Akkuyu Nükleer A.Ş’nin desteğiyle, St. Petersburg Devlet Mimigrantı Tiyatrosu’nun 'Nazım Hikmet: Şairin aşkı ve kaderi' oyunu, önce Mersin'in Gülnar ilçesinde, ardından Yenişehir Belediyesi Nikah Salonunda gösterildi.Sarıcı, Türkiye ve Rusya halkları arasında kültürlerarası diyaloğu geliştirmeye yönelik girişimlerin hayata geçirilmesine büyük önem verdiklerini, Nazım Hikmet’in dünya kültür mirasının bir parçası, kişiliği ve eserlerinin iki ülke için büyük önem taşıyan en büyük yazar, şair ve oyun yazarlarından biri olduğunu söylemişti.
“NAZIM, TÜCCARLARIN VAHŞİLİKLERİNİ ÖRTME BAHANESİYLE KULLANILAMAZ”
NKP dönem sözcüsü Ünal Şahin ise, nükleer şirketin Nazım Hikmet oyununu sergileyerek kendilerini sevimli göstermeye çalıştıklarını söyleyerek tepki gösterdi. Atom bombasının insanlık, yaşam ve doğa üstündeki tahribatını, yok ediciliğini Nazım Hikmet kadar iyi anlatan birisi olmadığını söyleyen Şahin, “Şiirleriyle, şarkılara söz olmuş, Nazım denince nükleer gibi insanlık suçu argümanlarının savaşçısı akıllara gelir. Bu büyük şair; nükleer gibi ölüm saçan, ölüm üreten, tüccarların vahşiliklerini örtme bahanesiyle kullanılamaz. Nazım Hikmet, insanların konforlu yaşama bahanesiyle ölüm saçan makinelerin, nükleer gibi atom bombası gibi doğa ve insanlık düşmanı argümanlara karşı savaşmış büyük şairi kültürlerarası yakınlaşma köprüsünü kurmak adına ölüm tüccarlarının etkinlik yapması olayın bambaşka yüzü” dedi.
“ÖLÜMCÜL KÖPRÜYÜ KURAN KİŞİ DEĞİLDİR”
Nazım Hikmet’in; barışın, doğanın, insanlık tarihinin, toplumlararası köprüsünü kuran kişi olduğunu belirten Şahin, “Nazım insanca yaşamanın, doğanın, nükleersiz, savaşsız, doğayı ve insanları seven kişidir. Teknolojinin ve tröstlerin, doymak bilmez rantlarının sonucu oluşan ölümcül köprüyü kuran kişi değildir” dedi.
“SEYREDENLER NASIL KUZU POSTUNA BÜRÜNEBİLDİKLERİNE ŞAHİT OLMUŞLARDIR”
Şahin, “Dolayısıyla; Nazım’ın oyununu sergileyen kurum ve bu oyunu oynayan oyuncular ve bunu seyredenler ölüm kusan tröstlerin kendi amaçları doğrultusunda nasıl kuzu postuna bürünebildiklerine şahit olmuşlardır. Ve yine sonuçları, tarihçesi, gerekçeleri tüm yalınlığıyla belli olan, nükleer santrallerin bu insanlığı yok eden varlığını, Nazım Hikmet Ran’ın arkasına sığınarak sevimli gösterme çabaları boşunadır. Suçları tescillidir; insanlık suçu” dedi.