Yıllar önce göç sırasında Akdeniz kenarında kalan bazı pelikanların Kumkuyu bölgesindeki bir balık restoranını evi olarak benimsemesi ve restoran sahibi İzzet Taşkan'la kurdukları dostluk tatilcilere de neşe kaynağı oluyor. Gün içinde denizde ve sahil kenarında tatilcilerle vakit geçiren pelikanlar, akşamları ise dostluk kurdukları Taşkan'ın yanından ayrılmıyor.
25 yıl önce yaralı bir pelikanla yolunun kesişmesiyle ilgisinin başladığını belirten restoran işletmecisi 69 yaşındaki İzzet Taşkan, "Burası balık restoranı olunca işimle de ilgili olduğu için ilgilenmeye başladım. Zaman içerisinde buranın amblemi oldular. Bizim kendi resmimizi koyacağımıza pelikanımızı koyduk. İnsanlar geldiği zaman ilk önce İzzet usta merhaba demez, pelikan nerede der" ifadelerini kullandı.
25 YILDA 30 PELİKANA BAKTI
25 yıllık süreç içerisinde 30 civarında pelikana baktığını şu anda ise 3 tane olduğunu anımsatan Taşkan, bazılarının tedaviye götürdüğü hayvan hastanesinde öldüğünü, en iyi tedavisinin pansuman olduğu, bu sayede uzun yıllar yaşadıklarını kaydetti.
Şu anda ilgilendiği 3 pelikandan birinin ayağının yaralandığını dile getiren Taşkan, "Burada bulunanlar doğada uzun süre uçamayan ve yaralanıp tedavisi yapılanlar. Şu anda burada bulunanlar 10 sene önce gelmişti. İlk geldikleri zaman renkleri alacalı olur, sonradan beyaza bürünürler. Bunların her biri her gün yarım kilogram levrek yer. Ağızlarının tadını bilir. Pandemide Norveç uskumrusu aldık, biz seviyoruz yiyoruz, bunlar yemiyor. Alışmışlar levreğe, küçük balık da yemezler. Mersin'de doğada bir yaralı pelikan bulundumu, baksa baksa İzzet usta bakar diyerek getirirler. Bunlar her gün 1,5- 2 kilogram balık yerler. Hava soğuduğu zaman 2'şer tane balık da yiyebiliyorlar" diye konuştu. (İHA)