MAYSA DERYAYEVA
İnsan Hakları Derneği Mersin Şubesi Tarsus T Tipi Kapalı Cezaevinde meydana gelen hak ihlalleri ve sorunlara ilişkin basın açıklaması düzenlendi.
İHD Mersin Şubesi Cezaevi İzleme Komisyonu Sözcüsü Av. Battal Gazi İnci, “Hapishanelerde haberleşme ve sosyal imkanları ile ilgili; mahpuslara havalandırmaya çıkma, spor yapma ve sosyalleşme imkanları tanınmadığı, tecrit koşullarının dayatıldığı, oda değiştirme taleplerinin yerine getirilmediği, eğitsel ve kültürel faaliyetlerin neredeyse tamamen durduğu, Kürtçe yazılan mektupların verilmediği gibi ihlaller gözlemlenmiştir” dedi.
İnci, “İnsan Hakları Derneği Mersin Şubesi, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Mersin Şubesi, Çukurova Tutuklu ve Hükümlü Aileler Dayanışma Derneği Mersin Şubesi olarak farklı zamanlarda, farklı mahpus anlatımları ve gözlemlerimiz dikkate alınarak Tarsus T Tipi Kapalı Hapishanesinde meydana gelen hak ihlalleri ve sorunlara ilişkin cezaevi raporunu kamuoyuna sunmaktayız. İşkence ve kötü muamele ile ilgili; halay çeken mahpuslara disiplin cezası verildiği, mahpuslardan Abdulhalim Özdemir’e on dokuz gün hücre cezası verildiği, halay çeken mahpuslara hapishane idaresince verilen haksız disiplin cezalarının tamamının Tarsus İnfaz Hakimliği’nce iptal edildiği öğrenilmiş, cezaların tamamen keyfi olduğu, mahpusların sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerinin ceza tehdidi ile engellendiği, İnfaz Yasasının mahpusları sindirmek için keyfi bir araç olarak kullanıldığı gözlemlenmiştir” diye konuştu.
“HAPİSHANELERDE HİÇBİR GEREKÇE BELİRTİLMEDEN DİSİPLİN CEZASI UYGULANIYOR”
Mahpuslara zorla koğuş değişikliği dayatıldığını iddia eden İnci, “Açlık grevine girenlere hiçbir şekilde hapishane düzenini ve güvenliğini tehlikeye sokmadıkları halde, başka hiçbir gerekçe belirtmeden her seferinde disiplin cezası verildiği öğrenilmiş, anayasal ilkeler ve AYM ve AİHM kararları ışığında mahpusların kötü muameleye maruz kaldığı gözlemlenmiştir. Mahpuslara zorla koğuş değişikliği dayatıldığı, koğuş değişikliği sırasında cebir uygulandığı, kişisel eşyalarının taşınmasına müsaade edilmediği, sonrasında idare tarafından da eşyaların verilmediği öğrenilmiştir. Mahpuslara hiçbir tehlike intibası uyandırmamalarına rağmen peşin bir yargı ile kelepçeli muayene dayatılması, mahpus Sara Kaya’nın tedavisinin seyri için mahrem bölgelerinin göründüğü bir muayene sırasında gardiyanın içeride kalmasının dayatılması, bu durumdan rahatsız olan mahpusun hekimin sözlü tacizine maruz kalması ve tedavisinin yarım bırakılmasının insan haklarına ve meslek onuruna ağır saldırı niteliği taşıdığı tespit edilmiştir” dedi.
“HAPİSHANELERDE PANDEMİ KURALLARINA RİAYET EDİLMİYOR”
Mahpusların yemeklerinin çok az geldiğini ve yemeklerin yenilmeyecek durumda olduğuna dikkat çeken İnci, “Sağlık, beslenme ve hijyen ile ilgili; özellikle son yıllarda raporlarımıza yansıdığı üzere Mersin yerelindeki hekimlerin mahpuslara yönelik tavır ve davranışlarının, tedavi yöntemleri ya da keyfi tutumla tedaviden kaçınma eylemlerinin vahim ve endişe verici boyuta ulaştığı gözlemlenmiştir. Mahpusların yemeklerinin çok az geldiği, yemeklerin yenilmeyecek durumda olduğu, mahpusların besin ihtiyaçlarının giderilmediği, kantin fiyatlarının pahalı oldu, gardiyanların hijyen kurallarına uymadığı, pandemi koşullarına riayet edilmediği ve sair ihlaller gözlemlenmiştir. Haberleşme ve sosyal imkanları ile ilgili; mahpuslara havalandırmaya çıkma, spor yapma ve sosyalleşme imkanları tanınmadığı, tecrit koşullarının dayatıldığı, oda değiştirme taleplerinin yerine getirilmediği, eğitsel ve kültürel faaliyetlerin neredeyse tamamen durduğu, Kürtçe yazılan mektupların verilmediği ve sair ihlaller gözlemlenmiştir. Kitap, dergi, gazete ve sair imkanları ile dilekçe hakkı ile ilgili; mahpuslara Yeni Yaşam gazetesi ve bakanlık onaylı Kürtçe ya da Kürt tarihi ile ilgili kitapların verilmediği, kırtasiye ihtiyaçlarının karşılanmadığı, keyfi şekilde kitap kotasının uygulandığı, kurum ve kuruluşlara yazılan dilekçelerin gönderilmediği, dilekçeler için evrak kayıt numarasının verilmediği ve sair ihlaller gözlemlenmiştir” dedi.