MAHSUN KILIÇ
Düşünce ve ifade özgürlüğünün de en karanlık günlerin yaşandığını söyleyen Sümbül, “Ülkemizi dünyada en çok tutuklu gazetecilerin bulunduğu ülke haline getiren AKP son günlerde basın emekçilerine yönelik tutuklamalarla baskıları daha da artırdı. OHAL sürecinde 2 yıl içerisinde işsiz kalan tahmini gazeteci sayısı 2 bin 500 dolayında olduğu tahmin ediliyor” ifadelerini kullandı.
Bu süreçte grev hakkının engellendiğini söyleyen Sümbül, “OHAL ve KHK gerekçe gösterilerek grev hakları yasaklandı. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Grev tehdidi olan yere biz OHAL’dan istifade ederek anında müdahale ediyoruz” diyerek OHAL’in emek düşmanı politikalara nasıl manivela yapıldığı açık ve net olarak itiraf etti” şeklinde konuştu.
“4 BİN 269 KESK’Lİ İHRAÇ EDİLDİ”
Sümbül, “Darbe girişiminden sonra KESK üyeleri AKP’nin ihraç kararlarıyla sendikal hak ve özgürlüklerini kısıtlama getirildi. AKP’nin muhalefetin etkisizleştirilmesi hedefi kapsamında birçoğu üyemiz ve yöneticilerimiz olan 4 bin 269 KESK’li hukuksuza OHAL KHK’leri ile ihraç edildiler. Üyelerimize savunma hakkı bile verilmeden yapılan uygulamalar, aradan 6 yıl geçmesine rağmen karara bağlanmaması ayrımcılık içerisinde ayrımcılıktır” ifadelerini kullandı.
“KAYYIMLAR ELİYLE HALKIN SEÇME VE SEÇİLME HAKKI ELİNDEN ALINDI”
Anayasa ve uluslararası anlaşmalarının ihlale edildiğini aktaran Sümbül, “ OHAL sürecinden bu yana tam anlamıyla bir Anayasasızlaşma süreci yaşanmaktadır. Kayyımlar eliyle halkın seçme ve seçilme hakkı elinden alındı. Binlerce siyasetçi, belediye başkanları, avukatlar, öğrenciler, insan hakları mücadelesi yürüten aktivistler, basın emekçileri tutuklandılar. Bu engellemelerle demokratik siyaset ve emek mücadelesinin büyümesi engellenmek istendi” ifadelerini kullandı.