ZELİHA ÖZİPEK
9 bin yıllık geçmişi olan ve 28 yıldır yapılan kazı çalışmaları ile dünya mirasına 2 binin üzerinde eser kazandıran Yumuktepe Höyüğü bakımsızlık ve sahipsizlikten içler acısı halde.
Höyüğün iki yüzü var. Bir tarafında yapılan kazılarla birlikte dünya tarihine yön verecek, ışık tutacak sayfalarca bilgi ve binlerce eser elde ediliyor. Yumuktepe’nin diğer yüzünde ise bakımsızlık ve sahipsizlikten kaderine terk edilmeyi görüyoruz.
Yumuktepe’nin tarihi araştırma kazı bölgesine giriş kapısında çöpten küçük bir tepe karşılıyor ziyaretçileri. Höyüğün etrafını çevreleyen korkuluklar sağlam değil ve birçok yerde korkuluklar kırılmış.
Sahipsizlikten moloz alanını andıran Höyüğün birçok yerinde tuvalet taşı, kırık fayans ve PVC parçaları gibi inşaat atıklarını görmek mümkün. Neredeyse her yeri içki şişesi, poşet, maske dolu olan alanda uzun süredir temizlik yapılmadığı gün gibi ortada.
Höyüğün dikkat çeken bir diğer noktası ise tamamı görüntü kirliliğine sebep olan kırılmış onlarca bank ve masanın beton kalıntılarının ne onarılmış ne de kaldırılmıyor olması.
Alanda bulunan kırık onlarca bank ve masa takımının höyüğü görüntü olarak bir beton mezarlığına çevirmesi höyüğün sahipsiz ve bakımsızlığını gözler önüne seriyor.