“KHK zulmüne son verin” | Güney Gazetesi Mersin

“KHK zulmüne son verin”

Mersin’de KESK bileşenleri Kanun Hükmünde Kararname ile işlerinden atılan arkadaşlarının görevlerine iade edilmesini isteyerek “KHK zulmüne son verin” çağrısı yaptı.

“KHK zulmüne son verin”


ZELİHA ÖZİPEK

Mersin’de Kamu Emekçileri Sendikaları (KESK) bileşenleri Kanun Hükmünde Kararname ile (KHK) görevlerinden alınan arkadaşlarının işlerine döndürülmesi talebiyle Özgür Çocuk Parkı’nda basın açıklaması düzenledi. “KHK’lar gidecek biz kalacağız, işimizi geri istiyoruz” pankartının açıldığı basın açıklamasını KESK Dönem Sözcüsü ve Tüm Bel-Sen Mersin Şube Başkanı Mustafa Özbay yaptı. 15 Temmuz darbe girişimi üzerindeki sis perdesi yeterince dağılmamış olsa da girişim bahane edilerek hayata geçirilen 20 Temmuz sivil darbesinin neyi amaçladığının aradan geçen sürede tümüyle netleştiğini ifade eden Özbay, “Sivil darbe uygulamalarıyla OHAL döneminde bile askıya alınamayacak olan temel hak ve özgürlükler çiğnenmiş, darbe girişimi her tür anti demokratik uygulamanın gerekçesi haline getirilmiştir. Bunların başında da haksız ve hukuksuz ihraçlar gelmektedir” dedi.

 

“GECİKEN ADALET, ADALET DEĞİLDİR”

 

KHK’lar eliyle resmi rakamlara göre 125 bin 678 kamu görevlisinin ihraç edildiğini hatırlatan Özbay, “İktidar, ilk aylarda ihraçlara yönelik tüm itiraz yollarının kapalı olduğunu açıkladı. Darbe dönemlerinde dahi görülmeyen bu uygulamaya içeride ve dışarıda itirazlar yükselince ve AİHM’e on binlerce başvuru yapılınca bir oyalama mekanizmasına ihtiyaç duyuldu. Bunun üzerine iktidar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesini de hukuksuzluğuna ortak ederek 23 Ocak 2017 günü iki yıllık süre içinde kamudan ihraç edilmiş yüz binlerce kamu emekçisinin ihraç başvurularını değerlendirmek ve karar altına almak üzere kendisine bağlı OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu’nu görevlendirdi. Aralarında Mersin’den iki üyemizin de bulunduğu onlarca KHK’lı yaşama veda ettikten sonra göreve iade edilmiştir. Geciken adalet, adalet değildir. Red alan barış akademisyenleri beraat ve diğer Kamu emekçileri takipsizlik aldıkları halde hukuksuzluk devam etmektedir” ifadelerini kullandı.

 

“SUÇ İŞLENİYOR”

 

Bir oyalama aracı olarak kurulan, iktidara bağlı, iktidarın talimatlarıyla hareket eden OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun  hukuk karşısında suç işlediğini ve görevde kaldığı her gün suçu katlanarak büyüdüğünü vurgulayan Özbay şöyle devam etti: “OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonunun çalışma tarzında olduğu gibi bu komisyonlarında da hangi tarihte, ne tür bilgi ve belgeleri incelediği, ne tür kanıtlara dayanıldığı, “kanıta” dayalı değerlendirme sonucu üyelik mi, mensubiyet mi, iltisak mı, yoksa irtibat mı tespit edildiği belirtilmemektedir. Red edilen dosyalarda yasal sınırlar içinde faaliyet gösteren konfederasyonumuz, sendikalarımız, dernek ve diğer kurumların eylem ve etkinlikleri yasadışı gösterilerek katılmak suçmuş gibi gösterilmektedir. Aileleriyle birlikte yüzbinlerce insanın, anayasal haklarının ellerinden alınarak açlık ve sefalete mahkûm ettirilerek biat ettirilmeye çalışılması aynı zamanda insanlık suçudur. Bu suça iktidar, OHAL Komisyonu üyeleri ve iktidarın ihtiyacına uygun raporlar hazırlayan yerel kamu idarecileri de ortaktır.”

 

 

“OHAL KOMİSYONU LAĞVEDİLSİN”

 

Hukuka ve uluslararası sözleşmelere aykırı, etkin olmayan, denetlenemeyen, kendisini anayasa ve yasalar üstü gören, hükümetin bir organı gibi çalışan ve idari bir mekanizma olan OHAL Komisyonunun lağvedilmesi için çağrıda bulunan Özbay, “Haklarında memuriyeti engelleyen herhangi bir kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmedir. Hukuksuz ihraçlardan dolayı mağdur olan tüm kamu emekçilerinin maddi, manevi hak kayıpları karşılanmalıdır. Mağdur olan ihraç kamu emekçilerinin mağduriyet giderilinceye ve hukuksuz ihraç edilen tüm kamu emekçileri görevlerine iade edilinceye kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.