MAHMUT SÖNMEZ
Genel-İş üyesi işçilerin “Geçinemiyoruz” eylemi Özgür Çocuk Parkında yapıldı. İşçiler eylemde “Mızrak çuvala sığmıyor. Yapılan zamlar geri alınsın” yazılı pankart açtı.
Genel-İş Şube Başkanı Kemal Göksoy, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon verilerinin ülkenin içinde bulunduğu ekonomik felaketi ortaya koyduğunu belirti.
Göksoy, “Emekçilerin yaşadığı reel gelir kaybı ve yoksullaşma gerçeklikten uzak olduğu için eleştirilen TÜiK'in verilerinde dahi gizlenemedi” dedi.
2021 yılı enflasyonu TÜİK tarafından yüzde 36,08 olarak açıklandığını belirten Göksoy, gıdadaki enflasyonun ise çok daha yüksek oranlarda olduğunu, TÜİK'e gore 2005'te yüzde 4,9 olan gıda enflasyonunun 2021'e gelindiğinde yüzde 43,8'e yükseldiğini söyledi.
TÜİK verileri esas alınarak DİSK-AR tarafından yapılan hesaplamalara göre, en düşük gelirli yüzde 20'lik grubun gıda enflasyonunu yüzde 64,6 olduğunu söyleyen Göksoy, ikinci en düşük gelirli yüzde 20'lik grubun gıda enflasyonunun yüzde 56,4, emeklilerin gıda enflasyonu ise yüzde 55,8 olarak hesaplandığını belirtti.
“ÜFE’DE ARTIŞ YÜZDE 80”
2022 yılı için verilen asgari ücret artışının daha işçilerin eline geçmeden eridiğini belirten Göksoy, “Son dört yılda da Aralık 2016 ile 2020 arasındaki resmi enflasyon yüzde 72,6 oranında artarken ortalama brüt işçi ücretleri 4 yılda yüzde 30,4 artmış, yani işçiler enflasyona ezdirilmişti. Bu "gelenek” 2021 yılında da bozulmadı. 2021 yılının TÜİK verilerine göre bile işçiler enflasyonun altında bir kez daha ezildi” diye konuştu. TUiK verilerinde Üretici Fiyatları Endeksinde görülen artışın yüzde 80'e dayanmış olduğunu söyleyen Göksoy, “Bu rakamlar göz önüne alındığında, üretici fiyatları tüketici fiyatlarına yansıtıldıkça enflasyon tırmanacak, bizi yoksullaştıracak” dedi.
“BAŞKANLIK REJİMİ FELAKETE SÜRÜKLÜYOR”
Göksoy, 2022'nin ilk saatlerinde elektrik ve doğalgaza yapılan, bu nedenle 2021 enflasyon rakamlarına yansımayan ve yüzde 125'leri bulan zamlar sebebiyle halkın tarihte eşi benzeri görülmemiş bir yoksullaşma tehdidi ile karşı karşıya olduğunu belirtti. Faiz düşürme iddiası ile hükümetin yaptığı ekonomi politikalarının sonucunda hem faizler hem döviz kuru hem de enflasyonun artmaya devam ettiğini söyleyen Göksoy, “Başkanlık rejimi Türkiye'yi ekonomik bir felakete sürüklerken, fatura yine emekçilere kesiliyor” dedi.
“İKTİDAR SERMAYEYİ KORUYOR”
İktidarın bu ağır ekonomik koşullarda geçim mücadelesi veren halkı korumak yerine, zenginleri, sermayeyi ve bankaları koruduğunu iddia eden Göksoy, "Kur Korumalı Vadeli Mevduat Hesabı gibi icatlarla bankalara ve zenginlere kaynak aktarılırken en ağır faturayı işçiler, emekçiler, emekliler, dar gelirli halkımız ödüyor” diye konuştu.
Göksoy, “Bizler, bu ülkenin tüm değerlerini üretenler olarak bu faturayı ödemeye mecbur değiliz. Defalarca ifade ettiğimiz gibi bu ülkenin kaynakları bu ülkenin halkını insanca yaşatmaya yeterlidir. Yeter ki bu ülkenin kaynakları zengini zengin etmek için değil sosyal politikalar için kullanılsın. işçi sınıfını karakışta ağır bir geçim mücadelesine sokanlara bir kez daha sesleniyoruz. Soframızdaki ekmeği küçültmemizi, kışı titreyerek geçirmemizi tavsiye edenleri önümüze sürüp durmayın. Önlem alın! Geçinmek için, insanca yaşamak için acil tedbirler istiyoruz” ifadelerini kullandı.
İşçiler ne talep ediyor?
Genel-İş Şube Başkanı Kemal Göksoy, işçilerin taleplerini şöyle sıraladı:
“Bütün ücretlere asgari ücret artış oranı kadar zam, bütün hanelere asgari gelir desteği.
İşçilerin vergi yükü azaltılsın. Asgari ücret sonrası ilk vergi dilimi oranı yüzde 10'a indirilsin. Vergiye esas tarife dilimleri en az yüzde 50 artırılsın.
Elektrik, su, doğalgaz ve internet faturalarına son 3 ayda yapılan tüm zamlar geri alınsın. Faturalar vergi ve kesintiden muaf tutulsun.
Gıda ucuzlasın, tüm gıda ürünlerinde ve temel tüketim mallarında KDV sıfırlansın.
3600 ek göstergeyle ilgili verilen söz yerine getirilsin.
En düşük emekli aylığı asgari ücretten az olmamak üzere emekli aylıklarına asgari ücret artış oranı kadar zam yapılmalı ve EYT'lilerin emeklilik hakkı verilsin.”