“Kaza değil, cinayet” | Güney Gazetesi Mersin

“Kaza değil, cinayet”

Maya Eğitim Kültür Araştırma Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Tarsus’ta çalıştığı narenciye paketleme fabrikasında makinaya kapılarak ölen 13 yaşındaki mülteci çocuk işçi için açıklama yaptı. Açıklamada, yaşananın kaza değil cinayet olduğu belirtilirken, sorumluların da işverenler ve denetim yapmayan sistem olduğu belirtildi.

“Kaza değil, cinayet”


Maya Derneği yönetiminden yapılan açıklamada, Bağlarbaşı Mahallesi’nde bir narenciye paketleme fabrikasında çalıştırılan 13 yaşındaki Suriyeli çocuk Ula Kerem’in, eşarbının takıldığı iş makinesine sıkışarak can verdiği, arkadaşı Şehed El İbrahim’in ise Ula’yı kurtarmak isterken aynı makineye sıkışan kolunu yitirdiği hatırlatıldı.

Açıklamada ucuz iş sektörü haline gelen tarım işçiliği ve paketleme sektöründe, güvencesiz şekilde yevmiye usülü çalışan mültecilerin, ölüm ve yaralanmalara maruz kaldıkları iddia edildi.

Dernek yönetimi, İnsanca yaşamdan uzak şekilde yaşamını sürdüren ve çoğu zaman hak gaspına uğrayan birçok insanın, güvencesizliğin yanında sıkça meydana gelen bazen hayatlarına bazense sakatlanmalarına mal olan iş kazalarıyla da yüz yüze geldiklerini ifade etti.

 Açıklamada, “Eğitimin içinde olması gerekirken çalıştırılan bir çocuk yaşamdan kopartıldı. Bunun adı kaza değil, açık ve su götürmez bir cinayettir. İş kanununa göre 15 yaş altı çocukların çalıştırılması yasaktır. Hele ki tehlikeli ve ağır işler sınıfında yer alan işlerde çalışmaları bir yana, bu alanlardan uzak tutulmaları gerekir. Hal böyleyken, 13 yaşındaki mülteci çocukları, sırf ucuz iş gücü olarak görüp çalıştıran işverenler, olsa olsa kasten cinayete teşebbüs etmişlerdir. Bu kanın sorumlusu hem bu işverenler, hem de bunu denetlemeyen sistemdir” ifadeleri kullanıldı.

Maya Derneğinin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Anayasa’nın ve insan haklarına dayanan uluslararası sözleşmelerin açıkça işaret ettiği üzere, mülteci olsun olmasın, tüm insanların ve çocukların yaşama hakkı devletler tarafından korunmak zorundadır. Bunu aynı sözleşmelerce güvence altına alınan insanca yaşama hakkı, barınma ve sağlık hakkı, eğitim hakkı, oyun ve oyuncağa erişim hakkı gibi haklar izler. Bu nedenledir ki bu hakların mevcut kamu sorumluları tarafından sağlanmasını ve izlenmesini, bu kapsamda güvencesiz iş kollarındaki denetimlerin artırılmasını, sorumlulara ağır yaptırımlar uygulanmasını talep ediyoruz.

Bu çürümüş düzenin devam etmesinin ve onlarca çocuğun ağır ihmaller zinciri içerisinde ölüm haberlerini almanın üzüntüsünü yaşıyor, mültecilerin ve çocuk işçilerin insanca bir yaşam için anayasadan gelen haklarına erişiminin sağlanmasını istiyoruz. Kötü yaşam koşulları ve ölüm, mültecilerin ve yoksulların kaderi değildir.” (Haber Merkezi)