ABİDİN YAĞMUR
Mersin 2. İdare Mahkemesi’nin, kapasite artışı işleminin gelecekte telafisi güç zararlar doğuracağına dikkat çekerek yürütmeyi durdurma kararı verdiğini, ardından Adana Bölge İdare Mahkemesinin de yürütmeyi durdurma kararı verdiğini belirten Seçer, “Yani burada liman genişleme çalışmaları gelecekte telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir diye hem 2. İdare Mahkemesi hem de Adana Bölge Mahkemesi bizim bu müracaatımızı haklı bulmuş ve ÇED olumlu raporunun yürütmesini durdurmuş” dedi.
Mersin Liman İşletmeciliği A.Ş.’nin bir üniversiteden maddi bedel ödeyerek yeni bir rapor aldığını kaydeden Seçer, işletmecinin başvurusu üzerine mahkemenin yeni bir bilirkişi heyeti atadığını söyledi.
Seçer, “Bu rapor mahkemenin talebi doğrultusunda değil tamamen firmanın kendi talebi doğrultusunda maddi bedeli ödenerek oluşturulmuş bir rapordur. Bunun altını çizerek vatandaşlarımızla özellikle paylaşmak istiyorum. Daha önce bu sürecin Mersin kamuoyu tarafından dikkatle takip edilmesi konusunda ben Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı olarak burada görevimi yerine getirdim. Vatandaşlarımızın bu konuyu takip etmesini istiyorum. Biz Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak bu davanın, bu yapılan uygulamaya konan projenin ve şehrimiz için de uygun olmayacağının ısrarla altını çizdiğimiz bu projenin takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.
“MİLLETVEKİLİ SESİMİZİ DUYDU, UMARIM KENT DİNAMİKLERİ DE DUYAR”
Seçer, ana konteyner limanı projesinin başka şehre taşınması tartışmalarını da değerlendirdi. Seçer, “Cumhur İttifakı’na mensup milletvekilimiz bütçe görüşmelerinde Mersin’de bir ana konteyner limanı ihtiyacı olduğunu, bunun da zaten Kalkınma Programı’nda olduğunu ve Mersin için çok hayati önem taşıdığını ifade eden bir konuşma yapmıştır. Bu gibi girişimler Mersinimiz adına önemli girişimlerdir. Milletvekillerimize teşekkür ediyorum. Bizim de zaten konuyu açmamızın nedeni; liman genişleme çalışmalarının yapılmasının burada ikinci transit ana konteyner limanının yapımını engellemeye yönelik bir adım olduğu düşüncesiyle bu uyarımızı sürekli dile getiriyorduk. Milletvekillerimiz sesimizi duymuş. Diliyorum kentin diğer bileşenleri ve aktörleri de bu sese kulak verir ve Mersinimiz adına gerekli mücadeleyi sürdürürler” dedi.
“TUVALETLERİ ÖZEL İŞLETMEYE VERMEK ZORUNDA KALABİLİRİZ”
Başkan Vahap Seçer meclisteki konuşmasında, Atatürk Parkı ve Kültür Parktaki tuvaletlerin tahrip edilmesi, temizlik malzemelerinin çalınması olaylarına da değindi ve şu an ücretsiz olan tuvaletleri özel işletmeye vermek zorunda kalabileceklerini kaydetti.
Kültür Park’ta 4, Atatürk Parkı’nda 2 olmak üzere toplam 15 tuvaleti vatandaşın hizmetine sunduklarını anlatan Seçer, “Burada deterjandan peçeteye kadar her şey var. Her türlü medeni malzemeyi oraya koydurmuşuz. Sabah 6’dan gece 12’ye kadar arkadaşlarımız temizliyorlar. Kent Vandallarından bıktık. Lavaboları kırıyorlar. Kapıları kırıyorlar. Kapıları yakıyorlar. Deterjanlar, tuvalet kağıtları alınıyor, götürülüyor. Biz bunu bir işletmeciye de verebilirdik. Vatandaşımız bundan bilabedel faydalansın dedik. Tuvalet yapmak sorun değil. Onun bakımını yapmak, temizliğini yapmak önemli olan. Gerekirse tuvaletleri işletmecilere vereceğiz. Öyle görünüyor” ifadelerini kullandı.