MAHMUT SÖNMEZ
Mersin Çocuk Hakları Derneği Başkanı Sabahat Aslan, Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü için yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda 20 Kasım 1989'da kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni Türkiye’nin 1990 yılında imzaladığını ve bu sözleşmenin 1995 yılında Türkiye’de de yürürlüğe girdiğini belirtti.
Aslan, bu sözleşmede dünya çocukları arasında din, dil, ırk, renk, cinsiyet, sosyal ve ekonomik olarak her türlü ayrımcılığın önlenmesi, her çocuğun yaşama ve gelişmesini, çocuğun öncelikli yararı ve korunması, ve sağlıklı sosyal ortamlara katılmasını çocuk hakkı olduğunu, Çocuk sağlığını ve eğitimini tehlikeye sokacak fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişmesini engelleyecek hiç bir işe zorlanmayacağının ifade edildiğini belirtti.
“MİLYONLARCA ÇOCUK YOKSULLUK YÜZÜNDEN İHMAL EDİLMEKTE”
Dünyada ve Ülkemizde uygulanan neoliberal politikaların sonucunda artan işsizliğin, yoksulluğun, eğitimsizliğin, gelir dağılımındaki adaletsizliğin ve dengesizliğin, göçün, yasal düzenlemelerin yetersizliğinin, hızlı nüfus artışının ve sosyal devletin tasfiye edilmesinin, çocuk haklarının ihlal edilmesine neden olduğunu belirten Aslan, “Günümüzde ekonomik krizin, açlığın, eğitimsizliğin, şiddetin, savaşların her türlü ihmalin ve istismarın bedelini çok ağır bir şekilde çocuklar ödemektedirler. Tüm dünyada çocukların karşı karşıya kaldıkları hak ihlalleri ne yazık ki devam ediyor. Milyonlarca çocuk yoksulluk yüzünden ihmal edilmekte ve istismara uğramaktadır” dedi
MÜSLÜME VE ULA KEREM
Ülkemizde de çocukların, dünyadaki tüm çocuklarla birlikte aynı sorunlarla, her türlü hak ihlalleriyle ve suistimallerle karşı karşıya kaldığını belirten Aslan, “Maalesef son zamanlarda çocuk istismarları Ülkemizin gündemine oturmuştur. Çocuklarda erken yaş evliiliklerin sayısı artmış olup,bu durumdan kız çocukları olumsuz etkilenmiştir ve kız çocukları eğitim hakkından yeterince faydalanamamaktadır” dedi. Laik ve demokratik eğitim sisteminden yavaş yavaş vazgeçilme çalışmalarının hızlandığını iddia eden Aslan, eğitim sisteminin bir karmaşa sistemine dönüşmesi yüzünden çocukların eğitim hakkının gasp edildiğini söyledi. Aslan, “Gülnar ilçemizde hayvancılık yapan ailenin kızı Müslime ve Tarsus a bağlı Bağlarbaşı mahallesinde narenciye paketleme fabrikasında çalıştırılan 13 yaşındaki Suriyeli göçmen kız çocuğu Ula Kerem çalışırken iş kazası sonucunda hayatını kaybetmiştir” dedi.
“ÜLKEMİZİ YÖNETENLER HER TÜRLÜ ÖNLEMİ ALMAK ZORUNDADIR”
Aslan, çocuk Hakları Sözleşmesinin, çocuk sağlığını ve eğitimini tehlikeye sokacak fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişmesini engelleyecek hiç bir işe zorlanmayacağını ifade etmesine rağmen, Ülkemizde milyonlarca çocuğun ağır işlerde ve sokaklarda çalışmak zorunda bırakıldığını söyledi.
Ülkemizde Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Çocuk Koruma Kanununun yeterince uygulanmadığını söyleyen Aslan, “Ülkemizi yönetenler Çocukları özel olarak korumak, güvenceye almak, eğitim olanaklarından yararlanmalarını, fırsat eşitliği sağlamak, temel eğitimleri ücretsiz olarak karşılamak, fiziksel, duygusal ve ruhsal sağlıklarını korumak, ekonomik amaçlı etkinliklerde her türlü sömürüye karşı korunmaları doğrultusunda gerekli her türlü önlemi almak zorundadır” dedi.
Çocukların, çocukluklarını yaşamadan, her türlü sosyal hak ve güvenceden yoksun bir şekilde yaşamalarını engellemek için dernek olarak etkin mücadelelerinin devam ettiğin belirten Aslan, bu anlamda güvenli, mutlu bir gelecek için çocukları korumak için herkesi göreve davet etti.