdünüz. Mersin’i ve Mut’u bir de senin gözünden görmek isteriz. Mersin’i bize nasıl anlatırsın?
Zehra: Mut benim için o kadar kıymetli ki.. Hem küçük ve şirin hem insanlarımız sıcak kanlı. Neredeyse herkes birbirini tanır. Komşularımız dünya tatlısı insanlardır. Yemeklerimiz zaten mükemmel. Mut deyince aklımda iki kelime canlanıyor “Samimiyet ve doğallık” Mut’u çok özlüyorum. Boşluk bulduğum anda gideceğim inşallah.
- Ünlü olduktan sonra Mersin’deki çevrenin sana karşı tutumu nasıl oldu? Hayatında neler değişti?
Zehra: Çevrem aslında bana her zaman saygı ve sevgi gösterdi. Aynı şekilde bende onlara. Sadece şarkıcı olduktan sonra bu saygınlık biraz daha arttı. İyi yerlerde olabilmem için bana ellerinden gelen desteği veriyorlar. Hep yanımdalar.
- İlerleyen zamanlarda Mersin’de sahneye çıkacak mısın?
Zehra: Mersin’de iki kez sahne aldım. Eminin ki daha çok geleceğim. Memleketimde şarkı söylemek bambaşka bir duygu.
- Son olarak memleketinin insanlarına ve hayranlarına neler söylemek istersin?
Zehra: Memleketimin insanlarını ve sevenlerimi kucaklıyorum. Onlara sevgilerimi yolluyorum. Büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin gözlerinden öpüyorum. Benim için çok kıymetliler. Sağlıkları, keyifleri yerinde olsun. Kendilerine iyi baksınlar ve hep benimle olsunlar. Hepsini kocaman öpüyorum.