MEÜ’de hedef milli çözüm | Güney Gazetesi Mersin

MEÜ’de hedef milli çözüm

Dünya Sağlık Örgütü, 2050 yılına kadar dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 25’inin 60 yaşın üzerinde olacağını tahmin ediyor. Uzmanlar bu nedenle yaşlanmaya bağlı hastalıkların görülme sıklığının artacağını, özellikle alzheimer, parkinson, kalp-damar hastalıkları ile kanser vakalarında artış olacağını belirtiyor. Bu tür hastalıkların tedavisindeyse kök hücrelerin önemli bir potansiyele sahip olduğu biliniyor.

MEÜ’de hedef milli çözüm


Mersin Üniversitesi (MEÜ) ise oluşturduğu iki çalışma grubuyla bu tür hastalıkların teşhis ve tedavisinde dışa bağımlılığı azaltacak milli çözümlerin üretimine yönelik Ar-Ge çalışmalarına hız verdi.

Çalışmalarla ilgili açıklamalarda bulanan MEÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, kansere karşı mücadelede Onkoloji Hastanesi altyapısı ile tanı, teşhis ve tedavide öncü bir üniversite olmayı hedeflerini ve kurdukları Onkoloji Araştırma ve Geliştirme Grubu ile bir üst noktaya taşıma gayesinde olduklarını belirtti. Prof. Dr. Çamsarı, Kök Hücre ve Rejeneratif Tıp Anabilim Dalı bünyesinde gerçekleştirilen kök hücre çalışma grubunun araştırmalarıyla da kanser kök hücre aşıları ve kök hücre farklılaşma tedavilerinin geliştirilmesinin sağlanacağını işaret etti.

 

PROF. DR. ÇAMSARI: “MİLLİ ÇÖZÜM ÜRETECEĞİZ”

 

Prof. Dr. Ahmet Çamsarı başkanlığında kurulan Onkoloji Araştırma ve Geliştirme Grubu, temel bilimlerden, mühendisliğe, tıp fakültesinden, eczacılık fakültesine kadar farklı disiplinlerden 27 öğretim elemanını bir araya getirerek kansere karşı ilaç, tedavi ve tanı yöntemi geliştirme konusundaki araştırma projelerinin ortak bir zeminde yürütülmesini sağladı. Gruptaki araştırmacıların farklı disiplinlerden oluşturulmasını özellikle amaçladığını vurgulayan Prof. Dr. Çamsarı, böylece etki değeri yüksek ve kliniğe daha hızlı yansıyabilecek araştırmaların üretilebileceğinin altını çizdi.

Kanser hastalarının hizmetine sunulmak üzerine yeni nesil organik ve nanopartikül bazlı kemoterapi ajanları, fotodinamik terapi ajanları ve kanser immünoterapisi (kanser aşısı) üzerinde yürütülen araştırmalara TÜBİTAK ve üniversitenin kendi bütçe ve altyapısından ciddi kaynaklar aktarıldığını ve bunların yaklaşık iki yıl gibi kısa bir süre içerisinde yerli ilaç firmalarına prototip olarak sunulmasının hedeflendiğini belirten Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, değişen ve öngörülemez olan küresel rekabet ortamına ancak milli çözümler üretilerek adapte olabileceğimizi vurguladı. Prof. Dr. Çamsarı, Mersin Üniversitesi’nin bu anlamda ulusal ve uluslararası platformda öncü bir üniversite olarak yer alması için akademik ve idari kadroların yanı sıra bütün altyapı imkânları ile büyük bir çaba içinde olduklarını söyledi.

 

ÜÇ FARKLI ARAŞTIRMA PROJESİ BAŞLADI

 

Onkoloji Araştırma ve Geliştirme Grubu tarafından desteklenmesine karar verilen üç farklı projenin deneysel çalışmaları da İleri Teknoloji Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi (MEİTAM) laboratuvarlarında devam ediyor.

Proje yürütücülerinden Prof. Dr. Selma Erat meme ve yumurtalık kanseri hücrelerine karşı nanopartiküllerin anti-kanser ilaç adayı olarak etkinliklerinin belirlenmesi amaçlı projesi hakkında şunları söyledi: “Diğer tüm kanser türlerinde olduğu gibi meme ve yumurtalık kanseri tedavisinde yaygın kullanılan kemoterapi ilaçları tedavi yönetiminde ciddi sistemik yan etkilere neden olmaktadır.  Bu yan etkilerin üstesinden gelmek için, son zamanlarda yaygın olarak kullanılan nanopartikülleri etkinliği üzerine çalışıyoruz.”

 

ARAŞTIRMA ÜNİVERSİTESİ OLMAYI HEDEFLİYORUZ

 

Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, araştırma üniversitesi olması hedefine yönelik bilimsel çalışmaları öncelikle desteklediklerini ifade etti. Prof. Dr. Çamsarı, “30 yıllık köklü bir geçmişi olan kurumumuzu araştırma üniversitesi yapmak önceliğimizdir. Ulusal ve uluslararası araştırma projeleri ve yayın sayımızı arttırmak için altyapımızı daha da güçlendirme gayretindeyiz.” dedi.

Prof. Dr. Çamsarı, Kök Hücre ve Rejeneratif Tıp Anabilim Dalı ve Onkoloji Araştırma ve Geliştirme Grubunun uluslararası deneyime sahip araştırmacılarıyla, kanser hastalarına moleküler onkoloji laboratuvar hizmeti sunmak, yeni kanser ilacı geliştirmek (doğal veya sentetik bileşikler), immün tedavi, kanser kök hücre, hücre ölümü, sitotoksisite, 3-boyutlu kanser hücre kültürü (organoid), tümör farmakolojisi ve tümör biyolojisi alanlarında ileri düzeyde araştırma yapmayı hedeflediklerini ifade etti. (Haber Merkezi)