TCDD’nin Mersin-Adana-Gaziantep hızlı tren projesinin en fazla etkileyeceği şehirlerin başında Tarsus geliyor.
Halihazırda Mersin-Adana demiryolu Tarsus’un ortasından geçiyor ancak bu hat üzerindeki hemzemin geçitler şehir yaşantısına olumsuz bir etki yapmıyor.
Hızlı tren projesinde ise 2,7 kilometrelik bir alan tamamen kapatılacak. Tüp geçiş şeklindeki bu işlem nedeniyle Tarsus’un tam ortasında 3 metre yüksekliğinde, 2,7 kilometre uzunluğunda bir duvar yükselecek ve şehrin iki yakasının birbiriyle bağlantısı koptuğu gibi Tarsusluların deyimiyle “Berlin Duvarına” benzer bir çirkinlik ortaya çıkacak.
Tarsus kamuoyunun uzun süredir karşı çıktığı bu ayrıntı henüz düzeltilmeden Ulaştırma Bakanlığı ve TCDD ÇED sürecini başlattı.
Tarsus Belediye Meclis Salonunda yapılan bilgilendirme toplantısında bakanlık yetkilileri ve müşavir firma yetkilileri proje hakkında bilgi verdi.
YAPILAN ANKETLERDE HALK KARŞI ÇIKTI
Toplantıda söz alan Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan, tren yolu projesinin paydaşları olan yerel yönetimlerin ve halkın fikirlerinin alınmadan hareket edilmesine ve defalarca Ankara’ya gidilmesine karşın tren hattının yer altından geçirilmesine sıcak bakılmamasına tepki gösterdi.
Bozdoğan, ‘’Ne olacak Tarsus? Bu kent ikiye mi bölünecek? Tarsus, yarısının kuzeyde oturduğu diğer yarısının alt tarafta iş yerlerinin olduğu bir kent. Anket çalışması yapıldı, anket çalışmasında ciddi bir şekilde halk ısrarla şunu söyledi. Bu kenti ikiye bölmeyin. Defalarca Ankaralara gittik, istediklerimizi anlattık, bu kenti ikiye bölmeyin dedik. Sonuç ne? Sonuç yok. Artık gerekli yerlerden gerekli açıklamaların yapılmasını istiyoruz” diye konuştu.
“KENTİMİZİ 2.7 KM’LİK TREN PROJESİ İLE YOK ETMEYİN”
Gerçekleştirilen projede yerel yönetimlerin ve vatandaşların dinlenmesi gerektiğine değinen Bozdoğan, “Bu kentin bir kültürü ve kimliği var. Bu kentin ciddi bir belleği var. Burada paydaş diye anlatılan, halk ve yerel yönetimdir. Biz 2 yıldır bu proje için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Sondaj çalışması, dron çekimleri aklınıza gelebilecek her türlü etüt çalışması gerçekleştirdik. Projeye ilişkin her muhatapla toplantılar yaptık, fikir belirttik. Tek bir cevap istedik. Tren yolu; viyadük mü olacak, alt yoldan mı geçecek? Gerekli cevabı alamıyoruz. 2.7 km’lik tren yolu projesinde kent ikiye bölünecek. Biz sonuç istiyoruz. Bu kapsamda yerel yönetimler ve halk dinlenmelidir. Bir proje bir şirket gelir hikâye başlar, sonra hikâye devam eder, ama hikaye devam ederken halkımızın bir direnişi , bir sıkıntısı var. Unutmayın ki, Tarsus 10 bin yıllık bir kent. Kentimizi bu tren projesi ile yani 2.7 km ile yok etmeyin” dedi.
“TREN ALT YOLDAN GEÇERSE 207 DÖNÜM YEŞİL ALAN KAZANDIRILACAK”
Tren yolu projesinde alt yolun kullanılmasını gerektiğini ifade eden Başkan Bozdoğan, “Kentimizin öyle bir yaşantısı var ki ve insanların öyle birbirine bağlılığı var ki görmenizi isteriz. Medeniyetin, tarihin, çok kültürlülüğün başkentidir Tarsus. Birbakıyoruz bir proje geliyor kente, yıllardır insanlar bu proje ile yatıyor bu proje ile kalkıyor. Partilerin hepsi CHP, AKP, MHP dahil olmak üzere bir direnç gösteriyor. Ne olacak 2.7 km diye soruyorlar. Lakin hiçbirimiz kimseden bir yanıt alamıyoruz. Yanlışlarını gösteriyoruz kabul ediliyor ama sonuç sıfır. Sizler mitolojik köprülerden bahsediyorsunuz ama biz burada insanlık köprülerini daha çok önemsiyoruz lütfen bunu unutmayın. Bizler Ankara’ya gittik ayrı ayrı projeler hazırlayıp götürdük ve 8 tane geçiş hattı belirledik hatta bizzat yaptıkları yanlışları tek tek anlattık ve kabul de ettiler, evet hatalıyız dediler. Tren alttan geçerse 207 dönüm yeşil alan ortaya çıkaracağız diyoruz ve bu rakam çok ciddi bir rakam. Ancak yetkililer bize doğru iklimden bahsediyor, bu doğru değildir” dedi.
“PROJE ÖNERİLERİMİZE UYGUN OLARAK YAPILMAZ İSE KENTİMİZDE BÜYÜK SIKINTILARA YOL AÇAR”
Başkan Bozdoğan, “Geçmiş yıllarda İyi planlanmadan hayata geçirilen bir diğer projede arabam su içinde kaldı, ben arabamı yaklaşık olarak 1 yıl kullanamadım. Bu ne demektir? Bu halka zarar vermektir. Yapılan alt geçidin ne kadar sıkıntılı olduğunu herkes bilir, su boşaltım sistemleri bile sonradan eklenmiştir. Ben her zaman olaya sistematik yaklaştım. Bu proje için defalarca çok ciddi toplantılar yaptık, Ankara’ya gittik. Önerdiğimiz yöntemlere ciddi emek sarf ettik. Projeler açılıyor, konuşuluyor, tartışılıyor. Gerekli yerlere gittik, biz bu projenin bu şekilde olmasını istemiyoruz bize zararları bu şekilde diye anlattık. Siz bu şekilde yaparsınız bizlere bu sorunlar olur dedik. Ama dinlenmedik. Ama birilerinden de bir cevap almamız gerekiyor. Biz her konuda her yerde uzlaşmaya hazırız çünkü kentimizi seviyoruz ve çok kadim topraklardayız. Proje önerilerimize uygun olarak yapılmaz ise kentimizde büyük sıkıntılara yol açar. Bu kapsamda yerel yönetimler ve halkın projeye ilişkin fikirleri lütfen dinlensin, gerekli kişilerden açıklama bekliyoruz” diye konuştu. (Haber Merkezi)
