ABİDİN YAĞMUR
CHP lideri buluşmada yaptığı konuşmada, “Mersin sadece Türkiye’nin değil sadece Avrupa’nın değil dünyanın en önemli merkezi haline gelecek. İktidar olursak göreceksiniz. 8-9 yıl içinde dünyanın en önemli merkezi olacak. Bizim Merkez Türkiye projesinin ana unsuru bu. Burada sadece nakliye olmayacak. Biz aynı zamanda Hakkari’deki madeni burada kuracağımız rafineride işleyeceğiz. Madeni işlediğimizde çok daha fazla ihracat edeceğiz. Burası İstanbul’dan sonra en büyük kent olacak. Herkes kazanacak burada. Milli gelir en kısa zamanda 20 bin doların üzerine çıkacak. Bu bölgede arka arkaya otomobil fabrikaları kurulacak” ifadelerini kullandı.
“SİZİN OYUNUZA DEĞİL, DERDİNİZİ ÇÖZMEYE TALİBİM”
Türkiye genelinde 670 bini aşan nakliyeci olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Sizin sahibiniz kim Allah aşkına. Sahipsiz bir sektörsünüz. Koşarsınız acaba bir bakanı, başbakanı bulur da derdimizi anlatabilir miyiz? 670 bin kişilik bir kitle olacak. Bu kitle alın teri dökecek, direksiyon başında 24 saat çalışacak ama sahibiniz yok. Derdinizi anlatacak yer yok. Bir sürü bakanlık var. Ne yapıyor bu bakanlıklar. Sizin ekonomiye katkınız en az 25 milyar dolar. Belki siz farkında değilsiniz ama biz bunları görüyorsunuz. Bunu 50 milyar dolara çıkarmak mümkün. Nakliye sektörü açısından harika bir coğrafyadayız. Ama bu coğrafyanın hakkını veremiyoruz. Çantada keklik olarak görüldüğünüz sürece sizin sorunlarınız çözülmez. Bu sorunların çözülmesi için oyunuzun rengini değiştirmek zorundasınız. Ben sizin oylarınıza talip değilim. Ben sizin dertlerinize talibim. Çözeceğiz bunları. Sorunlarınız belli. Hepsi çözülebilecek sorunlar” dedi.
“NAKLİYECİYE HURDA VE PLAKA DESTEĞİ VERİLMELİ”
Nakliye sektörünün sağlıklı bir çalışma ortamına ihtiyaç duyduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “Avrupa’da taşımacılık yapanlara her türlü imkân sağlanıyor. Ama biz de sağlanamıyor. Rekabet edemiyorsunuz. Hurda desteği verilmesi lazım. K1 belgesi devri önündeki engelin kalkması lazım Sizin plakanızın değerli olması lazım. Taksi plakası nasıl değerliyse sizin de kamyon ve TIR plakanızın değerli olması lazım. Tahtit gelecek o da sizin güvenceniz olacak. 25 milyar dolar katkı veriyorsunuz ama bazı arkadaşların devletten KDV alacağı var. Alamıyorlar. Zamanında vermiyorlarsa devletin size faizle vermesi lazım. Bu mesleğe itibar kazandırmamız lazım. Bu mesleğin cazip bir hale getirilmesi lazım. Bakın İngiltere’de TIR şoförü bulamıyorlar. Bunu gelecekte siz de yaşayacaksınız. İyi bir şoföre, güzergahı bilen şoföre herkesin ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.
“DELİ DUMRUL DÜZENİNE SON VERECEĞİZ”
Kılıçdaroğlu, son yıllarda yapılan otoyol ve köprülerden yüksek geçiş ücretleri alınmasını ve yüklenici firmalara yolcu garantisi verilmesini de eleştirerek şunları söyledi:
“Bir Deli Dumrul hikayesi yaşıyoruz Türkiye’de. Otoyollar, köprüler yapıyorlar Türkiye’de. Niye yaptınız diye hiç sormadık. İhtiyaç varsa yapsınlar. Ama şunu sorduk. Bunları kaça yaptınız? Ne kadar garanti verdiniz? Yap işlet devret ne demektir? Yapacaksın, işleteceksin, belli bir süre sonra devlete devredeceksin. Şimdi yap, işlet, üstüne para al, olağanüstü kâr elde ettikten sonra da devlete ver. Hem balı var hem kaymağı var. Şimdi sizi o yollardan geçmeye mecbur ediyorlar. Avro üzerinden, dolar üzerinden fiyat biçiyorlar. Sorduk bunları kaça yaptınız bunları. Cevabı yok. Efendim ticari sır bu. Bunun parasını devlet ödüyorsa ticari sır olmaz bu. Kaça yapıldı bu? Yüksek bedeller alıyorlar sizden. Navigasyondan sizi yönlendiriyorlar, bazen trafik polisleri yönlendiriyor. Söyleyeyim: Sizlerin oylarıyla iktidar olduğumuzda bu yolların tamamını kamulaştıracağız. Tamamını. Öyle uçuk fiyatlar olmayacak. Soygun düzeni olmayacak. Bunların tamamını kaldıracağız. Ama şöyle yapacağız. Yolu ne kadara mal ettiğini hesaplayacağız, üzerine makul bir kâr koyup yolu alacağız.”
“SURİYE VE MISIR İLE BARIŞACAĞIZ”
Kılıçdaroğlu, nakliye ve lojistik sektörünün dış politikadaki zafiyetlerden de etkilendiğine işaret ederek şunları söyledi:
“İktidar olduğumuzda Suriye ile hemen barışacağız. Mısır ile hemen barışacağız. Karşılıklı büyükelçilikler açacağız. Suriye’den Ortadoğu’ya kadar uzanan tüm yolları açacağız. Azerbaycan’ın yabancı Tırlardan almadığı paranın Türk tırlarından alındığını biliyorum. Bunlar olurken hükümet neden uyuyor? Bu tırlar bizim tırlarımız değil mi? İki devlet bir milletsek bizim tırlarımıza neden farklı müdahale ediyorsunuz? Bir telefona bakar. Arkadaş Avrupa’dan gelen tırlara nasıl muamele ediyorsan bizim tırlarımıza da öyle muamele et, biz senden ayrıcalık istemiyoruz. Bunların söylenmesi lazım. Bunu yapmak zor değil. Oturursunuz konuşursunuz, madem ki biz akrabayız neden bizim şoförlerimize ayrımcılık yapıyorsun. O kendi vatandaşını koruyorsa ben de kendi vatandaşımı korumak zorundayım.”