ABİDİN YAĞMUR
Türk Eczacıları Birliği ve 54 bölge eczacı odasının başkanları ve yöneticileri Konya’da bir araya gelerek eczacıların ekonomik sorunlarını ve yurt genelinde yaşanan ilaç sıkıntısı değerlendirdi.
Mersin Eczacı Odası Başkanı Özgün Sağır, toplantı sonrasında hazırlanan sonuç bildirgesini oda binasında düzenlediği basın toplantısında kamuoyuna ilan etti.
“BÖYLESİNİ HİÇ GÖRMEDİK”
Eczacıların, toplum sağlığını koruma ve geliştirme ana hedefiyle eczacılık mesleğini onurlu bir şekilde sürdürebilmek için var gücüyle çalıştıklarına değinen Sağır, “Ancak mesleğin karşı karşıya kaldığı sorunlar, artık katlanılamaz bir boyuta ulaşmış durumdadır. Eczacılık mesleği, benzeri daha önce hiç yaşanmamış bir ekonomik tehdit altındadır. Bu tehdidin ana sebebi, 2009 yılından bu yana eczacılarla ilgili olan bölümü bir türlü değiştirilmeyen ilaç fiyat kararnamesidir. 13 yıldır değiştirilmeyen ilaç fiyat kararnamesinin yarattığı koşullara bir de ekonomik krizin eklenmesi eczacıları tamamen tüketmiştir” dedi.
“ECZACI İFLASLARI GELEBİLİR”
Eczacıların kira, elektrik, doğalgaz, personel gideri gibi rutin ödemeleri dahi yapamayacak noktaya geldiğini ifade eden Sağır, “Ecza depolarına ödemeleri birikmiş ve bir kredi borcunu başka bir kredi borcuyla ödedikleri bir borç sarmalına girmişlerdir. En temel işletme giderlerini dahi karşılayamaz duruma gelen eczacıların bu borç sarmalından çıkması mümkün görünmemektedir. İki eczaneden birinin kapanma tehlikesi yaşadığı bu ortamda, eczane iflaslarının başlaması an meselesidir” diye konuştu.
“44 BİN ECZACI GÖRMEZDEN GELİNDİ”
Türk Eczacıları Birliğinin bu konuda diyalog kanallarını sonuna kadar kullandığını kaydeden Sağır şunları söyledi:
“Türk Eczacıları Birliğinin, sorunun çözümü için yaptığı sayısız girişim ve uyarı göz ardı edilmiş, her türlü yapıcı öneri görmezden gelinmiştir. Mesleğin sorunlarını çözme gayretinin gösterilmesi bir yana, içinde bulunduğumuz krizin derinleşmesine her geçen gün seyirci kalınmıştır. Ne yazık ki 44 bini aşkın eczacının ve eczacılık mesleğinin sorunları görmezden gelinmiş, adeta yok sayılmıştır. Mevcut koşulların, sadece bugünümüzü değil, geleceğimizi de kararttığı aşikardır. Sağlık çalışanlarının özlük haklarıyla ilgili geçtiğimiz haftalarda TBMM’den geçen son yasal düzenlemede kamu eczacılarının hak ettikleri şekilde yer almaması mesleğimize bakış açısının bir başka tezahürüdür. Kamuda görev yapan eczacılarımız ile kamudan emekli eczacılarımızın uğradığı hak kaybı kabul edilemez.”
“HASTALAR İLACA ERİŞİMDE ZORLANIYOR”
MAHMUT SÖNMEZ
Mersin Eczacı Odası Başkanı Özgün Sağır, yurt genelindeki ilaç sıkıntısına da dikkat çekti. Sağır diyabet, tansiyon, kalp hastalıkları gibi kronik hastalıklara ait ilaçlara erişimde güçlük yaşandığını, vatandaşın her geçen gün daha fazla ilaç fiyat farkı ödemek zorunda olduğunu söyledi.
Sağır, “Hastaların ilaca erişim sorununun çözülmesi bir yana, ilaç yoklukları artık daha sık periyotlarla yaşanır hale gelmiştir. Son dönemde özellikle diyabet, tansiyon, kalp hastalıkları gibi kronik hastalıklara ait ilaçlara erişimde güçlük yaşanmaktadır. Hastalarımızın yaşadıkları bu mağduriyetin sorumlusu eczacılar değildir. Yaşanan bu soruna kalıcı ve gerçekçi bir çözüm bulunmazsa, vatandaşlarımızın ilaca erişimi her geçen gün daha da zorlaşacaktır. Bu durum ciddi sağlık sorunları yaratacaktır. Bununla birlikte, başta onkoloji ilaçları olmak üzere çok sayıda yeni nesil ilaç, Türkiye’ye gelmemektedir. Hastalarımız daha etkin ve yenilikçi tedavi yöntemlerinden mahrum kalmaktadır” dedi.
“HASTANIN ÖDEDİĞİ FİYAT FARKI ARTIYOR”
“Hastalarımıza fiyat farkı çıkarmayan ilaç neredeyse kalmamıştır” diyen Sağır sözlerini şöyle sürdürdü: “Bazı ilaçlarda, Sosyal Güvenlik Kurumunun karşıladığı tutarın daha fazlasını hastalarımız cebinden ödemek zorunda kalmaktadır. Mevcut ekonomik koşullar düşünüldüğünde, hastalar açısından sürdürülemez olan bu durum, eczacılar açısından da mağduriyet yaratmaktadır. Eczacılık mesleğinin varlık yokluk mücadelesi verdiği bir dönemde, Türk Eczacıları Birliği ve 54 Bölge Eczacı Odamızın öncelikli gündem maddesi, mesleki sürdürülebilirliği sağlamaktır. Tüm bu sıkıntıların ve eczacılık mesleğinin sorunlarının görmezden gelinmesi, mesleğimizin sorunlarını çözme istek ve iradesinin bulunmadığını göstermektedir. Eczacılar, kendilerini yok sayan bu iradeye boyun eğmemeye kararlıdır. Eczacılar olarak birlikte eylemsel tavır gösterme kararımız; mesleğe başlarken ettiğimiz yeminin gereğidir. Bu yeminin gereği olarak harekete geçmekten başka çaremiz kalmamıştır. Meslek onurumuzu korumak için gerekirse eczane kapatma da dâhil olmak üzere kademeli eylem planımız acilen hayata geçirilecektir. Bu çerçevede, Anayasal demokratik haklarımızı kullanacağımız yönündeki güçlü irademizi kamuoyunun bilgisine sunarız.”