Bu kaza ne ilk ne de son | Güney Gazetesi Mersin

Bu kaza ne ilk ne de son

Bu kaza ne ilk ne de son


ABİDİN YAĞMUR

 

13 yaşında Suriyeli bir çocuğun narenciye paketleme tesisinde iş cinayetine kurban gitmesi tarım işçilerinin iş güvenliğini ve Suriyeli göçmen çocukların çalıştırılmasını bir kez daha gündeme getirdi. Güvencesiz İşçiler Derneği Başkanı Abdülselam Kutlu, makinelerin iş sağlığı ve işçi güvenliğine uygun olmadığına dikkat çekti. Suriyeli göçmenler arasında çalışan sosyolog Ümit Gürz ise göçmen kız çocuklarının tarım işçiliği için erkenden eğitimden koparıldığını vurguluyor.

 

GÜVENCESİZ İŞÇİLER DERNEĞİ: MAKİNALAR DEĞİŞMELİ

 

Mersin'de bir narenciye paketleme tesisinde çalıştırılan 13 yaşındaki Suriye vatandaşı Ula Kerim eşarbı makineye takılınca feci şekilde can verdi.

Bir çocuğun hayatına mal olan bu iş cinayeti tarımsal ürün işleme tesislerinde çalışan çocuklar ve göçmenler sorununu yeniden gündeme taşıdı.

Güvencesiz İşçiler Derneği Başkanı Abdülselam Kutlu, iş cinayetinin yaşandığı fabrikada inceleme yapacaklarını ve işçilerle görüşeceklerini söyledi.

Ula Kerem'in ölümüne neden olan olayla ilgili ayrıntılı bilgiyi o görüşmelerden sonra verebileceğini ifade eden Kutlu, ilk izleniminin ise, kazanın makinelerdeki kusurlar nedeniyle yaşandığı yönünde olduğunu söyledi.

 

Kutlu, "Bantlar da zaten sıkıntı vardı. Daha önce de kazalar oldu. O makinelerin değiştirilmesi lazım. Bant dönüyor bilyeler üzerinde. Meyve ya da sebze o bandın üzerinde insan eliyle seçiliyor. Bandın başında çalışan kişinin eli, saçı, şalvarı takılabilir. Bu olayda da çocuğun eşarbı takılmış. Makinelerin işçi güvenliğine uygun hale getirilmesi lazım. Güvenlik açıklarının kapatılması lazım.  Fabrikada inceleme yapacağız. İş güvenliği uzmanı arkadaşlarımızla birlikte güvenlik önerilerimiz olacak" dedi.

 

EĞİTİMDEN ERKENDEN KOPUYORLAR

 

İş cinayetine kurban giden Ula Kerem'in okul çağında bir çocuk olması da sorunun bir başka boyutu.

Tarım bölgelerinde yerleşen ve gündelikçi tarım işçisi olarak çalışan Suriyeli göçmenler arasında uzun süredir çalışma yapan, projeler yürüten sosyolog Ümit Gürz, göçmen kız çocuklarının tarım işçiliği için erkenden eğitimden koptuğuna işaret etti.

Kentsel merkezlerde yaşayan göçmen kız çocuklarının eğitim hakkından görece daha fazla yararlandığını kaydeden Gürz, "Kırsal bölgelere yerleşen ailelerin çocukları 10 yaşında, 11 yaşında eğitimden kopuyor. Aileleriyle birlikte tarım işçisi olarak çalışmaya başlıyorlar. Zaten mevsimlik işlerde çalışıyorlar. Burada çalışma bitince çalışmak için başka şehirlere gidiyorlar" ifadelerini kullandı.

 

UCUZ İŞGÜCÜ OLARAK GÖRÜLÜYORLAR

 

Gürz, "Türkiye’de şu an 3 milyon 700 binden fazla sığınmacı bulunmakta, bunun yaklaşık yarısını 18 yaş altı çocuklar oluşturmakta. Suriyeli çocuklar başta tarım, tekstil, sanayi olmak üzere birçok sektörde çocuk işçi olarak çalışmak zorunda kalıyor. En yaygın sektörlerden biri de tarım. Çukurova bölgesinde özellikle tarım bölgelerinde, Adana Karataş’tan Mersin Silifke bölgesine kadar geniş bir alanda ciddi bir çocuk işçiliği varlığı söz konusu. Sığınmacılar arasında özellikle en dezavantajlı gruplar tarım bölgelerinde çadırlarda yaşamakta ve ucuz iş gücü olarak çalıştırılmakta" dedi.

 

İŞÇİLEŞME YAŞI 8'E KADAR DÜŞTÜ

 

Sosyolog Ümit Gürz sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çocukların düşük ücretle uzun saatler kötü ve sağlıksız ortamlarda çalıştırılmaları, iş güvenliğinden yoksun olmaları onları ciddi tehlikelerle baş başa bırakmakta. Savaştan kaynaklı ciddi travmalara maruz kalan çocukların ayrıca işçileşmeyle beraber beden ve ruh sağlıklarının bozulması ve trajik iş kazalarıyla hayatlarını kaybetmeleri maalesef kaçınılmaz olmakta.

Yoksulluk ve işsizlik arttıkça hem zorunlu göç mağdurlarının hem de yerel halkın çocuklarının daha fazla sayıda ve çok küçük yaşlarda bazen bu yaş 7-8’e kadar düşmektedir işçileştiğini saha çalışmalarındaki gözlemlerimize dayanarak belirtebiliriz.

Tedbir alınmayıp yasalar uygulanmadığı sürece maalesef meydana gelen bu iş kazasına benzer trajik kazaların ortaya çıkması kaçınılmaz olacaktır."