“Üretim daha fazla teşvik edilmeli” | Güney Gazetesi Mersin

“Üretim daha fazla teşvik edilmeli”

Ulusal Baklagil Konseyi ve Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, bakliyat üreticilerine verilen desteğin 96 liraya çıkarılmasını olumlu karşıladıklarını söyledi. Özdemir, “Üreticilerimizin bakliyat üretimine daha fazla teşvik edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Böylece ülke olarak 80’li yıllarda olduğu gibi hem iç talep açısından kendi kendine yeterli hem de ihracatta dünya genelinde rekabetçi pozisyona yeniden kavuşabileceğimiz kanısındayım” dedi.

“Üretim daha fazla teşvik edilmeli”


ABİDİN YAĞMUR

Ulusal Baklagil Konseyi ve Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, hükümetin bakliyat üretimine ilişkin yeni destekleme rakamlarını değerlendirdi. 2022 Yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemeler ve 2023 Yılında Uygulanacak Gübre ve Sertifikalı Tohum Kullanım Desteklerine İlişkin Kararın Resmî Gazetede yayınlandığını kaydeden Özdemir, “Açıklanan desteklerin bakliyat sektörümüz açısından hayırlı olmasını temenni ediyorum. Alınan karara göre alan bazlı destekler kapsamında nohut, kuru fasulye, mercimek için daha önce toplam 32 lira olan destek miktarı 75 lirası mazot ve 21 lirası gübre olmak üzere toplam 96 lira olarak belirlendi. İçerisinden geçmekte olduğumuz ekonomik süreç de dikkate alındığında en önemli tarımsal girdilerden olan mazot ve gübrede yapılan bu artışın çiftçilerimizin üretimlerini sürdürmeleri açısından önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.

 

“KİLO BAŞINA 50 KURUŞLUK DESTEK ARTIRILMALI”

 

2022 üretim yılında prim desteği olarak adlandırılan fark ödemesinde ise kuru fasulye, nohut ve mercimek için verilecek desteğin kilo başına 50 kuruş düzeyinde sabit tutulduğunu belirten Özdemir, “Bakanlığımızın açıkladığı son listeye göre nohut 566, kuru fasulye 377 ve mercimek 266 havzada destekleniyor.  Bakanlığımız “Baklagil Sektör Politika Belgesi” raporunda bakliyatı özel ürün statüsünde göreceğini açıklamıştı. Dolayısıyla beklentimiz arz açığı olan bakliyat için verilen bu desteğin artırılması yönündeydi. 80’li yıllarda 2,4 milyon ton olan bakliyat üretimimiz ne yazık ki yarı yarıya azaldı. Ülkemizin aynı seviyeleri yakalamak için önemli bir potansiyeli var. Bu doğrultuda önümüzdeki dönemde kilo başına verilen 50 kuruşluk desteğin artırılmasının yararlı olacağı kanısındayım” ifadelerini kullandı.

 

“80’Lİ YILLARDA OLDUĞU GİBİ KENDİMİZE DE YETERİZ, İHRACAT DA YAPARIZ”

 

Ulusal Baklagil Konseyi ve Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Sonuç olarak tarım ve gıda sektörünün öneminin giderek arttığı bu dönemde ülkeler geleceğe yönelik kısa, orta ve uzun vadeli politikalarını şimdiden belirleyip bu doğrultuda projelerini uygulamaya koymaya başladılar.  Ülke olarak, genelinde tarım ve gıda, özelinde ise bakliyat sektörümüz açısından kalıcı politikaları şimdiden belirlemek, verilecek olan destekleri bu bağlamda değerlendirerek üreticilerimizin bakliyat üretimine daha fazla teşvik edilmesi gerektiğini düşünüyorum.  Böylece ülke olarak 80’li yıllarda olduğu gibi hem iç talep açısından kendi kendine yeterli hem de ihracatta dünya genelinde rekabetçi pozisyona yeniden kavuşabileceğimiz kanısındayım.”

 

“VERİM, DAYANIKLILIK VE KALİTE İÇİN SERTİFİKALI TOHUM ŞART”

 

Ulusal Baklagil Konseyi ve Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, Pandemi süreci ve Rusya-Ukrayna savaşının, tarım ve gıda sektörünün önemini açıkça gösterdiği gibi başta kuraklık olmak üzere iklim değişikliğinin de üretimde verim kavramının ne kadar dikkate alınması gereken bir unsur olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.

Özdemir, “Bakliyat üretiminde verimi artırmanın yolu sertifikalı tohum üretiminin ve kullanımının yaygınlaştırılmasından geçmektedir. Açıklanan son kararda sertifikalı tohum kullanım desteği kuru fasulye ve mercimek için dekar başına 60 liraya, nohut için 50 liraya yükseltildi.  Ancak sertifikalı tohum üretim desteği uzun süredir olduğu gibi orijinal kademe için her üç üründe de kilo başına 60, sertifikalı kademe için 50 kuruşta sabit kaldı. Oysa ülkemizde şu an yüzde 2-3 seviyesinde olan sertifikalı tohum kullanımını yaygınlaştırmanın yolu aynı zamanda üretimini de artırmaktan geçmektedir. Dolayısıyla verim, dayanıklılık ve kaliteli ürün açısından önümüzdeki dönem sertifikalı tohum kavramına daha fazla odaklanmamız gerektiği kanaatindeyim. Hem üretim hem de kullanım açısından desteklerin daha fazla artırılarak daha cazip hale getirilmesinin önemli olduğu kanısındayım” dedi.