MAYSA DERYAYEVA
Özgür Çocuk Parkında düzenlene basın açıklamasında KESK Mersin Şubeler Platformu adına konuşan Mahmut Sümbül, “Diyarbakır Çocuk Hastanesinde çalışırken KHK ile ihraç edilen KESK’e bağlı SES üyesi Fatma Demirel, “Artık Geçinemiyoruz” diyerek gazetelere attığı bir twitten sonra maalesef yaşamına son verdi. KHK rejiminden sonra hayatını kaybeden onlarca arkadaşımız gibi onu da kalbimize gömdük ve mücadelesini yaşatacağımızın sözünü veriyoruz. Hiçbir hukuki delil olmadan bir anda haksız ve hukuksuz bir şekilde işlerinden edilen son arkadaşımız göreve dönene kadar susmayacağız. Bize bu zulmün yaşatılmasında payı olanlar da yargılanacak ve hem kamuoyu vicdanında hem de hukuk önünde hesap verecektir. Aileleriyle birlikte yüzbinlerce insanın, anayasal haklarının ellerinden alınarak açlık ve sefalete mahkûm ettirilerek biat ettirilmeye çalışılması aynı zamanda insanlık suçudur. Bu suça iktidar, OHAL Komisyonu üyeleri ve iktidarın ihtiyacına uygun raporlar hazırlayan yerel kamu idarecileri ortaktırlar” dedi.
“HUKUK KARŞISINDA SUÇ İŞLENİYOR”
KHK’lar eliyle resmi rakamlara göre 125.678 kamu görevlisi ihraç edildiğini belirten Sümbül, “Haksız, hukuksuz şekilde 4.270’i OHAL KHK’leriyle, 431’i bu süreçteki Yüksek Disiplin Kurulu kararlarıyla ve 60’ı 375 sayılı KHK’nın geçici 35. Maddesi ile olmak üzere KESK’e bağlı sendikaların toplam 4.761 üyesi ihraç edildi. Tam beş yıldır neredeyse her gün söylüyoruz, bir kez daha ifade edelim; bir oyalama aracı olarak kurulan, iktidara bağlı, iktidarın talimatlarıyla hareket eden OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu hukuk karşısında suç işliyor. Görevde kaldığı her gün suçu katlanarak büyüyor ve çifte maaş almaya devam ediyor. Komisyonun ret ettiği dosyalara itirazların yapıldığı mahkemeler bugüne kadar KESK’lilerin 312 dosyasını karara bağlamış, bu dosyalardan sadece 10’u için iade kararı vermiştir. Burada da red oranı yüzde 99 olmuştur” diye konuştu.
“PEŞ PEŞE RET KARARLARI VERİLDİ”
Sümbül, “Hukuk garabetlerinden biri de Barış Akademisyenlerine ilişkin komisyonun aldığı kararlardır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Barış Akademisyenleri hakkında yapılan başvuruları hükümete bildirmesinden sonra, hükümetin vereceği cevaba malzeme sağlamak üzere, 28 Ekim 2021 tarihinden itibaren peş peşe ret kararları vermektedir. 6 Kasım 2020 tarihinde gözaltına alınıp serbest bırakılan ve haklarında yürütülen adli soruşturmalarda beraat ve takipsizlik kararı verilen biri Çanakkale, biri Yalova üyesi 19'u Diyarbakır Eğitim Sen şubelerinin üyesi olmak üzere 21 arkadaşımız OHAL'in devamını sağlayan 375 sayılı KHK’nın geçici 35.maddesiyle mesleklerinden çıkarılmıştır. Hukuksuz Uygulamalar Bizi Yıldıramaz. Tutuklamalara, Baskılara ve İhraçlara Boyun Eğmedik Eğmeyeceğiz. Ohal uygulaması derhal sona ermeli ve geçici 35. madde kaldırılmalıdır” ifadelerini kullandı.
“MÜCADELEMİZE DEVAM EDECEĞİZ”
Hukuksuz ihraçlardan dolayı mağdur olan tüm kamu emekçilerinin maddi, manevi hak kayıpları karşılanması gerektiğini söyleyen Sümbül şunları söyledi;
“Hukuka ve uluslararası sözleşmelere aykırı, etkin olmayan, denetlenemeyen, kendisini anayasa ve yasalar üstü gören, hükümetin bir organı gibi çalışan ve idari bir mekanizma olan OHAL Komisyonu derhal lağvedilmelidir. Haklarında memuriyeti engelleyen herhangi bir kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmedir. Mağdur olan ihraç kamu emekçilerinin mağduriyet giderilinceye ve hukuksuz ihraç edilen tüm kamu emekçileri görevlerine iade edilinceye kadar mücadele etmeye devam edeceğiz”