MAYSA DERYAYEVA
Ulusal Süt Konseyi, çiğ süt satış fiyatı belirleyip üreticilere bu rakamı tavsiye ediyor ancak süt satış fiyatı süt üreticilerin maliyetini karşılamıyor.
Hayvancılık sektöründe maliyetlerin her geçen artığını ve zararına satış yaptıklarını söyleyen Mersin Süt Üreticiler Birliği Başkanı Kuzey Acarbaş, “Tavsiye edilen birinci sınıf kaliteli soğutulmuş sütün litresi 8,50 lira ama bize maliyeti 10 lira ve biz 10 lira üzerinde alıcı bulamıyoruz” dedi.
“MALİYETİNE SATIŞ YAPIYORUZ”
Önümüzdeki aylarda süt fiyatında artışın söz konusu olduğunu vurgulayan Acarbaş, yem, su, elektrik ve diğer girdilerin yüksek olmasında dolayı hayvancılık sektöründe sıkıntılar yaşandığını söyledi.
Maliyetlerin her geçen gün arttığını ifade eden Acarbaş, "Süt fiyatlarında artış var ve bu artış bölgeden bölgeye ve süt kalitesine göre değişiklik gösteriyor. Şu anda çığ sütün litresini en ucuza 7 liraya ve 10 liraya satanda var. Süt üreticisinin maliyeti 10 liranın üzerinde ve bu rakama satamıyor. Bakanlığını reverans verdiği fiyatta bu fiyatın altında yani 8,50 lira oda birinci sınıf kaliteli soğutulmuş süt fiyatı dolayısıyla üretici faaliyetini azaltacak, hayvanına yem vermeyecek. Hayvanlara yemi yeterince verilmediğinde süt azalacak” ifadelerini kullandı.
“MALİYETLER SÜT FİYATINI ETKİLİYOR”
Marketlerdeki paket süt fiyatlarını yorumlayan Acarbaş, işletmelerde girdi maliyetinin yüksek olmasından ve sütün nakliyat ücretinin fazla olmasından dolayı fiyat farkı oluştuğunu belirtti.
Acarbaş, “Peynir işi sanayicinin işi ve sanayici peyniri ucuza mal etmek için kış aylarında çığ sütün fiyatı düşük zamanı sütü satın alır, peynir yapar, depoya atar ve peynirin ve sütün fiyatının yüksek olduğu zaman depodan peyniri satar. Marketlerdeki paket sütlerin yüksek olmasının nedeni işletmelerin girdi maliyeti yüksek, çalışanların maliyetleri ve sütün nakli maliyeti yüksek olmasından dolayı süt fiyatına etki ediyor” diye konuştu.
“GİRDİ MALİYETLERİ DÜŞÜRÜLMELİ”
Yetkililerin yem fiyatlarında düzenleme yapması için çağrıda bulunan Acarbaş, şunları söyledi;
“Süt fiyatını düşürmek için yetkililer yem fiyatını düşürebilir, üreticiye ve üretene yönelik yardım, hibe desteklerler arttırılabilinir, elektrik kullanımları düşürülebilinir. Bir hayvan günlük olarak 50 litrelik su tüketir eski köy zamanlarında tarımsal sulama fiyatlarından su faturalandırılıyordu. Büyükşehir yasası çıktıktan sonra bu fiyat içime suyuna uygulan fiyatla aynı oldu. Bugüne kadar süt fiyatları hesap edilirken üreticinin emeği konuşulmamıştır hep girdi maliyetleri konuşuluyor. Hayvancılıkla uğraşan kişiler hayvanları kara kaşına, kara gözüne heves için beslemiyorlar bir gelir kapısı olduğu için emek sarfetiyor. Bu kişilerin emeğine karşı fiyat belirlenirken ücret belirlenmesi lazım ama bu zamana kadar böyle bir ücret belirlenmedi. Süt fiyatı belirlenirken maliyet ve girdi fiyatları bunlar konuşulmuştur.”
“GENÇLER HAYVANCILIK SEKTÖRÜNE İLGİ DUYMUYOR”
Hayvancılık sektöründe doğru politikaların uygulaması gerektiğini, aile işletmelerine daha çok destek olunulması gerektiğini söyleyen Acarbaş, “Aile işletmesi dediğimiz işletmelerden kapananlar var yeni açılanlar var ama insanlarda heves olarak hayvancılık yapmaya başlıyor ama zarar ettikten sonra hayvancılıktan çıkıyor. Bir daha geri dönüşü olmayan sektör olan hayvancılıkta faaliyet gösteren kişilerin yaş sorunu var ve gençler bu sektöre ilgili değil dolayısıyla hükümetin hayvancılık politikasında daha iyi kararların alınarak, aile işletmelerine yardımcı olacak adımların atılmasını talep ediyoruz” şeklinde konuştu.
.