Etkinlikte ayrıca, mayıs ayında Silifke ilçesine bağlı tatil beldesi Akkum’da gerçekleştirilen dalış etkinliğinde toplanan uzun dikenli deniz kestaneleri de sergilendi.
“EKONOMİYE KATKISI OLUR”
MDTO Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu, tadım etkinliğinde yaptığı açıklamada, aslan bağlı ve uzun dikenli deniz kestanesi gibi istilacı türlerin, Süveyş Kanalının açılması ve denizlerin ısınmasıyla Doğu Akdeniz’e geldiklerini söyledi.
Aslan balığının zehrinin sadece yüzgeçlerinde bulunduğuna ve iyi bir temizlemeyle yenilebildiğine dikkat çeken Lokmanoğlu, “Bu bilinirse ekonomiye katkısı olur. Ben de yedim ve çok lezzetliydi” dedi.
“ASLAN BALIĞI TÜKETİMİNİ ALIŞKANLIK HALİNE GETİRMEYİ HEDEFLİYORUZ”
2021 yılında kurulan ve kurucuları arasında MDTO yöneticilerinin de bulunduğu Slow Fish Mersin Platformunun Sözcüsü Ezgi Biçer Uçar da geçen yıl istilacı türlerle mücadeleyi içerine bir eylem planı belirlediklerini söyledi.
Aslan balığının tüketimini teşvik etmek için uyarı afişleri hazırlayarak balıkçı barınaklarına gönderdikleri bilgisini veren Uçar, “Aslan balığının dikenleri zehirli, ancak bunları çıkardıktan sonra zehri kalmıyor. Kesinlikle gönül rahatlığıyla tüketilebilir. Şu anda balık pazarlarında henüz yer almadı bu balık. Biz öncelikle restoranlarda yer alması konusunda tavsiyelerde bulunuyoruz, çünkü uzman ellerde hazırlanması daha sağlıklı olacaktır. Ancak, evlerde de üstündeki ve altındaki zehirli dikenlerin kesilmesiyle gönül rahatlığıyla tüketilebilir” dedi.
“Denge açısından önemli”
Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas hem aslan balığının hem de uzun dikenli deniz kestanesinin tüketime uygun olduğunun altını çizdi.
Bu türlerde zehrin sadece dikenlerinde bulunduğuna işaret eden Prof. Dr. Ayas, “Dolayısıyla etlerinde kesinlikle zehir yok. Bu türlerin tüketiminin arttırılması şu açıdan önemli; doğada bir predatorları yok. Aslan balığının bildiğimiz tek avcısı insan. Bu nedenle biz insanların tüketmesini istiyoruz ki, popülasyonları biraz daralsın. Aslan balığı, diğer türler üzerine ciddi anlamda baskı kuruyor ve aklınıza gelen bütün deniz canlılarının yavrularıyla besleniyor; onların popülasyonlarını daraltıyor. Bu anlamıyla da biz aslan balığının tüketilmesinin çok kıymetli olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu. (İHA)