MAYSA DERYAYEVA
Asgari ücrete çalışanların maaşlarını yüzde elli eridiğine değinen Göksoy, “İnsanca yaşanabilir bir ücret talep ediyoruz ve bunun için bir aydır alanlardayız. DİSK olarak net 5 bin 200 TL asgari ücret talebimiz var. Türkiye koşullarına baktığımızda yakıta, gıdaya ve diğer ürünlere yapılan zamlardan sonra geçen yıla bugünü kıyasladığımızda asgari ücrette yüzde 50’ye varan bir erime var. Alım gücüne koruyabilecek bir rakam belirlemeye çalıştık fakat DİSK’in belirlediği bu rakam dolar kurunun 10’a yükseldiği zamandaydı. Şu an dolar 13’ü geçti. Toplumun talebi ortada, yaşam şartı, koşulları ortada, insanca yaşanabilecek ücret olması gerekli. Belirlenen asgari ücretin üzerine yeni yeni zamlar yapılırsa, bu yapılan zamlarla birlikte verilen ücretin kıymeti kalmayacak. Önemli olan asgari ücret insanca yaşanabilinir rakama çekilmeli. Zamlar yapılmasıyla birlikte asgari ücreti tekrardan eriyecektir. Asgari ücretin ne olacağı değilde aslında yeni yıldan sonra gelecek olan zamların önünü kesmek lazım” dedi.
“GERÇEKÇİ DAVRANARAK KARAR ALINMALI”
Türkiye’de asgari ücret normal ücret haline geldiğini vurgulayan Göksoy, “Türkiye’de asgari ücrete çalışanların çoğunlukta. Asgari ücrete iş bulmak için insanların mücadele ettiği bir ortamda yaşıyoruz. Birçok işletmelerde kayıt dışı 1 bin 500- 1 bin 600 TL’ye çalışan insanlar var. Asgari ücretten verginin düşürülmesi gerekiyor. Temel ihtiyaç malzemelerinde KDV alınmasın. Bunların önlemini alacak olan iktidardır. Asgari ücretin 3 bin 100 TL veya 3 bin 900 TL olsun diyenler real bakmıyor. Hatta işçiyi, ekmekçiyi değil işverenleri düşünüyorlar. İşvereni koruyan iktidar. İşçinin, emekçinin üstüne daha fazla yük yüklerseniz sizde kaybedersiniz. Gerçekçi davranarak karar almak gerekiyor” diye konuştu.